TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu, üretimin desteklenmesi gerekçesiyle hazırlanan 76 maddelik kanun tasarısının görüşmelerini üçüncü gününde devam ediyor. Tasarının 42 maddesi sabaha kadar süren görüşmelerde kabul edildi. Dünkü görüşmelerde zeytinlik alanlarıyla ilgili maddeler hükümetle sektör temsilcilerini karşı karşıya getirdi.
Komisyonda dertlerini anlatmak isteyen sektör temsilcileri kendilerine toplantı usulünü hatırlatan AKP’li komisyon başkanı ve bazı milletvekillerinin tepkilerine maruz kaldı. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi İcra Direktörü Mustafa Tan, "Bu, ölüm fermanıdır zeytinciliğin. Milyonlarca ağacın vebalini ve insanların vebali sizde" derken, zeytin sektöründen Murat Narin de, "Siz dikmediniz 2.000 yaşındaki ağacı sayın milletvekilleri, sizin sökmeye hakkınız yok" dedi.
Bunun üzerine, AKP’li Komisyon Başkanı Ziya Altunyaldız, sektör temsilcilerine "Ya oturun ya da salonu terk edin" derken, AKP Denizli Milletvekili Şahin Tin de, "Ya burada politika yapmayın ya!" dedi. Tin'in bu sözüne CHP’li milletvekillerinden Orhan Sarıbal, "Sen git, misafire saygınız yok. Onun canı yanıyor, sen laf için buradasın. Evinize geleni kovuyor musunuz?" diye karşılık verdi. CHP İstanbul Milletvekili komisyon toplantısını terk eden sektör temsilcilerinin yeniden davet edilip dinlenilmesi için yoğun bir çaba sarfetti.
Zeytinlik alanlarla ilgili dile getirmek istedikleri görüşlerini anlatamayan sektör temsilcilerinin de yer aldığı toplantı tutanaklara şöyle yansıdı:
ULUSAL ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI KONSEYİ İCRA DİREKTÖRÜ MUSTAFA TAN – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Söz vermedim, oturun lütfen.
ULUSAL ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI KONSEYİ İCRA DİREKTÖRÜ MUSTAFA TAN – Bizim görüşümüz alınmadan bu yasa buraya getirilmemeli.
BAŞKAN – Söz vermedim Beyefendi, oturur musunuz lütfen!
ULUSAL ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI KONSEYİ İCRA DİREKTÖRÜ MUSTAFA TAN – Lütfen yani Sayın Başkan…
İSMAİL AYDIN (Bursa) – Adabınca…
ŞAHİN TİN (Denizli) – Yeri gelince konuşuyorsunuz burada, hâlâ daha itiraz ediyorsunuz.
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Onların sayesinde buradasınız, her gün konuşacak, ne demek yani? İki gündür burada konuşuyorsunuz, döver gibi, öyle bir anlayış olur mu arkadaşlar, lütfen yani… Onlar bizim misafirlerimiz.
İSMAİL AYDIN (Bursa) – Misafir sözü adap çerçevesinde isteyecek.
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Tamam o başka bir şey, ifade başka bir şey. İsmail Bey, senin yardımcı olman lazım, konuştuğun şeye bak.
ULUSAL ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI KONSEYİ İCRA DİREKTÖRÜ MUSTAFA TAN – Efendim, değişmiyor bir şey. Beyefendi diyor ki “İnekler, büyükbaşlar zarar vermez.” Gelin de görün.
İSMAİL AYDIN (Bursa) – Vermez, ben biliyorum.
ULUSAL ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI KONSEYİ İCRA DİREKTÖRÜ MUSTAFA TAN – Ben zeytinciyim. Öyle saçmalık olur mu?
ULUSAL ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI KONSEYİ İCRA DİREKTÖRÜ MUSTAFA TAN – Efendim, değişmiyor bir şey. Beyefendi diyor ki “İnekler, büyükbaşlar zarar vermez.” Gelin de görün.
İSMAİL AYDIN (Bursa) – Vermez, ben biliyorum.
ULUSAL ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI KONSEYİ İCRA DİREKTÖRÜ MUSTAFA TAN – Ben zeytinciyim. Öyle saçmalık olur mu?
OSMAN BOYRAZ (İstanbul) – Arkadaşlar, biraz saygılı olur muyuz lütfen!
ULUSAL ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI KONSEYİ İCRA DİREKTÖRÜ MUSTAFA TAN – Efendim, sizin zeytinciye saygınız var mı?
OSMAN BOYRAZ (İstanbul) – Var tabii, burada onun için konuşuyoruz biz.
ULUSAL ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI KONSEYİ İCRA DİREKTÖRÜ MUSTAFA TAN – Bizim bir görüşümüz bile alınmadı buraya gelirken.
BAŞKAN – Mustafa Bey… Arkadaşlar, lütfen oturur musunuz!
