05 Ocak 2018

Ahmet Kekeç'e cevabımdır

Ben yazılarımda eleştiririm, ama hakaret etmem Ahmet Kekeç...

Ahmet Kekeç terbiyeme dil uzatınca bu yazıyı yazmak şart oldu...

Star gazetesindeki köşesinde, “Abdullah Gül o hadsize haddini niye bildirmiyor?” başlıklı bir yazı yazdı.

Benim 2.5 yıl önce yayınlanan kitabımı yeniden diline dolamış...

Siz etrafa sürekli had bildirmeye ve aynı zamanda haddinizin bildirilmesine alışkın olduğunuz için, herkesin aynı şekilde davranmasını bekliyorsunuz.

Yazısında diyor ki:

“Kitabı okuyup bitirdiğinizde şöyle düşünüyorsunuz:

Başbakan Erdoğan olanca gaddarlığı ve pervasızlığıyla kırıp döküyor, bütün muhalif sesleri bastırıyor, Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi bozuyor, gazetecileri hapse tıktırmaya çalışıyor, Gezi’nin çiçek çocuklarına kötü davranıyor, barışı baltalıyor, hukuk devletinin sonunu getirecek icraatlar sergiliyor, filan.”

İtiraf etmeliyim ki, hemen hemen hepsini çok doğru anlamış ve çok da güzel anlatmışsın....

Yalan mı?

Tek itirazım bunları ifade ediş biçimine...

O ifadelerden bazılarını ben öyle kullanmam, kitabımda da kullanmadım zaten...

Yazısında devam ediyor:

“Kitabın müellifi Ahmet Sever hem hadsiz, hem de ‘terbiye özürlü’ bir adam. Ne demek istediğimi merak edenler mezkur kitaba ve zaman zaman internet mecralarında karşımıza çıkan Ahmet Sever imzalı yazılara bakmalıdır.

Rikkat sahibi bir Cumhurbaşkanına başdanışmanlık yapan Ahmet Sever, Erdoğan ve çevresinden söz ederken, umumiyetle ‘güruh’ sözcüğünü kullanıyor.

Meşru ve seçilmiş bir Cumhurbaşkanı’na bu şekilde hitap ettiğinizde, aynı zamanda ‘ben terbiyesiz bir adamım’ demiş oluyorsunuz.”

Ahmet Kekeç orada bir dur bakalım!

Uydurma ve çarpıtma uzmanlık alanınız onu biliyorum ama bu kadarı da olmaz...

Ben yazdığım yazılarda “güruh” sözünü bir kere kullandım, o da bana alçakça ve iğrenç bir dille küfür ve hakaret eden Ak trollere yönelikti...

Dön o yazıyı bir daha oku...

Erdoğan ve çevresinden söz ederken, hem de “umumiyetle” “güruh” sözcüğünü kullanıyormuşum!

Bu nasıl bir yalan ve iftiradır böyle...

Sınırlı sayıda yazdığım yazıların hepsi ortada...

Ak trollerle ilgili yazım dışında bir tane örneğini gösterebilir misin?

Ben yazılarımda eleştiririm, ama hakaret etmem Ahmet Kekeç...

Hele de terbiyeme hiç söz söyletmem...

 

Yazarın Diğer Yazıları

Delors asla "AB, Hristiyan kulübüdür" demedi; peki, bu haksız algı neden üstüne yapıştı kaldı?

Avrupa Birliği'nin oluşumunda büyük pay sahibi olan Jacques Delors, Türkiye'de maalesef "Batı ve Hristiyan klübü"nün sözcüsü olarak tanıtıldı, yansıtıldı. Kendi kulüpçülüklerini sürdürmek için Avrupa'dan medet umanların yazdıklarının aksine, "Türkiye'ye tavır almak, AB'yi Hristiyan kulübüne dönüştürme riski taşır" demişti

Türkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi

Erdoğan, Fatih Portakal üzerinden tüm muhalefete gözdağı veriyor...

Erdoğan'a nasıl hakaret etmişim?

Soylu'nun “Sahtekar, düzenbaz, alçak” ifadelerini AİHM kantarında tartan savcılar “Eleştiri hakkı” derken, Erdoğan şikayetçi olunca eleştiri içeren cümleleri hakaret sayıyor...

"
"