Halit Kıvanç'ı, son yolculuğunda 100 yaşındaki arkadaşı anlattı: Dünyada onun gibi kimse yok

Televizyon ve radyo dünyasının efsane ismi Halit Kıvanç, sevenleri, dostları ve gazeteci arkadaşları tarafından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda son yolculuğuna uğurlandı. 

Siyasetçilerden, sanatçılara, gazetecilerden, spor dünyasının önemli isimlerine kadar onlarca isim Halit Kıvanç için Zincirlikuyu Mezarlığı'nda bir araya geldi.

Okul Arkadaşı Salih Nuri Tüzel, Uğur Dündar, Fatih Altaylı, Nebil Özgentürk, Gülten Kaya, Erol Katırcıoğlu, Yalçın Çetin, Metin Uca ve Ahmet Şık gibi isimler, Halit Kıvanç'la ilgili duygularını ve anılarını T24’e anlattı.

"Zannetmiyorum ki dünyada Halit gibi başka biri yok"

Halit Kıvanç’ın okul arkadaşı ve yakın dostu, 100 yaşındaki Avukat Salih Nuri Tüzel, gençlik yıllarına dair anılarını anlattı.

Hukuk fakültesinden sınıf arkadaşı ve dört yıl boyunca Halit Kıvanç ve Haluk Eczacıbaşı ile çok yakın olduklarını belirten Tüzel, “Hiç kopmayan üç arkadaştık. Sonra Halit mezun olunca "Ben hakim olmak istiyorum” dedi ve Anadolu’ya gitti” ifadelerini kullandı.

Tüzel, Kıvanç için şunları söyledi: 

"Ben hakimliğe devam edemeyeceğim, Türkçe konuşan yok burada, tercümanla mahkeme yapıyorum. Dönersem sizinle beraber olabilir miyim?" dedi. Tabii dedik ve gün belirlendi, Haydarpaşa Garı'na gittik, karşıladık ve hakikaten de avukatlığa bizimle başladı."

“Kanarya mahlasıyla yazardı, koyu Fenerbahçeliydi, ben de Galatasaraylıyım aslında, benim Galatasaray’da ki şu anki sicil numaram 1982 senesi, Divan’ın en eski üyesiyim yani. Ama biz birbirimize bir gün kırılmadan dost kaldık.

Kısa bir süre sonra dedim ki, Halit sen Kanarya diye yazıyorsun ama, ismin çok tanınmaya başladı, ve olağanüstü Almancası vardı. Bir üniversite mezunu, hukuk mezunu, Almancası olan spor yazarı. Dünya’da o tarihte kimse yok. Söylediğim seneler 49'lar falan. Sen dedim ki kendi adınla yaz.

Acaba doğru mu yapıyım derken Haluk (Eczacıbaşı) geldi, dedi ki "Salih böyle söylüyor, ne dersin" dedi. O  da dedi ki çok doğru söylüyor, sen artık Halit Kıvanç olarak yaz, Halit Kıvanç böyle başladı.

İnsan olarak Halit bulunmaz bir insandı, zannetmiyorum ki dünyada bir ikinci Halit gibi bir insan olsun”

"Mevcut iktidardan rahatsızdı"

Belgeselci Nebil Özgentürk ise Halit Kıvanç’a dair anılarını şu şekilde dile getirdi:

“Sarsılmak istenen gerçek bir cumhuriyet çocuğuydu çünkü, bugünlerde cumhuriyetçi olmak bile bir taraf o yüzden ben onda gördüğüm cumhuriyet sevgisini Gazi Mustafa Kemal Atatürk sevgisini, ki her odasında, her salonun köşesinde hep bir Ata fotoğrafıyla bezeli olduğunu görürüz, evine çok gittiğim için söylüyorum. Bu anlamda bu ülkenin çok iyi bir cumhuriyet çocuğuydu, ama bir siyasi kamplaşmalar içinde bir taraf diye düşünürsek çok iyi bir sosyal demokrattı, ben onu görüyorum, tepkilerinden anlıyorum.

Son yirmi yılımıza baktığımız zaman Halit abinin de iktidarın baskıları mesela, mevcut iktidarın hem medyaya baskıları her zaman olduğu gibi, bugünlerde olduğu gibi, yedi yıl önce de. Çünkü 93 yılında bir anlamda hastalanmaya başladı, son üç yılda biz onu hasta olarak gördük.

