27 Aralık 2019 16:02
Grup Yorum üyelerinin süresiz olarak başlattıkları açlık grevleri 226 gündür devam ediyor. Tutuklu üyeleri bulunan Grup üyelerinden Helin Bölek ve Bahar Kurt, yaptıkları basın açıklamasıyla açlık grevi alma kararına kadar olan süreci anlatarak taleplerini yeniden dile getirdi.
191 gündür açlık grevinde olan Helin Bölek şunları kaydetti:
"Son iki yıl içinde neredeyse tüm üyelerimiz, haklarında hiçbir delil olmadan sadece gizli tanık ifadeleriyle tutuklandı ve onyıllara varan hapis cezalarıyla yargılanıyorlar. Gizli tanıklar mahkemeye yüzleri karartılmış ve sesleri değiştirilmiş olarak bağlanıyor, “tanık” sıfatı taşımalarına rağmen sorulan her soruya “bilmiyorum” ya da “cevap vermek istemiyorum” diye cevap veriyorlar ve kim olduğu bilinmeyen bu gizli tanıklara hakimler tarafından sınırsız yalan söyleme özgürlüğü tanınıyor. Buna rağmen tanıkların Yorum elemanları hakkında “Grup Yorum elemanı olduğunu biliyorum” dışında söyleyebildikleri bir şey yoktur. Yani, Grup Yorum elemanı olmak suçmuş gibi gösteriliyor. Delil olarak da 24 Eylül 2017’deki polis baskınında el konulan(çalınan) “İlle Kavga” albümümüz gösteriliyor. Oysa bu albüm Kültür Bakanlığı onayıyla çıkmış, bandrollü, yasal olarak hiçbir suç unsuru taşımayan, müzik marketlerde de satılan bir albümdür.
Bu süreçte tutuklanamayan elemanlarımız Gri Liste'de aranan teröristler listesine alındı, başlarına 300 bin tl ödül kondu, haklarında “vur emri” çıkarıldı.
Son üç yıl içinde tüm konserlerimiz yasaklandı. Resmi başvurularda daima yasak kararlarıyla karşılaşınca devrimci yaratıcılığımızla halka ulaşmanın alternatif yollarını bulduk. Kamyon kasalarını sahneye çevirip seyyar konserler verdik, evlerin damlarına çıktık. Ancak bu konserler de polisin gaz bombalı saldırılarıyla karşılaştı, konsere katılan insanlar gözaltına alındı.
Son üç yıl içerisinde, çalışmalarımızı yürüttüğümüz İdil Kültür Merkezimiz 10 kez polis baskınına uğrayıp talan edildi. Bu baskınlar tam bir kanunsuzluktu. Arama adı altında(hatta kimi zaman polis savcılıktan arama izni alma gereği bile duymamıştır.) polis eşkiyalık yapmıştır. Baskınlarda enstrümanlarımız parçalandı, bilgisayarlarımız-Yorum’a ait arşiv kayıtları, hard diskler tutanak dahi tutulmadan çalındı, lavabolar kırıldı, kitaplar yırtıldı, raflar parçalandı ve bu yağmanın hesabı hiçbir şekilde verilmedi. Amaç sadece zarar vermekti.
Uzun zamandır bu baskılara karşı birçok yol ve yöntemle mücadele ettik. İnternet konserleri verdik. “Listelerinize bestelerinizle cevap veriyoruz” adı altında iki yıl içerisinde 45 yeni beste yayınladık. Türkiye’de salon veya meydan konseri gerçekleştiremesek de 3 kıtada konserler verdik. Bu konserler arasında Yorum tarihinde bir ilk olan Meksika, Peru, Şili ve Çin konserleri de var.
Saldırılar artarak devam edince süresiz açlık grevine girme kararı aldık."
Yaptığı açıklamanın ardından grubun taleplerini dile getiren Bölek, 'dört yıldır devam eden konser yasaklarının kaldırılmasını' isteyerek şöyle devam etti:
"İdil Kültür Merkezi’ne yönelik polis baskınlarının son bulması, tutsak Grup Yorum elemanlarının serbest bırakılması, hakkımızda açılan komplo davaların düşürülmesi, Grup Yorum elemanları hakkında çıkarılan arama kararlarının ve terör listelerinin kaldırılması."
