Birkaç gün önce milli futbol takımımızın giyeceği yeni formalarının tanıtımı yapıldı. Yeniden dizayn edilmiş formalar üzerinden tartışmalar da akabinde başladı. Her şeyden önce kendi sembollerini bizim kadar kolay gözden çıkartabilen başka kaç tane ülke vardır? Sorusu insanın canını acıtıyor. Milli takımımızın klasik beyaz forması birileri beğenmiyor olsa da gayet güzel, şık ve özdeşleştiğimiz bir formaydı. Şu anda yok sayılan o forma, bu ülkenin futbola dair zihinsel belleğinin en önemli bileşenlerinden bir tanesidir.
Önce sponsorlar bahane edilerek formanın şekli ile oynanmaya girişildi ardından renkler üzerinden denemeler yapıldı ve en sonunda bizim göğsü bantlı ay-yıldızlı formamız başka bir hale büründürülmüş oldu. Şimdi ise bundan çok daha feci bir şekilde tasarlanmış olan adeta hiç ruhu olmayan bir forma ile karşı karşıya bırakılıyoruz. Ulusal semboller her alanda son derece özgüldürler ve korunup, kollanmayı çok daha fazla hak ederler. Türkiye futbol milli takımının kendisine özgü olan formasının kırmızı ve beyaz rengi ile oynamakla başlayan çizginin bu kez biçimsel başkalaşıma uğratılmış olması, bir değişim değildir.
Her alanda olduğu gibi futbol alanında da kültürel mirasımızı kuşaklar boyu aktarmayı hedefliyorsak, buna en çok sahip çıkmamız gereken yer milli futbol takımımızın forması olmalıdır. Değişen teknolojiye ve yeni yaklaşımlara göre gözden geçirilmeli ancak hiçbir biçimde özünden uzaklaşmasına müsaade edilmemelidir. Milli formamız bizi yansıtan ve sahaya kimle çıkarsak çıkalım, milli ruhumuzun bir parçası olan yanımızdır. Formayı sadece bir bez parçasına indirgemek ve onu sponsorların insafına terk etmek, başta bu formaya terlerini akıtan bütün milli futbolcularımıza ve halkımıza büyük bir saygısızlık olacaktır.
Yeni formalarla ilgili bir diğer büyük sıkıntı ise satış fiyatlarının yüksekliğidir. Milli takımın forması diğer bütün takım formalarından daha yüksek fiyata satılmalı görüşünü savunabilirsiniz. Buna karşın tüm ülkenin milli takımının desteklenmesi ve yeni bir sayfa açılması adına çok farklı bir strateji de hayata geçirilebilirdi. Hem son derece kötü bir milli forma dizaynı hem de çok yüksek bir satış bedeli(299.90 TL) ile birlikte ortaya kimsenin memnun olmadığı bir forma çıkartılmış oldu. 3-8 yaş arasındaki çocuk forma seti 169.90 TL olarak belirlenmiş oysa çocukların kazanılması amaçlanmalı ve bu fiyatlar çok daha aşağı seviyelerde tespit edilmiş olmalıydı.
Milli takımımızın son yıllarda sürekli olarak futbol dışı unsurlar üzerinden kamuoyunun dikkatini çekmiş olması hususu da dikkate alınmalıydı. Prim tartışmalarından başlayarak ülke milli takımının oyuncularının seçimlerine kadar uzanan hatta teknik direktörünün de dahil olduğu olaylar her seferinde milli formanın ağırlığının önüne geçti. Oysa milli forma, ülke içerisindeki kısır tartışmaların dışında tutulması gereken ve hiçbir biçimde bu unsurlarla anılmaması gereken bir değerin adıdır. Değeri kendi elinizle değersizleştirmeye dönük her girişim aynı zamanda kendinizi de değersizleştirmenin bir başka ifadesidir.
Milli formamız ulusal kimliğimizin bir göstereni olarak, yeşil sahalarda ve tüm platformlarda bizi temsil etmekte olan bir semboldür. Sembolleri değersizleştirmek, anlamını daraltmak veyahut başkalaştırmak çıkar değil çıkmaz yoldur. Bu vesile ile yaşanan tartışmalar bir kez daha gösterdi ki, üzerinde uzlaşabildiğimiz ve ortak bir paydada buluşabildiğimiz değerler konusunda da sıkıntılarımız bulunuyor. Keşke milli forma tercihi bu şekle sokulurken ülke kamuoyunun da istekleri öğrenilmiş olsa ve gerek biçimsel gerekse de fiyat olarak böylesi tuhaf bir uygulama hayata geçirilmemiş olsaydı! Klasik Milli Formamıza Dokunmayın!