Haberler

Seçimin merak edilen 'Kürt oyları' kutlama için Beyoğlu’ndaydı: Düşersem bu kavgada dosta anlatın beni…

"AKP-MHP faşizminin yaratmak istediği Türkiye karşısında demokrasi güçleri olarak hep birlikte mücadele ettik"

24 Haziran 2019 13:51

T24 İstanbul

İstanbullular belediye başkanlarını seçmek için yaklaşık 90 gün içinde iki kez sandığa gitti ve Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu ikinci kez sandıktan zaferle çıktı. İmamoğlu’nun galibiyeti destekçileri tarafından İstanbul’un dört bir yanında kutlanırken; Beyoğlu da bu adreslerden bir tanesiydi. CHP Beyoğlu İlçe Binası’nın önünde galibiyet, Kürtçe halaylarla ve “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganlarıyla kutlandı.

31 Mart sonrası yapılan itirazlar sonucu İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasındaki oy farkı 13 bine kadar gerilerken; 23 Haziran öncesinde gözler ‘Kürt oylarına’ dönmüştü. AKP, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki meleleri (din alimi), partiyle bağlantısı olan aşiret reislerini, İstanbul'da belli bir sayının üzerinde akrabası olan bölgedeki ilçe başkanlarını İstanbul’a getirirken; HDP de destek verdiği İmamoğlu için oy istemek adına seçim öncesi milletvekilleriyle alana indi.

Yaklaşık 3 yıldır cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İmamoğlu’na doğrudan destek açıklarken; seçimden birkaç gün önce İmralı’dan gelen ‘tarafsızlık çağrısı’ ise Kürt oylarının kime gideceği konusundaki merakı artırdı. Doğu ve Güneydoğu’daki sokağa çıkma yasaklarında, belediyelere kayyım atanması sürecinde, eş başkanları, milletvekilleri tutuklandığında gündem ol(a)mayan Kürtler, İstanbul’da verecekleri oy üzerinden son günlerin en çok konuşulan konularından biri oldu.

HDP, Abdullah Öcalan’dan gelen açıklamaya rağmen seçimlere yönelik seçim stratejisinde ve taktik adımlarında bir değişiklik olmadığı duyururken; çeşitli sokak röportajlarında kameralara konuşan Kürt seçmenler de ‘İmralı ne derse desin, AKP’nin karşısındaki adaya oy vereceklerini’ söylüyordu. Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi ve Rawest Araştırma'nın anketine göre de İstanbullu Kürtlerin yüzde 65,6'sının tercihi İmamoğlu, yüzde 24,7'sinin tercihi Yıldırım yönündeydi. İmamoğlu ile Yıldırım arasındaki farkında 31 Mart'tan 23 Haziran'a geçen sürede neredeyse 60 kat artması da; Kürt oyları üzerinden yapılan planların AKP lehine işlemediğini gözler önüne serdi. 

"AKP-MHP faşizminin yaratmak istediği Türkiye karşısında demokrasi güçleri olarak hep birlikte mücadele ettik"

Pazar akşamı İstanbul'da binlerce İmamoğlu destekçisi kutlama yaparken; Beyoğlu'ndaki CHP İlçe Binası'nın önünde de sevinç gösterileri vardı. Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Tarlabaşı'nın hemen yanı başındaki İstiklal Caddesi'ndeki kutlamada galibiyet CHP'nin tarihsel olarak pek de alışık olmadığı Kürtçe halaylarla kutlanırken; sıklıkla da "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganları atıldı.

Her ne kadar galibiyetle çıkmasa da, 'CHP ile solun ortak adayı' olarak 31 Mart seçimlerinde Beyoğlu'nda başarılı bir seçim kampanyası gerçekleştiren Alper Taş, T24'e yaptığı değerlendirmede İmamoğlu'nun aldığı sonucun 'AKP-MHP faşizminin yaratmak istediği Türkiye karşısında demokrasi güçlerinin birlikte hareket etmesiyle' elde edildiğini söylerken; verilen mücadelenin demokrasinin önünü açtığına dikkat çekiyordu: 

"Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli bir adım attık. Bu, bizim açımızdan 16 Nisan referandumunun devamıydı; başkanlık rejiminin Türkiye’ye sığmadığını gördük, yaşadık. Türkiye’ye çoğulcu bir demokrasi, demokratik parlamenter bir sistem lazım. Başkanlık rejimi kriz rejimidir, krizi derinleştiren bir rejimdir. Bugün burada 16 Nisan referandumunda ‘Hayır’ın etrafında dizilenler İmamoğlu’nun, ‘Evet’in yanındakiler de Binali Yıldırım’ın yanında dizildi. Bu sadece bir İstanbul seçimi olmasının ötesinde Türkiye’nin demokrasi hattını ortaya koyması açısından da önemli bir gün olarak tarihe geçti."

"Laik, demokratik, eşit, özgür bir Türkiye’yi hep birlikte var etmemiz, kurmamız gerekiyor"

Alper Taş, "Demokrasi güçlerinin ortak mücadelesiyle yürüdük, yan yana geldik ve bu sayede kazandık. Laik, demokratik, eşit, özgür bir Türkiye’yi hep birlikte var etmemiz, kurmamız gerekiyor" derken; CHP binasının hemen önünden gelen halay sesleri de onu onaylıyordu: 

"Omuzdan tutun beni
Halaya katın beni
Düşersem bu kavgada
Dosta anlatın beni..."