7 Haziran'da İtalya'nın ünlü tatil beldesi Capri'de gerçekleştirilmesi planlanan ancak pandemi nedeni ile iptal edilen Chanel 2021 Croisiére ilkbahar/ yaz defilesi, 8 Haziran'da sosyal medyadan görücüye çıktı.
Merak eden okuyucularımız için bir parantez açarak, Türkiye'deki hazır giyim markaları tarafından pek uygulanmayan "Croisiére" defilelerinin açılımını yapalım.
1920'li yıllarda "Cruise" gemi seyahatlerinin ilgi görmeye başlaması ile dönemin ünlü Fransız modacılarının varlıklı Amerikalı yolcuları cezbetmek amacı ile başlattıkları bir koleksiyon geleneği olarak günümüze kadar geliyor.
Lüks gemilerde seyahat eden zengin kadınlara yönelik tasarlanan özel koleksiyonlar, o dönemdeki özelliğini kaybetmiş olsa da "Modanın başkenti Paris", geleneklerini sürdürüyor.
Tün dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs nedeni ile henüz 2020 yazının geldiğini bile tam olarak anlayamadan 2021 yazından bahsetmem abes kaçabilir belki ancak moda hep önden koşma özelliğini taşıyor.
Chanel, İtalya'nın ünlü plajlarından birinde gerçekleştirdiği 51 siluetten oluşan video çekiminde, markanın kreatif direktörü Wirginia Wiard'ın maestroluğundaki stüdyo ekibinin tasarlamış olduğu şiirsel bir ön koleksiyon sundu.
Ward, Karl Lagerfeld'in ölümü ile üstlendiği bu iddialı makamda uzun süre kalabilmeyi başaracak mı zaman gösterecek ancak bu mini yaz defilesinin pandemi sonrası tüketicide doğacak psikolojik değişimlerin öngörüsü ile hazırlanmış olduğu gözleniyor.
"Akdeniz'de Gezinti" adı altında sunulan videoda, begonvil tonlarından oluşan pembe rengin ön planda tutulduğu ve "akıllı tasarım" olarak nitelendirdiğim detayların "Chanel" dokunuşu ile başka bir boyuta taşındığını görüyoruz.
Uzun bir plaj eteğinin büstler bir gece elbisesine, şifon bir bluzun, gündüz mayoya pareo olarak, güneş battıktan sonra ise patchwork bir kot pantolona ceket olarak eşlik etmesi gibi çok amaçlı detaylar ,"bir taşla iki kuş" örneğini oluşturuyor.
Lüks sektörünün en önemli markalarından biri olan Chanel, marka kimliğini oluşturan kodları her sezon yenileme gücü ile Coco Chanel'in 1920'li yıllarda tohumlarını atarak kurduğu bu dev moda imparatorluğunun devamını sağlıyor.
Kadını korseden kurtaran, ilk mayoyu, tenis kıyafetini yaratan, kadın erkek eşitliğini savunarak politik alanda da saygın bir kişilik kazanan bu muhteşem kadının moda tarihindeki özel yerini her zaman koruyacağı kesin.
Ancak markanın artık bitmiş olduğu düşünülen yıllarda iş başına getirilen Alman asıllı tasarımcı Karl Lagerfeld, Chanel'i adeta yeniden yaratarak günümüze kadar getirmesi de unutulmayacak başka bir altın sayfa olarak anılacak.
Lagerfeld,'in, derin kültürü, gelenekselliğe olan saygısı ve trendlere olan fütürist yaklaşımı başarısının pusulası oldu. Fransa'nın en prestijli etkinliği olan Haute Couture (Yüksek Terzilik) alanında olduğu kadar hazır giyim ve aksesuar koleksiyonlarında da devrim yaratan Lagerfeld geçtiğimiz yıl aramızdan ayrılmıştı.
Beyaz at kuyruğu saçı, hiçbir zaman çıkarmadığı siyah gözlükleri, beyaz boyun aksesuarı ile ilerlemiş yaşına rağmen bir moda ikonu olarak da dünya basının göz bebeği olarak bilinen ünlü tasarımcının ölümü, moda dünyasını yasa boğmuştu.