Haberler

Eski HDP Eş Genel Başkanı Temelli: Medya, güvenlik politikasının bir aparatı olarak HDP'ye saldırıyor

19 Haziran 2020 17:41

Eski HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP'nin 'Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü'nün 4. günündeki İstanbul finalinde Beşiktaş Abbasağa Parkı’ndaki açıklamanın ardından T24'e 'HDP'ye uygulanan medya ambargosunu, 'Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü'nü ve CHP'nin yürüyüşe yaklaşımını değerlendirdi. 

"HDP her şeyden önce çok güçlü bir yürüyüşü ortaya koymuştur" diyen Temelli, "Bu yürüyüş her şeyden önce çok büyük bir çağrıdır. İktidara karşı ki; bugünkü iktidar hukuk tanımayan, adalet sistemini çökertmiş, adaleti yok sayan bir iktidar. Bugünkü iktidar, toplumsal, siyasi, ekonomik barışı yok etmiş bir iktidar. Bugünkü iktidar Faşizmi kurumsallaştırıyor, demokratik siyasete dair ne varsa tahammül gösteremiyor, demokratik siyaset içinde mücadele eden siyasetçilere cezaevi gösteriyor" dedi. 

"Medya, güvenlik politikasının bir aparatı olarak HDP'ye saldırıyor"

Temelli, 'HDP'ye uygulanan medya ambargosu tartışmalarına' yönelik soruya şu değerlendirmede bulundu; 

"Aslında çok uzun zamandır bir medya ambargosuyla karşı karşıyayız. Neredeyse 5 yıldır... Bu ülkede medya artık iktidarın yörüngesinden çıkamayan bir uydu hâline gelmiş ve çok az bağımsız medya kalmış durumda. Çok onurlu bir mücadele veriyorlar ama medyanın büyük kısmı iktidarın yörüngesinde ve ambargo uyguluyorlar. Hem de giderek artan bir şekilde güvenlik politikasının bir aparatı olarak HDP'ye saldırıyorlar. Nefret suçu işliyorlar, en temel hakları yok sayıyorlar, iftira atıyorlar. Buna basın denebilir mi bilemiyorum. Son zamanlarda ambargoda kifayet etmiyor çünkü ne kadar ambargo uygularlarsa uygulasınlar HDP'nin ve hakikatin sesi daha çok güçleniyor. Şimdi sıra bu tür saldırılara geldi. TV'de bakıyoruz her akşam özel bir HDP programı var. Bu programda HDP'yi dışlayarak, nefret suçu işleyerek bir faaliyet yürütüyorlar. Bunun suç olduğunu kendileri de biliyorlar. Medyanın sermaye yapısı da iktidarla çok organik ilişkiler içinde bunu da tüm Türkiye biliyor. Bu çürümüş medya anlayışının toplumda karşılık bulmadığını görmek mümkün."

Çağrımızdır: 'Bu savaş ve şiddet sarmalından bir an önce çıkmalıyız'

"Bugün siyasi tutsakların sayısı on binlere ulaşmışsa, demokratik siyaset adına tüm kurumlar çökertilmiş ise Türkiye'nin artık seçenek yaratma zorunluluğu vardır" diyen Temelli, "Türkiye'de demokrasiden yana olan herkesin, kadınların, emekçilerin şimdi hep birlikte bir seçenek yaratma zamanıdır. Biz bu seçeneği gösteriyoruz. Biz öncüyüz ve bir yol açtık. Bu seçeneği gösteriyoruz. Herhangi bir siyasi programı, ideolojiyi dayatarak değil, asgari müştereklerde bir buluşma davetine çağırıyoruz. 'Gelin bu Faşizmi kurumsallaştıran iktidardan bir an önce kurtulalım' bunun yolu demokrasi ittifakını kurmaktan geçiyor. O yüzden Türkiye'deki tüm farklı inançlara çağrıda bulunuyoruz; 'bu savaş ve şiddet sarmalından bir an önce çıkmalıyız' bunun yolu demokrasi ittifakında buluşmaktır" diye konuştu. 

Temelli HDP'nin 'Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşünün' temel amacını "İlmek ilmek bu demokrasi ittifakını örmek" şeklinde açıkladı. 

"Türkiye'ye demokrasi gelemeden sorunlar çözülemez" diyen Temelli, "Bu sorunları çözebilmenin yegane yolu bir araya gelmektir" ifadesini kullandı. 

"Demokrasi ittifakında ısrarcıyız" 

HDP'nin 'Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü' karşısında CHP'nin tutumuyla ilgili soruya temelli, "Şu ana kadar bir destek vermediler ancak biz çağrımızı yaparken 'illaki siyasi partiler ve kurumlar destek versin' diye yapmadık. Demokrasi ittifakında ısrarcıyız. 'Hayır' meclislerinden başlayarak HDP üzerine düşen bütün sorumluluğu almıştır. Asla bir dayatma içinde olmamıştır. Asla demokrasi ittifaklarına zarar verecek adım atmamıştır. Bizim ittifak anlayışımız zaten siyasi partilere dayalı bir anlayış değil tüm halkı kucaklayan, toplumdaki esas söz sahibi olanların ittifakını yaratmak. Bunlar kim; kadınlar, emekçiler, sendikalar, gençler, Aleviler, yok sayılanlar, Pomaklar, Romanlar... 73 milletin yan yana geldiği bir ittifaktan bahsediyoruz. Bunun öncülüğünü yapıyoruz. Kürt halkının yıllarca vermiş olduğu mücadele yolumuzu aydınlatıyor. Bu halkın onurlu mücadelesinin temsilcisiyiz ve bununla yolumuzda yürümeye devam edeceğiz" yanıtını verdi.