Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Dünyanın hiçbir yerinde zorunlu fizik, kimya, matematik dersinin tartışma konusu olduğunu göremezsiniz. Ne hikmetse zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi tartışma konusu olur. Eğer olsun mu, olmasın mı diye tartışılacaksa uyuşturucu bağımlılığından, terörden, şiddetten neden şikâyet ediliyor. Zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersini tartışmaya açarsanız tabii uyuşturucu gelir, şiddet gelir, ırkçılık gelir onun yerini doldurur” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeşilay tarafından düzenlenen Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu’na katıldı. WOW Convention Center’da düzenlenen sempozyumda konuşan Erdoğan, uyuşturucu ile mücadele konusunda önemli mesajlar verdi.
AİHM’nin zorunlu din dersi ile ilgili kararını da eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:
“AİHM geçen haftalarda Türkiye aleyhine bir karar aldı. Zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden öğrencilerin muaf sayılmasını temin edecek bir düzenleme. Bu karar yanlış bir karar. Batıda bunun uygulaması yok böyle bir şey olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde zorunlu fizik, kimya, matematik dersinin tartışma konusu olduğunu göremezsiniz. Ne hikmetse zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi tartışma konusu olur. Eğer olsun mu olmasın mı diye tartışılacaksa uyuşturucu bağımlılığından, terörden, şiddetten neden şikâyet ediliyor. Zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersini tartışmaya açarsanız tabii uyuşturucu gelir, şiddet gelir, ırkçılık gelir onun yerini doldurur. Biz manevi değerlerine bağlı bir nesilden söz ettiğimizde hem içeride hem dışarıdan sesler yükseliyor. Biz alkol ile ilgili Avrupa hatta Amerika’da olan düzenlemeleri getirdiğimizde hedef yapılıyoruz. Bizim içimiz yanıyor, dertliyiz. Öyle anne babalar gördük ki gerçekten perişan olmuşlar. Çocukları alkol bağımlısı, uyuşturucu bağımlısı olmuş biricik yavruları kopup gitmiş. Ocaklar sönmüş bu uğurda cinayetler işlenmiş. Özgürlük deyip buna kayıtsız mı kalacağız. Uyuşturucu baronlarının simsarların gençlerimizi ellerimizden almasına özgürlük deyip sessiz mi kalacağız. Kesinlikle hayır. En başta Türkiye Cumhuriyeti Anayasası bize bu mücadeleyi yapmak için kesin yetki veriyor. Anayasa ötesinde insan olmak, vicdanlı olmak bize böyle bir sorumluluk veriyor. Asla rehavet içinde olmayacağız. Türkiye’de yasadışı madde kullanım oranı ne kadar az olursa olsun tehlikenin büyümekte olduğunu görecek, işin başında tedbir alacağız. Ülke olarak büyürken gelişmiş ülkelerin yaşadığı acı tecrübeleri tekrar etmek zorunda değiliz. Maddi olarak zenginleşirken manevi olarak fakirleşen bir Türkiye özünden uzaklaşan bir Türkiye olur. Buna izin vermeyeceğiz.”
‘Benim çocuğum asla kullanmaz demeyin’
Konuşmasında ailelere de seslenen Erdoğan, “Bu mesele ile mücadele edilecektir ancak evde mücadele yoksa, ailede mücadele yoksa güvenlik birimlerinin tek başına mücadelesi yeterli olamaz. ‘Benim çocuğum asla kullanmaz.’ Gidin Amatem’lere bakın. Amatem’lerin önünde ‘benim çocuğum asla kullanmaz’ diyen anne babaları göreceksiniz. Okul ve eğitim bu meselede en önemli mücadele zemini. Sadece öğretmen gözetimi ile değil artık müfredatı da gözden geçirerek mücadeleyi ders kitaplarından başlatmak zorundayız. 12 yıldır bu konuda istediğimiz adımları atamadığımızı özeleştiri olarak söyleyebiliriz. Milli Eğitim müfredatımızı pozitif bilimleri en iyi şekilde aktarırken, çocukları şiddetten, zararlı maddelerden uzak tutacak şekilde ele alınmalıdır. Altyapıya ilişkin sorunlar çok büyük oranda çözüme kavuşmuşken artık içeriye yoğunlaşmak durumundayız. Çocuklarımıza bariyerlerin olmadığı bir zihin dünyasını açarken, onlara milli, ahlaki ve insani değerleri de aktarmak eğitimin temel amacı olmalı” diye konuştu.