17 Mart 2025

Ukrayna barışı için kritik gün

Ukrayna Savaşı’nın sona ermesi yolunda en büyük mesafenin kat edilme ihtimaline odaklandığımız gün bugün. İlginçtir, ABD Başkanı Trump ile Rus lider Putin’den “iyi haber” gelmesinin de gelmemesinin de koşulları olgunlaşmış durumda

ABD Başkanı Donald Trump’a bakılırsa, Ukrayna krizinin çözümü için Washington tarafından önerilen geçici ateşkes konusunda Moskova ile yürütülen müzakereler şimdiye kadar “iyi” gitti ve yakında, hatta bugün (pazartesi) iyi haberler bekleniyor.

Moskova, Ukrayna’nın “teslim olmasını” beklerken sadece çatışmaları durdurmaya yarayacak bir ateşkes gerçekçi mi? Yoksa Trump, “ben barış için elimden geleni yaptım, Zelenski’yi de ikna ettim. Ama Ruslar ikna olmuyor” diyerek Beyaz Saray’ın ateşe odun taşımaya devam etmesinin yolunu mu yapıyor, açıkçası kesin olarak görebiliyor değiliz. Ama savaş çığırtkanlığını sürdürmekten vazgeçmeyen bazı Avrupalı liderlerin böyle bir “ümidi” var, sanki! Masada ABD ve AB’den daha önce “ağzı yanmış” ve yoğurdu üfleyerek yemek durumundaki Moskova “geçici” kalacak ve sadece Ukrayna birliklerinin toparlanmasına hizmet edecek bir ateşkesi reddederken ve Rus birliklerini Dinyeper nehrinin hemen kıyısındaki Dnipro kentine yürütme fırsatı eline geçmişken biz kendi barış ümidimizi ne kadar devam ettirebileceğiz acaba!

Her neyse… Spekülasyonu bırakıp bizi bugüne taşıyan son gelişmelere bir göz atarak hangi kritik noktaya geldiğimizi görmeye çalışalım.

ABD Başkanı geçen cuma günü gazeteci Sharyl Attkisson’ın “Full Measure” isimli programına konuk idi. Trump’ın söyleyecekleri önemliydi, zira, Washington geçen haftanın başlarında, Kiev yönetimiyle birlikte Moskova’ya 30 günlük bir ateşkes önerisi sunmuştu. Barış girişiminin ayrıntıları ABD özel temsilcisi Steve Witkoff aracılığıyla perşembe günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e iletilmişti. Putin de, Moskova'nın ateşkes fikrine açık olduğunu söylemişti ama an itibarıyla Rusya'nın Kursk Bölgesi'nde kuşatılmış olan Ukrayna birliklerinin kaderi de dahil olmak üzere birçok konunun ateşkese gitmeden önce ele alınması gerektiğini vurgulamayı da ihmal etmemişti.

‘Pazartesi günü öğreneceğiz’

Dolayısıyla Trump’ın Attkisson’a söyleyecekleri barışa çıkan yolda önemli ipuçları taşıyor olabilirdi. ABD Başkanı, programda ateşkes girişimine yönelik Putin ile doğrudan iletişime geçip geçmediğine yönelik teyit edici bir bilgi vermedi. Ancak şunları söyledi:

“Onunla iş yapıyoruz ve bence işler oldukça iyi gidiyor. Bildiğiniz gibi Ukraynalılarla bir ateşkes mutabakatına ulaştık. Ve bunu Rusya ile de elde etmeye çalışıyoruz. (…) Sanırım onu [Putin’i] ​​oldukça iyi tanıyorum ve sanırım o da kabul edecek (…) Ve bence şimdiye kadar her şey yolunda gitti. Pazartesi günü biraz daha fazla şey öğreneceğiz ve umarım bu iyi olur.”

