Pandemi nedeni ile bir yılı aşkın bir zamandır tüm etkinlikleri askıya alan moda endüstrisi, ABD ve Avrupa'da kaydedilen olumlu gelişmeler ışığında "yeniden sosyalleşme" yolunda kararlar almaya başladı.

Moda dünyası, Covid-19 salgını nedeni ile iptal etmek zorunda kaldığı moda haftaları, fuar, sergi gibi tüm sanatsal ve ticari etkinlikleri tekrar canlandırmak için gün saymaya başladı.

İlk olumlu mesaj Paris Moda Federasyonundan gelirken, New York, Milano, Londra, Berlin gibi moda ve sanat merkezleri de önümüzdeki aylardaki etkinlikleri "normalleştirmek" için hummalı bir çalışma dönemine girmiş bulunuyor.

5-8 Temmuz 2021 tarihleri arasında Paris'te gerçekleşecek olan geleneksel Haute Couture (Yüksek Terzilik) moda haftasının fiziksel katılımla gerçekleştirilmesi kararı federasyon tarafından ilan edildi.

Dünyanın en prestijli moda etkinliği olarak kabul edilen Fransa'nın gurur kaynağı Haute Couture defileleri, Paris'in ihtişamlı binalarında tekrar boy gösterecek.

Büyük bir aksilik çıkmaması halinde gerçekleşecek olan, 2021 - 2022 sonbahar-kış sezonu moda haftası, dünya basınını ve moda dünyasının saygın kişiliklerini ağırlayacak.

Moda federasyonu, sağlık protokolünün en üst seviyede uygulanarak gerçekleşecek olan defilelerin dijital platformlardan da canlı olarak nakledilmesini öngörüyor.

Sadece Paris'e özgü olan moda haftasına, Christian Dior, Chanel, Givenchy, Jean Paul Gaultier, Schiaparelli, Balenciaga gibi moda evleri ile "davetli tasarımcı" statüsü listesinde olan Atelier Versace, Fendi Couture ve Elie Saab gibi yabancı tasarımcılar katılacak.

Pandeminin tüm dünyayı etkisi alması ile birlikte yeni stratejiler üreterek varlıklarını sürdürmeye çalışan ünlü markalar, kesenin ağzını açarak ünlü yönetmenlere yöneldiler.

Sinematografik öğeler içeren kısa metraj filmlerle tüketiciye ulaşmaya çalışan moda tröstleri, fiziksel katılımla defile gerçekleştirmenin ayrıcalıklarının bilinci ile şok sonrası "normalleşme" sürecini iple çekiyor. 

Geçtiğimiz mart ayında gerçekleşen 2021 - 2022 sonbahar - kış defileler haftası, yine dijital ortamda gerçekleşirken birbirinden ilginç kısa metraj görsellerin yaratılmasına neden oldu.

Christian Dior, bu kez mekân olarak Versailles Sarayı'nın camlı galerisini tercih etti.

Dans dünyasının figürlerinin prenses elbiseleri ile boy gösterdiği videonun mistik-fantastik ve şiirsel kurgusu ilgi çekici.

Markanın kurucusu olan Bay Dior'un Versailles Şatosuna olan ilgisine ve Fransız kültürüne olan bağımlılığına atfen gerçekleştirilen video çekimi dünya basını tarafından beğeni topladı.

Louis Vuitton markası ise kış sezonu tanıtımı çekimlerini Louvre Müzesinin Michel Ange Galerisinde gerçekleştirirken, Miu Miu İtalya'da bulunan Dolomite dağlarını tercih etti.

Alp dağlarının bir uzantısı olan ve 2009 yılında dünya mirası olarak ilan edilen Dolomite dağlarında gerçekleştirilen tanıtım filminin yönetmenliğini Benjamin Krakun üstlendi.

"Brawe Hearts" adı verilen kısa metraj filmde, beyaz ortamda rol alan mankenlerin kış sporları kıyafetlerine eşlik eden "oversize" aksesuarları bir hayli ilginç.

Normalleşme ile birlikte eski günlerine dönmeyi hayal eden moda dünyasının pandemi sürecindeki yaratıcı tanıtım yöntemleri ve sanat eseri niteliğindeki sinematografik eserlerinin tarihteki yerini alacağı da kesin kanımca.

Mutlu pazarlar.