Prof. Sencer Ayata: 'Sürtük’ ifadesi ile kadınların toplumsal rolü hedef alınıyor; yasakların nedeni de 'meydan' korkusu

Prof. Dr. Sencer Ayata, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kullandığı 'sürtük' ifadesinin kadının toplumsal cinsiyet rolünü hedef aldığını söyleyerek "Sürtük kelimesinin kadının toplumsal cinsiyet rolünü ataerkil bakış açısıyla ihlal edildiği mesajını içeriyor. Buradaki mesele kadının toplumsal rolü üzerinden eskiye göre çok farklı da olsa seküler, laik ve dindar ayrımının yeniden canlandırılması" dedi. 

Ayata, iktidara yakın bazı kesimlerin de 'sürtük' ifadesine yaklaşımının eleştirel olduğunu hatırlatarak "Muhafazakârlar AKP’nin dini ahlak anlayışından uzaklaştığını düşünüyor. Siyasetin bu şekilde kullanılması insanları dinden uzaklaştırıyor.  Bu AKP'yi destekleyenlerin sözleri. İktidarı destekleyenlerin yaptığı eleştirilerin en başında dini ahlak konusu var. İktidarın dayattıklarının ne ölçüde dini ahlakla ilgisi var diye düşünüyorlar" diye konuştu. 

İktidarın Gezi parkına yönelik tutumunu ve konserlere ilişkin yasaklarını da değerlendiren Ayata, "Şunu rahatlıkla görebiliyoruz ki STK'lar üzerinde, ifade özgürlüğü üzerinde ve basın üzerinde kısıtlamalar var. Ama onun da ötesinde her türlü toplantıya yani toplantı özgürlüğü başlığı altında düşündüğümüz her alanda baskı ve kısıtlama artacaktır. Siyasi iktidarın kaybetme endişesi çok ciddi. İktidarın bu seçimlerden bir şekilde başarılı çıkmasının enstrümanları arasında çok ciddi anlamda yasaklar konusu var. Ben bir de burada ''Tahrir korkusu' görüyorum" ifadelerini kullandı. 

Arap Baharı'nda yaşanan toplumsal hareketleri ve meydanların yükselen rolünü hatırlatan Ayata, "İktidarda bir 'meydan korkusu' var. Bunun adına 'Tahrir korkusu' diyorum ben. Konser olur, seçime doğru herhangi bir toplantı olur, sayıları artan bir araya gelmeler olur, bunu henüz küçükken, 'bunların üzerine gidelim çünkü bunların hepsi birer potansiyel Tahrir'dir' diye düşünüyor olabilir" dedi. 

Ayata, "Burada toplantı özgürlüğü konusunda endişeler olduğunu ve bunun da 'yılanın başı küçükken ezilmeli' diye en küçük olaylardan başlayarak tedbir alma görüyorum. Sanıyorum Gezi'nin bu kadar büyütülmesinin ardında da bu 'Tahrir korkusu' yatıyor" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan "sürtük" sözünün neden arkasında durdu?

Gündem değiştirmek mi, tabanı konsolide etmek mi?

Liderlerin dili seçmen davranışını etkiler mi?

ODTÜ Sosyoloji Bölümü'nün yanı sıra Oxford ve Harvard üniversitelerinde de öğretim üyeliği yapan, CHP yönetiminde olduğu dönem CHP Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu'nu kuran Prof. Dr. Sencer Ayata,  gündeme ilişkin son gelişmeleri Murat Sabuncu'ya yorumladı.