Sezgin Tanrıkulu: Deprem yardımlarının tek elden yürütülmek istenmesi dayanışmayı engelleniyor

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Elazığ depreminden sonra bölgedeki izlenimlerini Şirin Payzın'a anlattı.

Deprem yardımlarının tek bir devlet kurumu üzerinden yönetilmeye çalışıldığını ve bunun dayanışma duygusunu engellediğin, savunan Tanrıkulu, 'AFAD istemeden yardım göndermeyin' demek insanların yardım etme duygularını, birlik ve beraberlik duygularını engellemektir. Yardımı tek bir yerden dağıtma noktasındaki düşünce, dayanışma duygusuna ket vuruyor" dedi. 

Tanrıkulu, Elazığ Valiliği'nin, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ergani Belediyesi'nin Elazığ'daki depremzedeler için gönderdiği 2 kamyon yardım malzemesinin geri gönderilmesini de yorumladı. 

Valilerin devletin bütün kurumlarına ve siyasi partilere eşit yaklaşması gerektiğinin altını çizen Tanrıkulu, "Örneğin, Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım'ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya 'Kamuoyunda algı çok iyi' sözleri büyük bir sorun; depremle ilgili meselenin iktidar tarafından Vali eliyle nasıl yönetilmeye çalışıldığının bir göstergesidir" yorumunu yaptı. 

Elazığ'a giderek deprem bölgesini yerinde gözlemleyen Tanrıkulu, "Yurttaşlarda çaresizlik var. Bilim insanları deprem olacağına dair kesin bir şekilde konuşurken, insanların çökeceğini bildikleri binada kalma zorunlulukları vardı. Bu zamana kadar da yerel yönetimler ya da diğer birimler o binaları önceden boşaltmamışlar ya da güçlendirme çalışması yapmamışlar. Deprem bir doğan afet ama sonuçlarını en aza indirme konusunda bir şey yapılmıyor" ifadelerini kullandı. 

Depremden sonra deprem vergilerine ilişkin de konuşan Tanrıkulu, "Bugüne kadar 37 milyar dolar deprem vergisi toplanmış. Verginin nereye gittiğini öğrenmek, sormak bir yurttaşın en temel haklarından biridir. Deprem vergisi vermek görev, nereye gittiğini sormak suç!" dedi.  

Depreme yönelik gerekli tedbirler alınmadığının altını çizen Tanrıkulu, "18 yıldır yönetimde olan hükûmetin önceliği hiçbir zaman deprem olmadı. En basiti deprem toplanma alanlarının yüzde 80’i imara açıldı. AKP hükûmetinin tercihi yıkımın maliyetini azaltmak değil, rant projelerini artırmak” diye konuştu.