15 Eylül 2021 13:11
İstanbul'da metrobüs filosunun yenilenmesi için 160 yeni metrobüs aracının alım töreninde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Meclisinden oy birliği ile geçirilen, 300 yeni otobüs alabilmek için kaynak oluşturulacak kararın Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanmasının 9 aydır bekletildiğini hatırlatarak, "İstanbulluyu mağdur ederseniz, İstanbullu sizi tanımaz" dedi.
"Siyasi çekişmeler uğruna, İstanbulluların sıkıntılarını giderebilecek bir takım uygulamalara ve kararlara engel olunmamalı" diyen İmamoğlu, "Sonuçta bu kent hepimizin. İstanbul bütün Türkiye'nin gözbebeği. Her doğru iş, hangi kurum, kuruluş, kişi tarafından yapılırsa yapılsın alkışlanmalı, gurur duyulmalıdır" ifadelerini kullandı.
İstanbul'da metrobüs filosunun yenilenmesi için 160 yeni metrobüs aracının alım töreni İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun katılımıyla gerçekleştirildi. İmza törenin ardından Ekrem İmamoğlu örnek olarak getirilen 2 yeni metrobüsten birinde ilk yolculuğu yaparken, yeni metrobüsler 2022 yılında hizmet vermeye başlayacak.
İstanbul'da hizmet veren mevcut metrobüs araçlarının yenilenmesi için 100 adet tek körüklü 60 adet çift körüklü olmak üzere toplam 160 yeni metrobüs aracı alımı için imza töreni düzenlendi. İETT Edirnekapı Garajı'nda düzenlenen metrobüs araç alım imza törenine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İETT Genel Müdürü Alper Bilgili, otobüs firmaları yetkilileri, İETT yetkilileri katıldı. Mevcut metrobüs araçlarından daha uzun ve daha çok yolcu kapasitesine sahip olan otobüslerden 100'ü tek körüklü 21 metre uzunluğunda ve 201 yolcu kapasitesinde olacak. 60 tanesi ise çift körüklü, 25 metre uzunluğunda ve 281 yolcu kapasiteli olacak. Alınacak olan yeni metrobüslerin ise 2022 yılında hizmet vermeye başlaması planlanıyor.
İmza töreninde konuşan İBB Başkanı İmamoğlu, "Bugün, ortalama 10 yaşına gelmiş ve kilometresi de ortalama kilometresi de 1 milyon 150 bine dayanmış, hatta bazı araçlarımızın 1 milyon 700 bin kilometreye dayanmış bir durumda filoyla metrobüs hattında hizmet veriyoruz. Teknik olarak, metrobüs hattında 1 milyon kilometreyi aşmış otobüslerin burada çalışmaması ve yenilenmesi gerekiyor. Bunu ben söylemiyorum. Teknik arkadaşlarımızın yorumu bu şekildedir. Bu durum zaman zaman halkımızı mağdur ediyor" dedi.
Filonun eski olmasının dönem dönem İstanbullulara zorluklar yaşattığını ve vatandaşları mağdur ettiğini hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Dolayısıyla adım atmak ve bu süreci hızlandırmak istedik. İBB Meclisi’nden 300 otobüsün alınmasıyla ilgili, yaklaşık 1 yıl önce, 90 milyon Euro’luk bir borçlanma yetkisi, oy birliğiyle geçti. Ne yazık ki, 9-10 aydır bu, Ankara'da, Cumhurbaşkanlığı’nda bekletiliyor. Tek bir cevap, tek bir yorum dahi yok. Meclisten oy birliğiyle çıkan, herkesin ortak kanaatle, ortak akılla onay verdiği bir süreç, niçin bekletilir? Halkımızın vicdanına, İstanbul halkının yorumuna bırakıyorum. Niçin? Çünkü biz, otobüslerimize, metrobüs müşterilerimize, ‘Sen hangi partiye oy verdin’ diye bakmıyoruz ki. Biz, 16 milyon İstanbulluya hizmet ediyoruz. Bizden öncekiler de 16 milyon İstanbulluya hizmet ettiler. Dolayısıyla bu hizmetlerin en sağlıklı bir biçimde verilebilmesi, hizmetin aksatılmaması, vatandaşlarımızın tüm güvenliklerinin en iyi şekilde sağlanabilmesi adına, hizmetin devamlılığı adına atılan her adımın siyaset üstü bir biçimde değerlendirilip, kararların verilmesi gerekir. Siyasi çekişmeler uğruna, İstanbulluların sıkıntılarını giderecek birtakım uygulamalara ve kararlara engel olunmamalı. Çok net.”
