14 Eylül 2024

Sessiz lüks markasına doping tepeden geldi

Olsen kız kardeşler olarak bilinen Amerikalı tasarımcıların "The Row" markasına finansal destek Chanel ve L'Oréal ailelerinden geldi. Sessiz lüks anlayışı ile 2006 yılında New York'ta doğan ve son dönemlerde moda endüstrisinde ön plana çıkartılan, "görünmez yüksek kalite anlayışı, sakin şıklık, old money" gibi kodlardan beslenen genç marka, finansal çıkmaza girmişti

Fransa'nın iki dev markasının ortak karar alarak ülkede hiç tanınmayan bir Amerikan markasına destek çıkmaları tartışma konusu oldu.

Moda dünyasının en prestijli markalarından Chanel'in kontrol hissedarları olan Alain ve Gerard Wertheimer kardeşler ve dünyanın en büyük kozmetik markalarından biri olan L'Oréal'in sahibi Bettancourt Ailesi el ele vererek The Row markasına finansal ortak oldular.

Alain ve Gerard Wertheimer

LWMH, PPR gibi dev tröstlerin prestijli markaları paylaşma operasyonları döneminde, tek başına yoluna devam etme cesaretini gösterebilmiş tek marka olan Chanel, 1954 yılından beri Wetheimer Ailesi tarafından yönetiliyor.

Lüks sektörünün en zengin ailelerinden biri olan Wertheimer'ler, gizlilk içinde yaşama ve medyadan uzak durma stratejileri ile tanınıyor. Chanel dışında kozmetik markası Bourjois ve ünlü mayo markası Erés'i de bünyelerinde bulunduran aile, yeni marka alma konusundaki titizliklerini bozmuş oldular.

Mary – Kate Olsen ve Ashley Olsen

L'Oréal'in kurucu sahibi olan Bettancourt'lar ise aile içinde yaşanan skandallarla sık sık gündeme geliyorlar. Birçok kozmetik markasını Téthys şirketinin listesinde bulunduran Bettancourt ailesi, bildiğim kadarı ile ilk kez bir giyim markasına arka çıkmış oluyor.

2006 yılında Amerika'da doğan The Row, marka kimliğini geleneksel haute couture (yüksek terzilik) kodlarına vurgu yaparak geliştirdi. Kalite, sadelik, gizli lüks gibi detayların ön plana çıkartıldığı koleksiyonların omurgasını ise Japon monokrom renk paleti tekniği, Belçika'da doğan Anvers ekolünün neo-minimalizm anlayışı ve Amerikalıların rahatlık nosyonu oluşturuyor.

Markanın ABD'de kısa sürede tanınmış olmasının nedeni ise kurucularının medyatik kişilikler olmasından ileri geliyor.

Londra'daki The Row Butiği

1987-1995 yılları arasında Amerikan sitcomunda izlenme rekoru kıran "Full House" (Bizim Ev) dizisinde rol alarak ünlenen Olsen kız kardeşlerin daha sonraları moda sektörüne geçiş yapmaları ile doğan mütevazı markaları, zamanla mutasyon geçirerek günümüze kadar geldi.

Çocuklukları Holywood'da geçen Mary – Kate Olsen ve Ashley Olsen, oyunculukları kadar moda tasarımcılığı kodlarına olan hassasiyetleri ve tasarımcı kimlikleri ile de kendilerini kanıtlamış oldular.

Son yıllarda yükselişe geçen "yavaş lüks "akımının temsilcilerinden olma özellikleri ile uluslararası bir marka olma yolunda hızla ilerliyorlar. Eh tabii ki Chanel ve L'Oréal gibi iki dev şirketin kanatları altına girmeleri ile zirveye giden yol bir hayli kısalmış olacak.

Alex Akimoğlu kimdir?

Alex Akimoğlu, 1976 yılında Fransa'ya giderek Sorbonne Üniversitesi Fransızca ve Joffrin Byrs Akademisi moda tasarımcılığı bölümlerini bitirdi. Aynı zamanda École Supérieure de Journalisme'de (Gazetecllik Yüksek Okulu) öğrenim gördü.

Pierre Cardin, Jean Louis Scherrer ve Japon markası Hanae Mori'de tasarımcı olarak Paris ve Tokyo'da kariyerini sürdürdü.

London Kent University, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi moda tasarım bölümlerinde akademisyen olarak görev aldı.

Radikal gazetesinde başladığı moda yazarlığına (1997-2007), Referans gazetesinde “Moda Ekonomi” köşesinde (2009 - 2010), İstanbul Life m.o.d.a İstanbul köşesinde (2010 - 2019), ELLE Türkiye dergisinde ELLE Son Bakış köşesi ile devam etti.

2020 yılından beri T24'te yazıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Sinema platformlarından podyumlara “Noodle Boys” fırtınası

Androgyne, ince siluet, kırılgan çekicilik, bukleli saçlar, narin yüz hatları… Hollywood’un çizdiği ve “Noodle Boys” olarak tanımladığı yeni kuşak erkek aktör imajı modayı da etkiledi. Geleneksel kaslı fizik, keskin yüz hatları, güçlü maskülen erkek kodları saf dışı bırakılarak yeni bir döneme girildi

Notre Dame Katedrali’nin yeniden açılış töreninde şıklık yarışı

Notre Dame Katedrali'nin ihtişamlı açılış töreninde Fransa’nın First Lady’si ve açılış töreninin ev sahibesi Brigitte Macron ile açılışın en beğenilen kadın figürü olduğunu not ettiğim eski First Lady Carla Bruni Sarkozy, Dior imzalı kıyafetleri ile “Parisli şık kadın” algısına vurgu yapmış oldular

Modada yeni bir trend mi: “Wrong jacket theory”

Yılbaşı gecesi party dress’lerinin üstüne ne giyecekleri düşüncesine kapılmış olan okuyucularıma şimdiden akıma öncülük etmelerinde bir sakınca olmadığını belirtmek isterim. Gardırobunuzu açıp şimdiye kadar eşleşeceğinizi aklınızdan geçirmediğiniz parçaları giyip aynaya bakın, çıkabilirsiniz!

"
"