Haberler

Organik tarım yapan üretici kesilen sertifika cezasına isyan etti: Ne istiyorsunuz tarımı terk mi edelim?

"Ne kazanıyor olabilirim ki her yolladığım 15 paket çay için sertifika firmasını zengin edeceğim!"

16 Şubat 2025 16:44

T24 Video

Urla’da 2011 yılından bu yana organik sertifikalı zeytin ve zeytinyağı üretimi yaptığını belirten Duygu Özerson Elakdar, sosyal medya hesabından paylaştığı videoda, bir markete satışını yaptığı ürünler için sertifika beyanında bulunmadığı gerekçesiyle 167 bin lira ceza kesilmesine sitem etti. Elakdar, “Ben ne kazanıyor olabilirim ki her yolladığım 15 paket çay için sertifika firmasını zengin edeceğim! Anladım ki; bu ülkede hiçbir başarı cezasız kalmıyor!” ifadelerini kullandı. Çiftçilerin üzerindeki maliyetlerin ağırlığından bahseden genç girişimci, “Üreticilerin ne yapmasını istiyorsunuz? Tarımı terk mi edelim?” diye sordu.

“Ben ne kazanıyor olabilirim ki her yolladığım 15 paket çay için sertifika firmasını zengin edeceğim”

Girişimci Duygu Özerson Elakdar, “Anladım ki; bu ülkede hiçbir başarı cezasız kalmıyor!” başlığıyla yayınladığı sosyal medya paylaşımında yer alan videoda şunları söyledi:

“Merhaba sevgili dostlar. Sizinle kalbimi çok kıran ve artık beni taşma noktasına getiren bir konuyu paylaşmak için bu videoyu yapıyorum. Çünkü ben en sonunda ikna oldum ki bu ülkede hiçbir başarı cezasız kalmıyor. Ben 2011 yılından beri Urla’nın en büyük tarımsal arazisinde organik sertifikalı zeytin tarımını yapan ve zeytinyağı üreten bir üreticiyim. Geçen gün bana bir ceza geldi. Makro Center’a verdiğim organik sertifikalı ve tamamiyle sertifika tarihinde yapılmış, tertemiz zeytin yaprağı çayı, paketlerim bir denetime uğruyor. Ve denetimde çıkan sonuç şu; benim mağazaya yolladığım koli bazında ürünlerin parti numaralı, özel sertifikasını beyan etmediğim için 167 bin lira ceza yazıyorlar bana. Bu ne demek oluyor? Zaten sertifikalı olduğunu devletin sertifikasyon firmaları tarafından tescil ettiği ürünüme, ayrıca bir de her mağazaya, her koli yolladığımda sertifika vermem gerekiyor. Vermediğim için 167 bin lira ceza kesiliyor bana. Bu hayatın olağan akışına aykırı bir uygulama bir kere. Ticaretin olağan akışına aykırı bir uygulama. Ben ne kazanıyor olabilirim ki? Zaten benim ölçeğim ne, boyutum ne? Ben her seferinde her yolladığım 15 paket çay için sertifika firmasını zengin edeceğim.”

“Devlet kimi kayırıyor?”

“Ya burada bir mantık var mı? Neden bizim kolumuzu kanadımızı bu kadar kırıyorsunuz? Kaldı ki ben 31 ekimde organik tarımdan çıkma kararı aldım. Bu kararımı sizlerle paylaşmak için biraz sinirimin dinmesini bekledim açıkçası, daha sakin bir paylaşım yapacaktım. Ama bana en sonda yatılan bu 167 bin liralık ceza benim bütün sinirlerimi hoplattı. Ben ki Ulan'ın en büyük tarımsal arazisinde  organik tarım yapan bir çiftçiyim. Beni bundan bezdirdiler ve caydırdılar. Ben artık diyecek laf bulamıyorum. Düşünün ki ben 2011 yılında, organik tarım desteği olarak dekar bazında veriyor bu destekler, 27 bin Euro destek alabilen bir çiftçiydim. Ve bu bana bir can su yurdu. Benim hasat maliyetime destek oluyordu, inanın o kadar büyük maliyetler altında biz tarım yapıyoruz. Aradan geçen zaman içerisinde benim organik tarım sertifika desteğim ne kadar oldu biliyor musun? Sertifika desteği değil pardon dekara organik tarım desteği; 14 bin lira! 14 bin lira ile benim ne yapmamı bekliyorsunuz siz? Buna karşılık benim organik tarım desteğini almak için sertifika firmasına vereceğin para ne biliyor musunuz; 3 bin Euro! Devlet kimi kayırıyor?”

“Zaten organik sertifikalı olan ürünüme neden ceza verildi?”

“Üreticilerin ne yapmasını istiyorsunuz? Tarımı terk mi edelim? Organik sertifikayı terk mi edelim; kaldı ki ben ediyorum. Ümit ediyorum bundan sonraki videoda artık her şeyi tası tarağı toplayıp ülkeyi terk etme kararı vermemek için kendimize yine kötü bir neden olmasın diye dua ediyorum. Ya biz bu işi gerçekten zevk için değil zevkle, aşkla ama büyük bir motivasyonla yapıyoruz. İnanın kolay bir iş değil tarım işi. Bize destek olunması gerekiyor. Biz yani yaptığımız işleri doğru yapmaya çalışan insanlarız. Bizi bir Lipton firmasıyla eş tutamazsınız. Kaldı ki Lipton’un Türkiye'de ne işi var ,o bambaşka ayrı bir konu, onu da tartışırız ama yani bizi büyük endüstriyellerle bir kefeye koyup ondan sonra büyük büyük cezalar keserek, bizim belimizi bükerek, nereye varmayı düşünüyorsunuz? Buradaki mantık nedir ya? Biri bana açıklasın rica ediyorum biri bana açıklasın 167 bin lira ceza ne için bana verildi? Zaten organik sertifikalı olan ürünüme neden ceza verildi? Bana birisi bunu mantıklı bir şekilde açıklasın.”

“Anladım ki; bu ülkede hiçbir başarı cezasız kalmıyor!”

Urla’nın bakir yamaçlarındaki zeytinliği, 2010 yılının sonlarında, bir enerji firmasından eşi ile birlikte  devralan girişimci Elakdar, yaptıkları yatırımı ve emeği yaptığı sosyal medya paylaşımında “2400 dönüm ormanlık alan bakımsızlıktan 30.000 kadar kalmış olan ağaç sayısını 2 katına çıkardık. Tüm ağaçlara güneş enerjisi ile yağmur sularını toplayarak kendi imkanlarımızla 4 yılda damlama sulama ulaştırdık” ifadeleriyle aktardı.

“Hiç Zeytin ormanı”nın kayda alınmış tüm yenilebilen yabani bitki örtüsü, koruduğu yaban hayatı ve zeytinleriyle Urla İlçesinin ilk ve tek en büyük Organik Sertikalı Yenilebilen Tarımsal arazisi olduğunu söyleyen Elakdar, “Ama artık pes ediyorum! Yurtiçi ve Yurtdışı piyasalarda müşteri ve dağıtıcılar nezdinde ekonomik hiçbir değeri olmayan ‘Organik Ürün Üretme ve İşleme Sertifikamı’ bu hasat dönemi sonu itibariyle terk etmeye mecbur bırakıldım” ifadelerini kullandı. 

Elakdar ayrıca, aldıkları Devlet Desteği oranının her yıl azaldığını; 2016’da 27 bin Euro’ya denk gelen Organik Tarım Devlet desteğinin 2025 yılı itibariyle sadece 386 Euro olduğunu belirtti.