Ekonomi
Deutsche Welle

Zirve sona erdi

Washington’da düzenlenen birinci ABD-Afrika zirvesinin başlıca konuları ticaret ve yatırımlardı. ABD, Afrika ülkeleriyle ekonomik ilişkilerini geliştirmekte kararlı görünüyor. Ancak ABD Afrika’yı keşfetmekte geç kaldı.

07 Ağustos 2014 18:43


Başkan Barack Obama, 50’ye yakın Afrika ülkesinin devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı zirvenin kapanış konuşmasında Afrika ülkelerinde 33 milyar dolarlık yatırım yapacaklarını duyurdu.

Bir Amerikan düşünce kuruluşunda çalışan Richard Downie, DW’ye yaptığı açıklamada bu rakamın etkileyici olduğunu belirttikten sonra “Kâğıt üzerinde 33 milyar göz kamaştırıcı bir rakam gibi görünüyor. Ancak dikkatle bakıldığında tamamının Amerikan parası olmadığı, büyük bölümünün Dünya Bankası ile diğer ülkelerden geleceği ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu.

Afrika’da yapılacak yatırımların bir bölümü Amerikan şirketlerinden, yedi milyar doları ise Amerikan devletinden gelecek. Richard Downie taahhüt edilen yedi milyar doların Amerikan şirketlerinin Afrika’daki yatırımlarının ve Afrika ülkelerine yapacağı ihracatın güvenceye alınmasında kullanılacağını söyledi.

Downie “General Electric ve Coca Cola gibi Amerikan devlerinin yapacağı somut ve sağlam yatırımların devede kulak kalacağını söylemek yanlış olmaz” açıklamasını yaptı.

‘Afrika imajını değiştirmek gerekli’

Afrika ülkeleriyle son derece az ticaret yapılmasından yakınan Başkan Obama ‘yeni Afrika’dan’ söz ederken zirveyi izleyen bir yatırım şirketi sözcüsü, Afrika denince Amerikan işadamlarının aklına açlık, yolsuzluk ve savaşların geldiğini, ancak Afrika’ya gittiklerinde bambaşka bir ortamla ve verimli yatırım imkânlarıyla karşılaştıklarını söylüyor. Analiz uzmanı Richard Downie de Afrika kıtasının ülkesindeki algılanış tarzını değiştirmek zorunda olduklarını vurguladı.

Dünyanın en hızlı büyüyen on ülkesi arasında yedi Afrika ülkesi yer alıyor. Sahra altı ülkelerinin büyüme hızı ortalaması yüzde altının üzerinde. Başkan Yardımcısı Joe Biden zirve sırasında, “Artık Afrika için değil, Afrika ile birlikte bir şeyler yapma zamanı geldi”, dedi. Eski başkanlardan Bill Clinton da zirve münasebetiyle verilen bir davette, “Treni kaçırmak üzereyiz, Afrika’nın Amerikan şirketleri açısından sunduğu fırsatları değerlendirmeliyiz” diyerek gelişen Afrika’nın önemine işaret etti.

Kalkınan Afrika’yı ABD’den önce keşfeden ülkelerin başında Çin geliyor. Çin’in Afrika’daki yatırım ve ticaret stratejisinde başarılı olması ABD’yi harekete geçmeye zorlamıştı.

‘Mısır kıtaya açılan kapı olacak’

Zirveye katılan Mısır Başbakanı İbrahim Mihlib DW’ye yaptığı açıklamada, Afrika ile ABD arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinde ülkesinin önemli rol oynayacağını belirtti.

Mihlib“Mısır, Afrika pazarına girmek isteyen şirketlerin kıtaya açılan kapısı olacak. Başarı için gerekli bütün şartlara haiz bir ülkeyiz. Diğer Afrika ülkeleriyle çok iyi ilişkilerimiz var. Amerikan şirketlerinin başarıya ulaşmasına işgücümüzle yardımcı olabiliriz. Mısır barış ve istikrarın hüküm sürdüğü tek bölge ülkesidir” dedi.

ABD-Afrika zirvesinde, güvenlik ve anti demokratik yönetimler gibi kritik konulara girilmedi. İnsan hakları örgütleri de, diktatörlerin muhalifleriyle doğrudan karşılaşmalarına ev sahibi ülkenin izin vermesini beklemiyordu. Seydou Konate adlı Burkina Faso’lu rejim aleyhtarı genç de, zirveye katılan devlet başkanı Blaise Campaore’ye iletmeye fırsat bulamadığı mesajı DW mikrofonlarına seslendirdi:

“Afrika’nın ABD’den öğrenebileceği şey demokrasidir. Demokrasi Amerika’nın özüdür. Amerika Afrika’nın diktatörlerine yönetimden çekilmelerini söylemelidir. Afrika onlardan çok çekmiştir.”

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle