01 Eylül 2020 16:50
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Koronavirüs salgını sürecinde paylaşılan verilere karşı pandemi ile mücadelede "şeffaflık ve katılımcılık" olmadığı için verilere güvensizlik olduğunu söyledi.
Salgınla ilgili üretilen haberleri de eleştiren Bekir Ağırdır "hükümetin sorumluluğu yok, plaja, düğüne giderken maske takmayanlar suçlu algısı yerleşti zihnimizde. Kamu otoritesi kural koydu da insanlar mı uymuyor yoksa kamu otoritesinin kural koymadığı bir yerde insanların kendince aldıkları tedbirleri mi konuşuyoruz" dedi. Ağırdır “Pandemi yeniden patladığında faturası halka çıkarılacak” diye konuştu.
Medyada sık sık yer alan seçim anketlerini de eleştiren Ağırdır, “Evinden memnun olmayan, başka ev bulmadan çıkmaz” ifadesi ile de muhalefete eleştiride bulunarak, “Muhalefet, iktidarın anketlerde yükselmesi veya düşmesine bakacağına, toplumla yeni bir ilişki üretmek için kafa yormalı” diye konuştu.
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır ve T24 yazarı Murat Sabuncu, pandemi süresince yaşanan ‘veri’ ve ‘önlem’ tartışmalarını, hükümetin sorumluluğunu, ekonomik ve sağlık verilerine yönelik güvensizliği, krizin toplumsal yansımalarını ve muhalefet partilerinin aldıkları pozisyonların olası bir iktidar değişikliğine nasıl etki edeceğini yorumladı.
Toplumun, hükümetin hem Koronavirüsle ilgili hem de ekonomik verilere ilişkin açıklamalarına güvenmediğini dile getiren Ağırdır, veri sorununun derinleştiğini söyledi. Ağırdır, “Verilere güvenilmesini istiyorsanız şeffaf ve katılımcı olmalısınız. Bilim Kurulu üyeleri bile salgınla ilgili bütün verilere hakim değiller” dedi.
Vatandaşın pandemi kurallarına uymadığına yönelik algının yanlış okunduğunu ifade eden Ağıdır, “Hepimizde ‘Bütün bu süreçte hükümetin hiçbir sorumluluğu yok, kurallar uymayan vatandaş suçlu, o zaman etsin bulsun belasını’ algısı var... Ama öyle değil ki, kamu kural koydu da insanlar uymuyor değil. Zaten bunun yerleştirilmesi isteniyordu. Şimdi pandemi yeniden patladığı zaman hiçbirimiz ne Sağlık Bakanlığı'nı ne yöneticileri suçlayacağız. Çünkü ‘halkımız cahil, uymadı kurallara’ diyeceğiz. Sorumluluğu olan insanlar kenara çekildi. AK Parti’ye oy veren insanları eleştiriyoruz sanıp aksine hükümetin bu işten kendini sıyırmasını kabullenmiş oluyoruz. Bütün bu tartışmalar bir yandan da 'ne yaparsak yapalım iktidar gitmeyecek' duygusunu yerleştiriyor ..Bu ülkenin okumuşları da 'bu iktidar kaybederse bırakmaz' duygusunu topluma yerleştirmeye çalışıyor. Bunu anlamak mümkün değil” diye konuştu.
Türkiye’nin bir demokrasi krizinin içinde olduğunu dile getiren Ağırdır, iktidarın kendi pozisyonu güçlendirmek için yaptığı yayınların karşı tarafı da manipüle ettiğini ve bunun her iki taraf için de ülkenin geleceğine dair kutuplaşma alanları yarattığını söyledi.
“Bir kısmı kapalı bir kısmı açık verinin” hem dünyada hem de Türkiye'de kabul edilebilir olmadığını belirten Ağırdır, toplumun yüzde 72’sinin önümüzdeki 3 ay için kendi hayatında daha derin bir bunalım veya kriz beklentisi içerisinde olduğunu da dile getirdi.
© Tüm hakları saklıdır.