‘Haykırıyor, zırıldıyoruz. Ve diyoruz ki: DÖNÜYORUZ AŞKIM, DÖN DÖN DÖN!’

31. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Temamızı Açıklıyoruz: DÖNÜYORUZ

1993 yılından beri caddeleri, sokakları, parkları, bahçeleri, kafeleri, restoranları, barları, pubları, meyhaneleri, pastaneleri, hanları coşkuyla inleten lubunyalar olarak bu yıl 31. kez bizden çalmaya çalıştığınız kamusal alanlara DÖNÜYORUZ. Bizi senelerdir sokaklarımızdan, caddelerimizden, mahallelerimizden çıkarmaya çalışıyorsunuz; dönüyoruz. Şimdi bir kez daha, yasaklara, baskılara, sansürlere rağmen DÖNÜYORUZ.

1987’de Gezi Parkı merdivenlerinde açlık grevi yapan trans seks işçilerinin direnişini hatırladığımız gibi binlerce kişiyle sokaklara dolup taştığımız yürüyüşlerimizi unutmuyoruz. Hortum Süleyman’dan Fotoroman Süleyman’a, yaptığınız baskılara, baskınlara direnen, öfkenizi her seferinde direnişle, birliktelikle, dayanışmayla bertaraf eden lubunyaları unutmuyoruz. 10. yılında yüreklerinize korku salan Gezi Direnişini ve direniş boyunca inkârcı politikalara karşı akp iktidarına direnen lubunyaları buradan selamlıyoruz. Bu sene bir kez daha buradayız, DÖNÜYORUZ. Gezi Parkına, İstiklal Caddesine, Tarlabaşı’na, Kadıköy’e, Gazi’ye, Sulukule’ye DÖNÜYORUZ. Mühürlenen evlerimize, mahallelerimize, yuvamız dediğimiz yerlere DÖNE DÖNE DÖNÜYORUZ.

Devletin nefret politikaları yüzünden günden güne artan transfobi, homofobi, bifobi, orospufobi, hivfobi, afobi, lezbofobiye ve lubunyalığımıza dair bizi yalnızlaştıran politikalara karşı, erkek egemen devlet politikalarına, polis ablukalarına karşı DÖNÜYORUZ.

2015’ten beri çeşitli bahanelerle yürüyüşlerimiz, etkinliklerimiz yasaklanıyor. Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen AKP iktidarının birçok nefretin kapılarını açtığını bildiriyor ve tüm bunların sorumlusu olduğunu duyuruyoruz. Polis, bir zulüm aracı olarak her fırsatta lubunyalara, kadın+’lara, kürtlere, ermenilere, alevilere karşı uyguladığı şiddeti arttırıyor. Erk devletin şiddetinden korkmuyoruz, bizi itmeye çalıştığınız alanlardan döne döne geri geliyoruz. Alanlardan vazgeçmiyoruz.

Eğitimden sağlığa, ulaşımdan barınmaya kadar her alandaki hak mücadelelerimiz ve direnişlerimiz sürüyor. BÜLGBTİ+’nın kapatılması, 30. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nda polis ve devlet şiddetiyle 373 kişinin gözaltına alınması, Kürt halkına yönelik inkâr ve asimilasyon politikaları, hormona erişimlerin zorlaşması, 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşlerinin ve 1 Mayısların yasaklanmasını kabul etmiyoruz.

Türkiye, Kürdistan ve Suriye’yi etkileyen Maraş merkezli gerçekleşen deprem felaketi ve erkek devletin arsızca yaptığı yolsuzluklar, hukuksuzluklar sonucu katledilen tüm halklarımızı anıyor ve hesabını soracağımızı bildiriyoruz. Sonunuzu translar getirecek. Deprem illerindeki genelevlerin durumu hala meçhulken bölgede başta biz translar olmak üzere LGBTİ+'ların yaşadığı eşitsizlikler maruz kaldığımız nefretin boyutunu da ortaya koyuyor. Cinsiyetlere göre ayrılan toplu barınma yerlerinde düşman hukukuyla bize baskı yapan devlet tarafından ayrımcılığa, tehditlere, şiddete maruz kalıyoruz. Hormon terapisi alan translar, hiv’le yaşayan LGBTİ+’lar her gün alınması gereken ilaçlara erişemiyorlar. Biz translar, kadın+’lar, göçmenler, çocuklar, azınlıklar, LGBTİ+’lar olağan durumlarda da yalnızlaştırma ve şiddetle karşı karşıya kalıyoruz. Bunu reddediyoruz; canını yaktığınız, görmezden geldiğiniz, öldürdüğünüz arkadaşlarımızın, sesini duymadığınız halkların öfkesiyle Dönüyoruz, sağır edecek öfkemiz sizi.

Bedenimizin, rengimizin, kimliğimizin, hayatımızın sömürüldüğü bu günlerde, taleplerimizi açıkça ifade ediyor ve yerine getirilmesini istiyoruz. Elimiz yakanızda, haklarımızı alana kadar direnmeye devam ediyoruz. Hesaplaşacağız. Haklarımızdan, varoluşlarımızdan ve özgürlüğümüzden DÖNMÜYORUZ. Gökkuşağına dair her şeyi suç unsuru gibi göstermeye çalışanlara karşı, biz gökkuşağına sahip çıkmaya devam ediyoruz, bir kişi daha eksilmek istemiyoruz.

Erk devlet tarafından stratejik ve sistematik bir şekilde LGBTİ+’lara karşı uygulanan ayrıştırıcı, hedef gösteren sözlü ve fiziksel şiddetin tanığı ve mağduruyuz. Bu şiddetin ve diğer ayrıştırıcı politikaların karşısında olduğumuzu bildiriyor, asılsız iddialarınızı ve kampanyalarınızı tanımıyoruz. Biz hep buradaydık, buradayız, burada olacağız. Siz gideceksiniz.

Kimi sokakta, kimi çarkta, kimi evinin önünde, kimi yollarda, kimi partnerinin yanında, kimi ailesinin yanında… Her birinin bıraktığı izi ayrı hatırlayacağımız kaybettiğimiz tüm arkadaşlarımızı anıyoruz. Zirve Soylu’nun, Hande Buse Şeker’in, Palmiye Deniz’in, Dilek İnce’nin, Eylül Cansın’ın, Rojin Çiçek’in, Ahmet Yıldız’ın ve ismini sayamadığımız devlet tarafından katledilen diğer arkadaşlarımızın direnişlerini unutturmayacağız. Alanlara ateşimize su olmayan herkesi yaka yaka DÖNÜYORUZ.

Bu yıl bir kez daha el ele Meydan’dan Tünel’e DÖNÜYORUZ. Dayanışmayla, mücadeleyle bizim olan alanlara her sene şanlattığımız sokaklara DÖNÜYORUZ. 31. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nda buluşuyoruz.

Haykırıyor, zırıldıyoruz. Ve diyoruz ki: DÖNÜYORUZ AŞKIM, DÖN DÖN DÖN!

We Announce the Theme of the 31st Istanbul LGBTI+ Pride Week

Em Mijara 31. Hefteya Rûmetê ya LGBTI+ ya Stenbolê Eşkere Dikin

نعلن عن سمة الاسبوع فخر اسطنبول ٣١

Wir kündigen das Thema der 31. Istanbuler LGBTI+ Pride Woche an

Nous annonçons le thème de la 31e semaine des fiertés LGBTI+ d'Istanbul

Anunciamos el tema de la 31ª Semana del Orgullo LGBTI+ de Estambul