Ukrayna’nın NATO üyeliği masadan kalktı

İşlerin olumlu seyrettiğinin bir başka önemli göstergesi de NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin söyledikleri oldu. Rutte, aynı cuma günü Washington'da Trump ile görüştü ve sonrasında “Ukrayna için NATO üyeliğinin masadan kalktığı ve Rusya ile ilişkilerin savaş sonrası normale dönmesi gerektiği” şeklinde çok kritik bir açıklama yaptı.

Trump'ın Rutte'ye kapalı kapılar ardında ne söylediğini bilmiyoruz ama NATO’nun bir numarasının Trump'ın tüm kozları elinde tuttuğunu kabul etmiş bir görüntü vermesi ve ne zaman yenileceğini bilen biri gibi davranıyor olması, yeni bir gelişme ve çok önemli. Rutte'nin Ukrayna üyeliğinin masadan kalktığını kabul etmiş olması, savaşın sona erdirilmesi yönünde en önemli adımlardan biri. Rusya ile Ukrayna arasındaki anlaşmanın şartlarını dikte edecek isim Trump olduğuna göre de, AB/NATO yetkililerinin “Son Ukraynalıya kadar savaş” ümitlerini sürdürmelerinin maddi temeli de ortadan kalkmış oluyor.  

Trump Kursk kozunu 2 günde yitirdi

Aslına bakılırsa, Trump’ın müzakereler sonuçlanmadan ateşkes önerisinde bulunması, Ukrayna askerleri halen Kursk’ta yani Rus topraklarında pek çok Rus köyünü denetim altında tutarken Putin ile “pazarlıkta” önemli bir kozu elinde tutmak içindi.

Ancak Rus ordu birlikleri geçtiğimiz günlerde Kursk’taki kilidi çözecek şaşırtıcı bir tünel operasyonu gerçekleştirerek bu potansiyel kozu bir anda sahadan sildiler. Moskova’ya bağlı birlikler Ukrayna’nın 2024 Ağustosundan bu yana elinde tuttuğu Kursk bölgesinde geniş çaplı bir saldırı başlattı ve birkaç gün içinde Staraya Sorochina, Malaya Loknya, Cherkasskoye Porechnoye, Martynovka ve Mikhaylovka köyleri de dahil olmak üzere Ukrayna birliklerinin elinde tuttuğu 1.100 kilometreden fazla bölgeyi işgalden kurtardı. Rusya Savunma Bakanlığı perşembe günü bölgenin merkezi Sudzha şehrinin de kurtarıldığını bildirdi.

Alman yayın organı Zeit’te “Für Putin ist das ein Dilemma” başlığıyla 12 Mart tarihinde yayınlanan makalede de belirtildiği gibi, Zelenski’nin “Rusya ile olası bir anlaşma için önemli bir koz” olarak elinde tuttuğunu belirttiği Kursk’ta tutunamayan Ukrayna askerlerinin kaçış yolları hem de Cidde'deki müzakerelerin yürütüldüğü günlerde bir iki gün içinde tıkanmıştı. Zeit’in cepheden aldığı bilgilere bakılırsa, işgal altındaki Kursk bölgesinde yer alan Ukrayna savunması kelimenin tam anlamıyla çökmüştü.

Bunun üzerine Trump yine cuma günü Putin'den Kursk Bölgesi'nde “tamamen kuşatılmış” durumda olan “binlerce Ukrayna askerinin” hayatlarını bağışlamasını istedi. Putin, Trump'ın ricasına “sempati duyduğunu,” ancak Ukrayna birliklerine teslim olma emrinin ancak Kiev tarafından verileceğini ifade etmişti. Putin, “Ukraynalı askerler silah bırakıp teslim olurlarsa, onlara hayatlarını ve uluslararası hukuka ve Rus hukuk normlarına uygun şekilde onurlu muameleyi garanti edeceğiz,” demişti.

Putin, Trump’a talep listesi iletti

Reuters’e bakılırsa, Rusya lideri Putin, ateşkes ve Rusya-ABD ikili ilişkilerinin yeniden başlatılması için ABD'ye kendi şartlarını içeren bir talep listesi sundu.