MURAT NARİN – Bu yüce Meclis 6 kere reddetti bu yasayı. Biz burada sesimizi duyurmaya çalışıyoruz, 6 kere bu yüce Meclis reddetti. Burası milletin meclisi.
OSMAN BOYRAZ (İstanbul) – Elbette milletin meclisi.
MURAT NARİN – 6 kere getirildi, bu 7’nci. Karar sizin, biz sizinle Hak Divanı’nda konuşacağız. Biz gidiyoruz, ne diliyorsunuz yapın, o yetkiye sahipsiniz. Biz sizinle görüşeceğiz.
ULUSAL ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI KONSEYİ İCRA DİREKTÖRÜ MUSTAFA TAN – Hayırlı uğurlu olsun sektöre. Bu, ölüm fermanıdır zeytinciliğin. Elbette bu kararı vermekte serbestsiniz. Milyonlarca ağacın vebalini ve insanların vebali sizde.
MURAT NARİN – Siz dikmediniz 2.000 yaşındaki ağacı sayın milletvekilleri, sizin sökmeye hakkınız yok.
BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, lütfen… Ya oturun ya da salonu terk edin lütfen.
ŞAHİN TİN (Denizli) – Ya burada politika yapmayın ya!
MURAT NARİN – Yapmıyoruz.
OSMAN BOYRAZ (İstanbul) – Ne yapmaya çalışıyorsunuz?
MURAT NARİN – Allah’ın ürünü…
BAŞKAN – Ya oturun ya da salonu terk edin, lütfen…
MURAT NARİN – Ortadan kaldıramazsınız.
ŞAHİN TİN (Denizli) – Tamam, git.
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Ne demek o “Tamam git.” ya, nasıl ifade arkadaşlar ya?
ŞAHİN TİN (Denizli) – O zaman düzgünce konuşsun.
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Ne?
ŞAHİN TİN (Denizli) – Böyle bir yol yok yani.
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Ne diyorsun sen ya, ne diyorsun?
ŞAHİN TİN (Denizli) – Ne demek “Ne diyorsun?” Ne yapalım, “Git.” dedik, o kadar.
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Nasıl bir ifade bu, nasıl böyle yapıyorsun? Sen git? Nasıl bir ifade bu ya?
BAŞKAN – Arkadaşlar…
MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) – Arkadaşımla böyle konuşma!
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Onlar bu insanın asli insanları. Misafire de saygınız yok sizin, misafire de.
BAŞKAN – Orhan Bey…
MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) – Öyle davranması yanlış, öyle bir hakkı yoktur.
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Onun canı yanıyor, senin değil. Sen rant için buradasın.
OSMAN BOYRAZ (İstanbul) – Herkesin canı yanıyor burada.
ORHAN SARIBAL (Bursa) – O, hayatını, çocukluğunu, kültürünü gömüyor, sen ne yapıyorsun? Yandaşların için zeytinlikleri imha ediyorsun.
ŞAHİN TİN (Denizli) – Konuşma!
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Sen konuşma! Ahlaksız!
BAŞKAN – Hiç yakışmıyor!
TACETTİN BAYIR (İzmir) – Ya birbirinizi tahrik ediyorsunuz.
MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) – Nezaketini bozma!
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Ne diyorsun sen ya, otur!
MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) – Nezaketini bozma!
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Sen bozuyorsun, ben değil, sen bozuyorsun, sen. Sabahtan beri…
MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) – Söylediğin lafı geri al!
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Hiçbir lafımı geri almıyorum. Kötü bir şey söylersem alırım, kötü bir şey söylemedim.
MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) – Tutanaklardan alsınlar arkadaşlar.
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Alsınlar, yanlış bir şey söylediysem alırım, yanlış bir şey söylemedim.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) – Uğur Bey, oturun lütfen, sakin olun lütfen!
MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) – Nezaketsiz!
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Nezaketsiz sensin!
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) –Lütfen, lütfen, sakin olun lütfen…
BAŞKAN – Arkadaşlar, lütfen ya…
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Buraya gelmiş halka “Gitsin.” diyen adan nezaketsizdir. O, halktır, gelmiş buraya, başımızın tacıdır. Kim gelirse gelsin, misafir ama onun kültüründe böyle bir şey mi var? Evinize gelen insanı kovuyor musunuz?
ŞAHİN TİN (Denizli) – Sen söv oradan bize, ondan sonra da…
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Hiçbir zaman sövmedim.
MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) – Misafir edepli olur.
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Misafir edepli, canı yanıyor adamın.
MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) – Gelsin burada konuşsun.
ORHAN SARIBAL (Bursa) – İtiraz etmesin de ne yapacak?
MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) – Beklesin, konuşsun.
ORHAN SARIBAL (Bursa) – Ne söyleyecek? Orada konuşmasın, burada konuşmasın…