Bulutsuzluk Özlemi’nden 'Bedreddin' albümü: “Gücünü Nâzım Hikmet’ten alıyor”

Bulutsuzluk Özlemi, 10. albümünü Nâzım Hikmet’in ‘Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı’ndan bestelediği rock oratoryosuyla çıkardı. ‘Bedreddin’ isimli albümü T24’te Ayşen Güven’e anlatan Bulutsuzluk Özlemi vokalisti Nejat Yavaşoğulları, albümün aslında 2 yıldır önce bittiğini ancak pandemi ve bazı prosedürler nedeniyle geç çıktığını söyledi. 

Albümün gücünü Nâzım Hikmet’ten aldığını söyleyen Yavaşoğlulları, kendi albümlerini dinlerken tüylerinin diken diken olduğunu anlattı. Albümü dinlerken araç sürdüğünü söyleyen Yavaşoğlulları, “Dün Kadıköy tarafından eve doğru gelirken albümün birinci bölümünü arabada bitirdim. İkinci bölümünü de koydum bir baktım Boğaz köprüsündeyim. Yoldan çıkış yapmayı unutmuşum. Tüylerim diken diken oldu” dedi. 

"Opera gibi bir havası da var”

Genelde kendi yaptığı müziklerden bu kadar etkilenmediğini söyleyen Yavaşoğlulları, bazı dinleyicilerin albümü ‘ilk türk rock operası’ olarak nitelediğini söyledi. Bu fikre ilk başta katılmadığını ancak biraz düşününce haklı bir niteleme olabileceğini dile getiren Yavaşoğulları, “Opera diye düşünmüyorduk. Rock oratoryosu dedik. Ama sonradan düşününce opera gibi bir havası da var” dedi. 

‘Bedreddin’ albümünün 1984 yılında kurulan Bulutsuzluk Özlemi’nin öncesinde de aklında olan bir albüm olduğunu ve daha önce çaldığını söyleyen Yavaşoğulları, 2012’de tekrar bu çalışma ile ilgilenmeye başladığını belirterek “Bedreddin ara verilmiş ve tekrar başlanmış bir albüm” diye konuştu. 

Bedreddin albümünün hikayesi

Grubun ilk yıllarında çaldıkları Bedreddin bestelerinin şimdi çıkan albümü andırdığını söyleyen Yavaşoğulları, bestelerini ilk seslendirdiğinde “Bunları kim dinler” gibi eleştirilere maruz kaldıklarını anlatarak ‘Bedreddin’ fikrinin geçmişini şöyle anlattı:

“Bir mimarım ekmek parası için mimarlık da yapıyorum. Bulutsuzluk Özlemi tutar mı tutmaz mı diye konuşurken bizle çalışan bir basçı arkadaş bizden habersiz, şarkılarımızı kasete alarak Bodrum’da bir mekan sahibine dinletti. Mekanın sahibi ‘gelin burada çalışın, bu şarkılara bizlerin ihtiyacı var’ dedi. Bu bize bahane oldu. Oraya gittiğimizde, bizden önce sahneye çıkan sanatçılar nedeniyle seyirci bizi yadırgadı. Ertesi akşam da çaldık ve o akşam hayret verecek şekilde millet bizim müziğimizden dağıldı. Oradan dönerken ‘bu iş olur’ diye düşündüm. Onu dedikten sonra da Bulutsuzluk Özlemi işine dört elle sarıldım. Öyle olunca da bu Bedreddin işi orada kaldı. Çünkü o farklı bir projeydi. Hep içimde kaldı. Bunlara tekrar geri dönmezsek unutulup gidecek dedim. Yeniden 2012’de ben buna tekrar giriştim. İmkanlar nedeniyle süreç biraz uzadı” 

Albümün gücünü sinematografik yapısını Nâzım Hikmet’tin anlatım gücünden aldığını söyleyen Yavaşoğulları, “Bundan bir film olur. Esasında bunun yeri, orkestra, koronun olduğu bir sahne. Bu albümün konserinin olması şart ama bunun nasıl olacağının henüz bilmiyorum” dedi.