Gündem

Zarrab'ın kefalet reddinin gerekçeli kararından: Eşitlik ilkesi, kaçma ihtimali ve ABD'ye tehdit...

ABD’de son 50 yıl içinde kefalet başvurularının sadece yüzde 4’ü reddedildi

17 Haziran 2016 11:57

Hâkim Richard M. Berman, Reza Zarrab’ın kefalet talebini reddetmesinin ardından gerekçeli kararını açıkladı. Berman, gerekçeli kararda kefaletin kabul edilmesi durumunda “aşırı zengin sanıklara farklı muamele yapıldığı” izlenimi yaratacağını belirterek bunun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu yazdı. Ayrıca 35 sayfalık gerekçeli kararda, Zarrab’ın New York’taki apartmanından iş ortaklarıyla iletişime geçmesiyle İran'a yapılan ambargonun delinmesinin artabileceği ve bunun ABD’ye tehdit oluşturduğu ifade edildi. Kefaletin reddedilmesindeki bir diğer gerekçenin de Zarrab’ın mal varlığı ve kaynakları ile yabancı ülkelerle bağlantıları nedeniyle kaçma ihtimali olduğu belirtildi.

 

Kefalet reddini Başsavcı Bharara duyurdu

 

New York Güney Bölgesi Federal Başsavcısı Preet Bharara, Twitter hesabından, Hâkim Richard M. Berman’ın, Reza Zarrab’ın kefalet talebini reddettiğini açıkladı.

Bu karar, dava için çok önemli bir dönemeç olarak görülüyor. Karara Zarrab’ın avukatlarının itiraz etme yolu açık. Cumhuriyet'ten İlhan Tanır'ın haberine göre, Berman’ın ret kararından dönmesi beklenmiyor. Hâkim Berman 35 sayfalık gerekçeli kararında “Mahkeme, sanığın uçma (kaçış) riski ve ortada kendisini yeniden mahkemeye çıkaracak şartların veya şartlar kombinasyonunun olmaması nedeniyle kefalet talebini reddetmiştir” diye yazdı.

 

Eşitlik ilkesine aykırı

 

Daha sonra bazı eski yargı kararlarına referans veren Berman, kefaleti neden reddettiğini dört maddede ayrıntılı olarak açıkladı. Florida’da kolluk kuvvetlerinin Zarrab’ın kefaletle serbest bırakılmasına karşı çıktığını hatırlatan hâkim, Zarrab'ın kefaletinin kabul edilmesi durumunda “aşırı zengin sanıklara farklı muamele yapıldığı” izlenimi yaratacağını bunun da eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirtti. Gerekçeli kararda başsavcılığın Zarrab’a ağır suçlamalar yönelttiği ve İran’ın ABD’nin ulusal güvenliği için her zaman bir tehdit olduğu ifade edildi. Mahkeme, İran’a ABD tarafından konan ambargoların delinmesinin ABD’ye tehdit olduğu ve bu tehdidin Zarrab’ın kefaletle serbest kalmasıyla birlikte New York’taki apartmanından iş ortaklarıyla iletişime geçmesiyle artabileceği endişesini de ifade etti. Kararda Zarrab’ın ABD’ye olan bağlarının azlığı, ciddi büyüklükteki mal varlığı ve kaynakları ile yabancı ülkeleriyle bağlantıları nedeniyle kaçma ihtimalinin yüksek olduğu yazıldı.

Mahkeme ayrıca Zarrab’ın avukatları tarafından önerilen 24 saat özel güvenlikle evinin korunması teklifininde korumalara güç kullanma konusunda aşırı yükümlülük getireceği belirtildi.

 

İngilizce ve Farsça konuşuyor

 

Kefalet dilekçesinde Zarrab’ın iyi İngilizce ve Farsça konuşamadığı belirtilmişti ancak Berman, “Kayıtlara dayanarak mahkeme, Zarrab’ın İngilizce ve Farsça dillerine hâkimiyetinin iyi olduğuna ikna oldu. Kendisi, belki diğerlerinin yardımıyla da, karmaşık uluslararası, finansal ve iş ilişkilerini yapabilecek yetenektedir.’’

 

TOGEMDER’e atıf

 

Mahkeme hâkimi Berman, Zarrab’ın kefaletle serbest kalma başvurusunda Türkiye’de düşük gelirli kesimlerin gittiği okullara yaptığı bağışlardan da bahsetti. Mahkeme böylece Emine Erdoğan’la anılan TOGEMDER derneğine ismini vermeden atıf yaptı. Zarrab, TOGEMDER’e 4.1 milyon dolar bağış yaptığını mahkemeye sunmuştu. Bu açıklama ile ilgili olarak TOGEMDER’den bir doğrulama veya yalanlama bugüne dek gelmedi. Derneğin web sayfasında Sarraf veya Zarrab isminin bağışçılar listesinde yer almadığı ortaya çıkmıştı.

Hâkim Berman, 30. sayfadaki sonuç bölümünde kararını şöyle özetliyor: “Sunulan kanıtlara dayanarak, tarafların sunumlarını dikkatle değerlendirdikten sonra, sayılan nedenlerden dolayı Mahkeme, Zarrab’ın uçuş (kaçış) riski olduğunu ve hiçbir şart veya şartlar kombinasyonunun, özel olarak finanse edilmiş silahlı korumalar da dahil olmak üzere, Zarrab’ın duruşmaya getirilmesini garanti edemeyeceği yönünde başsavcılığın ağırlıkla kanıtlar getirdiğine karar vermiştir. Mahkeme, dolayısıyla, Sn. Zarrab’ın kefalet talebini saygıyla reddetmiştir.’’

 

NYT: Anormal

 

Amerikan yargı sisteminde kefaletle serbest kalmak bir hak. Sanığın “aksi ispat edilinceye kadar masum olduğu” prensibi nedeniyle, aleyhine olan kanıtlar ezici bir hal almadan kefaletin reddi normal sayılmıyor. ABD’de son 50 yıl içinde kefalet başvurularının sadece yüzde 4’ü reddedildi. Zarrab’ın kefalet talebinin 50 milyon dolar olarak sunulmasına karşın reddedilmesi, New York Times gazetesi tarafından ‘anormal’ olarak tanımlandı.