200 gündür açlık grevine devam eden Bahar Kurt da şu ifadeleri kullandı:
“Biz 34 yıllık bir müzik grubuyuz. Halkın türkülerini söylüyoruz, arkamızda halk var, köklerimiz halkın içinde. Dünya görüşümüz; sosyalizmdir. Kapitalizmin dünyayı kan gölüne çevirdiği, tüm dünyanın emperyalist silah tekellerinin çıkarları için savaş alanına dönüştürüldüğü, tabiatın bütün kaynaklarının kapitalistlerce sömürülüp talan edildiği bir dünyada biz dünya halklarının tek kurtuluşunun sosyalizm olduğunu söylüyoruz. Dünyada herkese yetecek kadar su, yiyecek ve temiz hava var. Bunları hunharca kullanan, kirleten, dünyayı açlığa, susuzluğa mahkum eden kapitalist tekellerdir. Dünyanın en zengin 26 kişisinin serveti dünya nüfusunun yarısının servetine eşit. Dünyada her beş saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor. Yani sorun adalet sorunudur. Bu düzen adaletsiz bir düzendir. Biz halk için adalet istiyoruz ve bunun ancak bağımsız bir Türkiye’de gerçekleşebileceğini biliyoruz. Ve Bağımsız Türkiye mücadelesi veriyoruz. Türkülerimizde de adalet özlemimizi ve bağımsız Türkiye düşümüzü dile getiriyoruz. Egemenleri rahatsız eden budur.
Grup Yorum baskınlarla, tutuklamalarla sindirilecek ve yok edilecek bir müzik grubu değildir. Tarihimiz boyunca sayısız saldırı yaşadık. Hiç konser veremediğimiz dönemler de oldu yasakları aştığımız dönemler de.
2010 yılında 25. yılımızda İnönü Stadyumu’nda 55.000 kişiye konser verdik. Bu bir Türkiye rekorudur. Türkiye’de yerli ve yabancı hiçbir sanatçı-müzik grubu biletli bir konserinde 55.000 bilet satamamıştır.
2011-2014 yılları arasında Bakırköy Pazar Alanı’dayız binlerce kişiyle 'Bağımsız Türkiye' konserleri düzenledik. En son 2014 yılındaki konserimize 1 milyon kişi katıldı.
2015 yılında 30. yılımızı İstanbul’da 500 bin, İzmir’de 700 bin, Ankara’da 200 bin Adana’da 90 bin, Dersim’de 20 bin kişilik halk konserleriyle kutladık. Üstelik bu konserlerimiz son ana kadar stadyum yasakları, valilik yasakları gibi engellerle karşılaştı. Yasal engelleri bir şekilde aşarak çok kısa süre içerisinde yüz binleri meydanlarda topladık.
Türküler halkın dilidir ve halk var oldukça türküler de olacaktır. Halkın türkülerini yakanların sesini hiç kimse boğamayacaktır. Onların silahları, kalkanları var; bizimse haklılığımız. İktidarlar gelip geçerler, adları bile hatırlanmaz. Halkın türküleri ve halkın sanatçıları ise binyıllar boyu yaşarlar.”
Arkadaşlarımız Barış Yüksel ve Ali Aracı açlık grevine ara vermiş durumdalar. Silivri Hapishanesi’ndeki tutsak üyemiz İbrahim Gökçek, 20 Kasım’da tahliye olan Grup Yorum üyeleri Helin Bölek ve Bahar Kurt olarak bizler ise açlık grevini sürdürüyoruz.
Direnişimiz devam ediyor. Çünkü saldırılar devam ediyor.
Tahliyemizden kısa bir süre sonra 30 Kasım 2019 günü İdil Kültür Merkezimiz tekrar basıldı ve grup arkadaşlarımız Sultan Gökçek, Bergün Varan, koro üyemiz Tuğçe Tayyar tutuklandı. Sulh ceza hakimi Yorum elemanlarına sadece “neden kapınız demir, neden pencereleriniz demir parmaklıklı?” sorusunu sordu. Suçlama buydu. Ve arkadaşlarımız tutuklandılar.
Devamında 7 Aralık’ta Kenter Tiyatrosu’nda ve Adana’da gerçekleştirmek istediğimiz konserler yasaklandı.
Aynı hafta içinde dışarıdaki üyelerimizin ve kültür merkezi çalışanlarımızın evleri polis tarafından basıldı, gözaltına alınan kimse olmadı ancak bu bir tehdit gözdağı operasyonu olarak yapıldı.
Bu saldırılar son bulana kadar direnişe devam edeceğiz.
Bugün itibariyle Bahar Kurt açlık grevinin 200. gününde ve 37 kilo, İbrahim Gökçek 193. gününde ve 49 kilo, Helin Bölek 191. gününde ve 49 kilo.
Taleplerimiz haklı ve meşru taleplerdir. Gayri meşru ve yasadışı olan Grup Yorum’a yapılan saldırılardır.
Taleplerimiz kabul edilsin! Grup Yorum'a özgürlük!"
© Tüm hakları saklıdır.