Ama ondan önce çok dinamik, her şeye giden sadece iyi insanlar değil, Türkiye'nin memleket meselesine gönül veren, sanatçılara çok sevgi duyan, onları destekleyen, siyasi olarak haberlere baktığımız zaman sosyal demokrat sözleri olan bir karakterdi, mevcut iktidardan rahatsızdı, pek çok insan gibi"

"Halit Kıvanç’ın çırağı olarak anılmaktan da gurur duyuyorum"

Haluk Kıvanç’ın öğrencisi olmakla gurur duyduğu söyleyen Gazeteci Metin Uca, “Bir anım yok, o kadar çok anım var ki, çünkü ben onun öğrencisiyim” diyerek, duygularını dile getirdi:

“Büyük bir simge olarak tanıdım, öğrendim ama sonra dostu oldum. Aynı sofrada yemek yemek ve onun bilgeliğinden de faydalanma şansını yakalamış birisiyim. Benim için sadece bir televizyon yüzü değil, sadece bir spor spikeri değil, pek çok alanda gerçekten okul niteliğinde ve türk televizyon tarihi içinde çok önemli, çok büyük bir değeri kaybettik. Yeri doldurulmaz lafı galiba doğru, eğer birinin çırağı olarak anılıcaksam Halit Kıvanç’ın çırağı olarak anılmaktan da gurur duyuyorum”

"Ölümsüz bir efsane"

Mesleğe Halit Kıvanç’ın yanında başladığını belirten duayen Gazeteci ve Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar, “Halit abi, Arman Talay, Güneş Tecelli bunlar benim hocalarımdı, ustalarımdı, abilerimdi” dedi.

Dündar, “Birlikte çok anılarımız oldu, örneğin Türk televizyonculuk tarihinin ilk uluslararası naklen yayını olan Münich olimpiyatları 1972'de kara eylül terör örgütü bir katliamla durdurmuştu. Sonra olimpiyatların devam edip etmemesi yolunda tartışmalar oldu, olimpiyat komitesi, olimpiyat ruhunu teröre teslim etmeyeceklerini ifade ederek kaldığı yerden oyunların devam etmesini kararlaştırdı büyük bir törenle başladı. Oyunları ve o töreni Halit abiyle birlikte anlattık. Mesela çok tarihi bir olaydır bu, onun gibi pek çok anımız var Müjdat Gezen’in ayrıca yakınıydı ve Müjdat onun kucağına doğmuştu.

Çok severdik Halit abiyi, o da bizi çok severdi, abiliğini hiç eksik etmezdi. Geride bir 97 yıllık pırıltılı bir hayat bıraktı ayrıca bana göre en değerli olanı geride bıraktı, ölümsüz efsaneydi. Mekanı cennet olsun” ifadelerini kullandı.

"Artık gençlerin ileride büyük keyifle anlatacağı Halit abileri yok"

Gazeteci Fatih Altaylı ise anıları şu şekilde dile getirdi:

“Halit abiyle tabii ki çok anımız var, çok anımız var derken tabii kırkbir yıllık bir abi kardeş ilişkimiz var.

Hep aynı şeyi söylüyorum belki ama kötü olan şu, ölüm kaçınılmaz, hepimiz öleceğiz. Gidenlerin yerine yenisi gelmiyor, yani bugünkü gençlerin örnek alacağı, danışacağı konuşacağı, ilerde büyük keyifle anlatacağı Halit abileri yok. Yoksa herkes gidecek sonuçta, ama böyle örnek insanlar çok az oluyor.

Ama o sadece bizim sorunumuz değil dünyanın da sorunu, keşke yeni Halit abilerimiz olsaydı keşke”

"Hiç kimseye yalakalık yapmadı"

AKP, CHP, HDP, TİP ve İYİ Parti’den de birçok siyasetçinin de yer aldığı cenaze törenin de HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu duygularını şu sözlerle ifade etti: 

“Anım çok doğrusu, çünkü bir tür akrabalık ilişkisi de vardı öyle söyleyeyim, çok değerli bir insandı, tabii tahmin ediyorum herkesin söylediği bir cümle bu. Asıl önemlisi son derece demokrat bir kişiliği vardı ve son doğum gününde "Ya şu yüz yaşını bir bitirsem" dedi. Maalesef bitiremedi.

Ama hepimizin gönlünde yaşayacak gibi geliyor bana çünkü gerçekten de görebildiğim kadarıyla müthiş bir sevgi seli var Türkiye’de. Çünkü Halit abi gerçekten çok önemli ve kendi tarzında başka biri de yok Türkiye’de, gerçekten demokrat olup hiç kimseye yalakalık yapan bir insan olmadı, medyada o kadar uzun süre olduğu halde. Dolayısıyla da ben büyük bir kayıp olarak düşünüyorum ve üzgün olduğumu söyleyeyim."

TIKLAYIN | Dostları, gazeteci arkadaşları Ahmet Tulgar’ı anlattı: “Hoyratlıklar, zorbalıklar yüreğine ağır geldi”