Reuters’in haberinde konuya ilişkin atıfta bulunduğu kaynaklar, Rus ve Amerikalı yetkililer arasında son üç haftadır gerek yüz yüze gerekse de online olarak görüşmeler yürütüldüğünü söylüyor. Kaynaklar, Kremlin'in önerdiği şartları daha önce Ukrayna, ABD ve NATO'ya ilettiği taleplere benzediğini dile getiriyorlar. Ancak taleplerin ayrıntılarını açıklamıyorlar.

ABD Dışişleri Bakanı Marc Rubio ABD’ye dönüş yolunda yaptığı bir açıklamada artık topun Moskova’da olduğunu söylemişti. Ancak “zamanın daraldığına” ilişkin bir açıklamaya yapan Kremlin sözcüsü Dimitri Peşkov “topun Washington’da” olduğunu hissettiriyor.

Cumartesi günü TASS haber ajansının bir sorusunu yanıtlarken Honoré de Balzac'ın “Sihirli Deri” romanına atıfta bulunan Peşkov’a göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Kursk Bölgesi'ndeki Ukrayna güçlerine teslim olma teklifi hala geçerli, ancak zaman tükeniyor:

“Teklif halen geçerli. Ancak zamanları Şagreen derisi gibi daralıyor,”

24 Şubat tarihli T24 yazımda, “şöyle sormuştum: “Soğuk Savaş döneminin iki büyük hasmı, ABD ve Rusya bir kez daha barış içinde bir arada yaşama zemini için müzakerelere oturmuşken tarihi yeniden yazabilirler mi? Yekpare bir Batı algısını, “kolektif Batı” cephesini yerle yeksan eden Donald Trump, diplomaside nadiren beliren bu tarihsel fırsat ve momenti iyi kullanarak Putin ile makul temellerde bir uzlaşıya varabilecek mi?”

İki liderin sadece Ukrayna’daki çatışmaları değil Moskova’nın 2007’den beri dile getirdiği bölgesel güvenlik endişelerini sona erdirmeye ve uzun yıllar korunabilecek yeni bir jeopolitik denge yakalamaya çok yaklaştıklarını söylemek mümkün. Ancak o yazıda da geçici olarak “iptal edildiğini” dile getirdiğimiz III. Dünya Savaşı tamamen rafa kaldırılabilecek mi, yoksa Putin sahada büyük bir ilerleme fırsatı yakalamışken Zelenski’nin halen teslim olmayı reddetmesine bakarak Rus birliklerine “İlk hedefiniz Dinyeper’dir” emri mi verecek, bunu galiba yakında göreceğiz.

 

 

.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Suriye ‘tiyatrosunda’ ikinci perde

Alevi katliamlarının yaşandığı bölgede birileri sahadaki koşulları olgunlaştırmakla (!) meşgul. Yaklaşmakta olan yeni fırtına bir İsrail yayılmacılığından ziyade, bölgede “birden fazla İsrail” görebileceğimiz sonuç üretirse şaşırmamak lazım

Bir Beyaz Saray hüsranı ve “ölümcül dostluk”

Zelenski'nin para ve yardım talebiyle geldiği Washington’da “dostluk” sınırlarını epeyce zorlayarak gördüğü muamele ve yaşadığı hüsran 66 yıl önce Beyaz Saray’da bizim yaşadığımız hüsranı anımsattı. Ancak “ölümcül dostluk” faturası bu kez fazla yüklü!

III. Dünya Savaşı iptal

Bugün dördüncü yılına giren Ukrayna Savaşı ile birlikte gerçekleşme ihtimali her geçen gün artan III. Dünya Savaşı, ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump tarafından “iptal edildi.” Yekpare Batı algısını yerle bir eden Trump, Zelenski’nin de siyasi kariyerini bitirmeye oynarken, Putin, Batılı şirketlerin ülkesine dönüşünün önünü açacak hazırlık yapmaya başladı. Avrupa yüksek bürokrasisinin siyasi elitleri ise dönen havanın şokunda!

"
"