Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın İran’a yönelik yaptırımların delinmesiyle ilgili olarak yargılandığı davada, iddia makamı adına tanıklık yapan İran ve Türkiye vatandaşı işadamı Reza Zarrab, eski hücre arkadaşı tarafından tecavüzle suçlandı. Manhattan’daki tutukevinde Zarrab’la aynı hücrede kalan mahkum, iş adamının kendisine tecavüz ettiği ve cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla dava açtı.
6 Aralık’ta kayda geçen ve ilk olarak New York Times gazetesinden Benjamin Weiser tarafından gündeme getirilen dava dosyasında, 62 yaşındaki Fildişi Sahilleri vatandaşı F. J.’nin, Manhattan’daki Metropolitan Tutukevi’nde (MCC) bulundukları dönemde iki kez Zarrab’ın tecavüzüne uğradığı iddia edildi. Aynı zamanda Zarrab’ın parmağını defalarca davalının m…tına soktuğu ve bir keresinde de ‘salatalık’ kullandığı da iddialar arasında yer aldı.
Eski hücre arkadaşı Zarrab’ı tecavüzle suçladı
Davalının avukatı Alexei Schacht tarafından mahkemeye iletilen başvuru dosyasında, Zarrab’ın serveti nedeniyle kendisini hukuk ve davranış kalıplarından muaf gördüğü savunulurken, iş adamının ilk olarak F. J. ile arkadaş olarak güvenini kazandığı, ardından da tekrarlayan bir şekilde (cinsel) saldırıda bulunduğu iddia edildi. Aynı zamanda Zarrab’ın eski hücre arkadaşını tehdit ederek ve gözünü korkutarak saldırıların yetkililere bildirilmesini geciktirdiği kaydedildi.
“Davacı, görece çelimsizdir ve çeşitli tıbbi rahatsızlıklardan muzdariptir”
Dava dosyasında taraflarla ilgili şu açıklamalar yapıldı:
-Davacı, 62 yaşında bir Fildişi Sahilleri vatandaşıdır. Davacı, görece çelimsizdir ve çeşitli tıbbi rahatsızlıklardan muzdariptir. Tehlikeli bir kalp rahatsızlığı vardır ve kanser tedavisi görmüştür. Tıbbi sorunları bunlarla sınırlı da değildir.
-Şu anda hakkında verilecek mahkeme kararını beklediği MCC’de ikamet etmektedir.
"Zarrab'ın Türkiye Cumhurbaşkanı ile yakın kişisel ve ticari ilişkileri mevcut"
-İnanıyoruz ki, İran ve Türkiye vatandaşı olan davalı Reza Zarrab, şu anda New York’ta ikamet etmektedir. Zira, kendi davasında karar öncesi statüsündedir. Kesin konumu, anlaşıldığı kadarıyla Adalet Bakanlığı tarafından gizli tutulmaktadır. 34 yaşındadır, sağlam görünümlüdür ve sağlığı iyidir. Davacıya yaptığı yorumlar ve basında yer alan haberlere göre, inanılmaz derecede zengindir ve büyük miktarlarda paraya ulaşımı vardır. Türkiye Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin diğer üst düzey yetkilileri ve Kasım Süleymani dahil olmak üzere İran yönetiminde yakın kişisel ve iş ilişkilerine sahiptir.
“Tarafların ikisinin de Şii olması arkadaşlıkları için ilk temeli oluşturdu”
Davacının, 6 Nisan Çekya’nın başkenti Prag’dan sınırdışı edilmesinin ardından New York’a vardığı ve bir ay boyunca MCC’deki ‘Birim 5’te tutulmasının ardından Zarrab’ın kaldığı ve iki kişilik hücreler ile geniş bir ortak kullanım alanını içeren ‘Birim 7’ye taşındığı belirtilirken, Zarrab ve F. J.’nin tanışma süreciyle ilgili olarak şunlar dava dosyasına girdi:
-Geceleri mahkumlar hücrelerine kilitlenerek yalnız bırakılıyordu. Davacının öncelikli dilleri Arapça ve Fransızca ancak biraz İngilizce de konuşuyor. Zarrab’ın öncelikli dilleri Farsça ve Türkçe ancak biraz İngilizce, biraz Arapça da konuşuyor. Bununla birlikte, insanlar cezaevinde çoğunlukla ırksal, etnik, dil kökenli ya da dini bağları bulunan insanlarla kaynaşıp sosyalleşiyor ve tarafların ikisinin de Şii olması arkadaşlıkları için ilk temeli oluşturdu.
