Oyuncak dünyasının kraliçesi olarak kabul edilen Barbie bebek, 60 yaşını aşmasına rağmen güç kaybetmeden yoluna devam ediyor.
1959 yılında ABD'de doğan, dünyada olup biten politik, kültürel ve sosyal gelişmelere ayak uydurarak kabuk değiştirmeyi bilen, her devrin kraliçesi Barbie'nin hayat hikâyesi, ilk kez olarak beyaz perdeye yansıyacak.
Animasyon filmi ve TV dizisinden sonra dünyanın en tanınmış moda bebeğine dayalı ilk canlı aksiyon filmi olarak 21 Temmuz tarihinde vizyona girecek olan Barbie'nin tanıtım spotları ise büyük ilgi görüyor.
Oyuncu, oyun yazarı, senarist gibi birçok şapkası olan Greta Gorwing bu kez yönetmenlik koltuğunda oturuyor.
Genellikle New York kentinde geçen esprili ve entelektüel komedilere imza atarak ünlenen ve çoğu kez Woody Allen'le karşılaştırılan Noah Bauumach ise Barbie filminin senaristliğine soyunmuş.
Barbie bebek ilk kez olarak 1959 yılında Ruth Hendler'ın, kızının oyuncak bebeklerini bir kenara atıp, kağıt kadın figürlerine değişik elbise modelleri çizip kesme girişiminden esinlenmesi ile doğmuş bir figür. Tabii ki Ruth'un eşinin daha sonraları dev bir şirket haline gelecek olan oyuncak markası Mattel'in kurucusu olmasının etkisi büyük olmuş.

Barbie bebeğin hayata geçirilmesindeki bir diğer esin kaynağı ise Atlantik Okyanusunun diğer yakasından, Almanya'dan gelmiş. "Bild Lilli" olarak adlandırılan yetişkin kadın görünümündeki ilk bebek figürü, olarak ABD'li oyuncak üreticisine ışık tutmuş.
Barbie'nin seksi giysileri, topuklu pabuçları, uzun saçları satış rekorları kırmaya başlayınca birtakım tepkilere de yol açmış. Ergenlik çağındaki kız çocuklarına kötü örnek olabileceği bile ileri sürülmüş.
Kritiklerin çoğalması üzerine Mattel, bebeği geliştirerek, değişik ten renkli ve birçok mesleğe göz kırpar hale getirmiş ve sonunda Barbie'yi baş göz etme kararı alarak erkek arkadaş olarak Ken hayata geçirilmiş!

Barbie bebek-moda ilişkisi ise bir hayli eskilere dayanıyor. Paris'te çalıştığım yıllarda, tüm büyük markaların katılımı ile sergiler düzenleniyordu. Sezonun Haute Couture (Yüksek Terzilik) koleksiyonundan seçilen görkemli giysiler, minyatür olarak hazırlanıyordu.
Barbie Bebeğin bir "kültür pop objesi" haline gelmesinde şüphesiz ki moda dünyasının rolü tartışılamaz. Oyuncak olarak tasarlanan bir bebeğin abartılı bir şekilde esin kaynağı olması, işi genç kadınların ameliyat masalarına yatarak estetik operasyonlarla Barbie'ye benzeme isteğine kadar vardırmıştı.
Barbie'nin simgelerinden biri olarak gelişen pembe renk ise dönem dönem "total look" olarak trendlere yansıyor.

Yves Saint Laurent, Hermés, Comme des Garçons gibi birçok marka ve tasarımcı geçtiğimiz yıllarda podyumlara Barbie esintileri yansıttılar.
2015 yılında Jeremy Scott tüm koleksiyonu ikon bebeğe ithaf ederek ilgi toplamıştı.
Martin Margiela'nın 1994-95 kış sezonunda büyük ilgi gören "bebek estetiği" temalı defilesi ise bir diğer örnek olarak kabul edilebilir.
2023 - 24 sezonunda ise Barbie Bebek esintileri yine vitrinleri süsleyecek.
Versace, Balenciaga, Courregés gibi birçok marka kendi kimliklerine göre kendi Barbie'lerini yaratmışlar. Benim favorim Moschino koleksiyonu.
Mutlu hafta sonları.

Alex Akimoğlu kimdir?
Alex Akimoğlu, 1976 yılında Fransa'ya giderek Sorbonne Üniversitesi Fransızca ve Joffrin Byrs Akademisi moda tasarımcılığı bölümlerini bitirdi. Aynı zamanda École Supérieure de Journalisme'de (Gazetecllik Yüksek Okulu) öğrenim gördü.
Pierre Cardin, Jean Louis Scherrer ve Japon markası Hanae Mori'de tasarımcı olarak Paris ve Tokyo'da kariyerini sürdürdü.
Radikal gazetesinde başladığı moda yazarlığına (1997-2007), Referans gazetesinde “Moda Ekonomi” köşesinde (2009 - 2010), İstanbul Life m.o.d.a İstanbul köşesinde (2010 - 2019), ELLE Türkiye dergisinde ELLE Son Bakış köşesi ile devam etti.
2020 yılından beri T24'te yazıyor.
|