Türkiye'nin ve dünyanın göz bebeği konumundaki İstanbul’da doğru adımları atmaya kararlılıkla devam edeceklerinin altını çizen İmamoğlu, İstanbul ulaşımında benzer bir sorununda taksilerle ilgili yaşandığını vurguladı. Mevcut taksilerin yetmediğinin herkes tarafından bilindiğini belirten İmamoğlu, “Bir tek UKOME’de Bakanlık adına konuşan kişinin yorumları dışında, bu taksi sayısının yetmediğini ve yeterli olmadığını, mutlak taksinin ilave edilmesi gerektiğini bilmeyen kalmadı. Niçin UKOME’de taksi sayısının artırılmasıyla ile ilgili sunduğumuz projelere onay verilmez. Niçin? Hangi akıl bu? Bu ay yine UKOME'de konuşulacak ve tartışılacak. 16 milyon İstanbullunun her gün yüzlerce, binlerce şikayetiyle gündeme gelen, insanlarımızın bazen 45 dakika, 1 saat taksi beklediği ortamların, bu kadar göz önünde olduğu bir ortamda bu niçin engellenmek istenir? Birinin aklı alıyorsa, açıklama yapsın. Kim engelliyor? Ben, orada bakanlığın bir sözcüsünün ifadelerinin şahsına ait olup olmadığını defalarca sordum. Öyle bir cevap alamadım. O zaman kimin adına konuşuyor? Kim bu sihirli el? Buradan sayın Valimize, UKOME’ye temsilci gönderen kurumların bütün yetkilisi olan bakanlıklara, Cumhurbaşkanlığı’na sesleniyorum: İstanbulluyu mağdur etmeyin. İstanbulluyu mağdur ederseniz, İstanbullu sizi tanımaz. Çok net. Tanımaz. Bunu unutmaz. Yapmayın. Boş işler bunlar. İnanın boş işler. 16 milyon İstanbulluyu mağdur etmek, siyaset falan değil” diye konuştu.
İstanbul lehine atılacak her adım için iş birliğine hazır olduklarını yineleyen İmamoğlu, “Hangi masaya davet edilirsek, o masaya koşa koşa gitmekle yükümlüyüz, sorumluyuz. Gereğini yaparız. Bu şehri seven; bu şehrin insanlarını, hayatını, yaşamını, sağlığını, konforunu düşürmek zorunda. ‘Ben bu şehri çok seviyorum, Hatta bu şehre aşığım’ diyen herkesin, sorumlulukla yerine getirmesi gereken davranış biçimi budur. Dolayısıyla biz, bu anlamda herkesten aynı anlayışı bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Vay efendim, O yapıldı, bu yapıldı, yok efendim bakım şirketi, yok şu yok bu. Tüm bu sözlerin, muhalefet tarafından yapılan tüm bu ortaya atılan iddiaların tanımı iki kelime: Kuru gürültü. Bildiğiniz kuru gürültü. Bakın biz burada, Bursa'da yapılan Otokar ve Akia firmasının yaptığı otobüsleele ilgili imza atacağız. Ne olduğunu bilmediğimiz, 65 milyon Euro’luk, bugünkü parayla neredeyse 1 milyar liraya koşan bir çöplük için imza atmayacağız. Ya da nasıl alındığını dahi bilmediğimiz, içinde onlarca soru işareti olan ve hatta yıllardır soruşturmalarıyla ilgili net bir karar ve kanaat alınamayan bir işe imza atmayacağız. 16 milyon insanın gözünün önünde, şeffaf bir biçimde, açık ihaleyle yapılan bir süreçte -teşekkür ediyoruz her iki firmaya- yaklaşık maliyetin de altında fiyat vererek ve öz sermayemizle alımını yapacağımız bir işe imza atıyoruz. Dolayısıyla tarifi tek: Kuru gürültü. Kuru gürültü yapmayın; bu işleri örnek alın. Kuru gürültü yapmayın; geçmişte yapılan hatalara hesap sorulmasının önüne engel olmayın. Soruşturmalarımızı alıp, İçişleri Bakanlığı müfettişinin eline verip, aylardır orada beklemesine fırsat vermeyin. Kuru gürültü yapıp; bizim Meclis’ten oy birliğiyle onay verilen bir kararın bekletilmemesi için mücadele verin. Kuru gürültü yapmayın.”
© Tüm hakları saklıdır.