-Taraflar arkadaş oldular ve davacı davalının zengin ve güçlü olmasından etkilendi. Özellikle zenginliğinin ona mahkumlar ile gardiyanlardan özel muamele satın almasını sağlayan cezaevi sisteminde.
“Parasının, davayı kazanmasına yardımcı olacağını söyledi”
-Taraflar başlangıçta Güney 7’deki farklı hücrelerde kaldılar. Ancak davacı davalının, hapiste ayrıcalıklar ve iyilikler elde etmek için diğer mahkumlara ve bazı çalışanlara ödeme yaptığının ayırdındaydı. Davalı, ne kadar parası olduğu ve bunun ona nasıl iyilikler sağladığı konusunda davacıya böbürlendi. Ve bunun, davasını kazanmasına yardımcı olacağını söyledi.
“Özel avukat tuttu, ailesine para yolladı”
-Doğrusunu söylemek gerekirse, paranın hukuk sisteminde büyük bir avantaj olduğunu düşünen davalı, mali olarak karşılayamadığı için özel avukat tutamayan ve kamunun yönlendirdiği avukat tarafından temsil edilen davacının tutacağı özel avukat için ödeme yapmayı teklif etti.
“Hem kadınlarla hem de erkeklerle seks yapmaktan hoşlandığını söylemeye başladı”
-Gerçekten de davalı, Ağustos 2016’da davalı davacı için bir özel avukat tuttu. Davalı, gücü sayesinde davacının Güney 7’deki kendi hücresine taşınmasını ayarladı. Ek olarak, Eylül 2016’da davalı davacının Afrika’daki ailesine bir miktar para verdi., Davalının yurtdışındaki hesaplarından havale yapılmasını sağladı. Davalı, ayrıca davacının MCC’deki kantin hesabına da para yatırdı. Aynı zamanlarda, davalı davacıya hem kadınlarla hem de erkeklerle seks yapmaktan hoşlandığını söylemeye başladı.
-Kısa bir süre sonra davalı davacının önünde mastürbasyon yapmaya başladı. Davacı bunun garip olduğunu düşündü ancak şikayet etmedi çünkü davalı ailesine ve avukatına ödeme yapıyordu. Davalı aynı zamanda davacının kantin hesabında da paraya sahipti.
“Davacı, yaşananlar dolayısıyla izole edilmiş, aşağılanmış hissetti”
-2016 sonbaharının başlarında davacının m…tını parmağıyla dürtmeye başladı. Bunu, davacının pantolonunun üzerinden ve zaman zaman da kıyafetlerini değiştirdiği esnada çıplakken yaptı. Davacı karşı çıktı ama küçük hücrelerinde yalnızdı ve yaşananlar dolayısıyla izole edilmiş, aşağılanmış hissetti. Bu sebepten de MCC çalışanlarına şikayette bulunmadı.
-Girişimler Kasım 2016’da arttı. Bir gece davalı, davacıya tecavüz etti. Bu, iki olayın ilkiydi. İki adam hücrelerinde kilitli ve yalnız olduğu için davacı çaresiz ve daha genç, daha güçlü olan davalıya karşı koyamayacak gibi hissetti.
-İlerleyen iki ayda, taraflar davacı için bir çeşit işkence odasına dönüşen küçük hücrede birlikte kilitli yaşadı. Bu süreçte davalı parmağını davacının m…tına sokmaya ve aksi takdirde onu aşağılamaya devam etti. Davacı şikayette bulunmak ya da yardım istemek için hala çok korkuyor ve utanıyordu.
"Çalışanlara rüşvet vererek davacıyı kendi hücresine aldırdı"
-Zarrab, Aralık 2016’da MCC’deki bir başka katta bulunan 11 Güney’e taşındı. 11 Güney’de hücreler yerine yatakhane vardı ve bu sebepten mahremiyet daha kısıtlıydı, diğer mahkumlar başkalarının neler yaptığını daha rahat duyabilirdi. Ocak 2017’da davacı da -kendi talebi olmaksızın- davalının BOP çalışanına 4 bin dolar ödemesi üzerine 11 Güney’e taşındı, ya da en azından davalı davacıya konuyu bu şekilde aktardı.
-Davalı, 11 Güney’de davacıyı kaba etini ve m…tını parmağıyla dürterek taciz etmeye devam etti. Mart ayında davalının saldırıları daha da şiddetli hale geldi. Bir gece davacının yatağına çıkarak, m…tına salatalık sokmaya başladı. Davacı yanma hissi ve kanama yaşadı. Birkaç gece sonra davalı, 11 Güney yatakhanesinde davacıya yeniden saldırdı. Davacı bağırıyor ve ses çıkarıyordu. Bunun üzerine bazı mahkumlar bu konuda MCC çalışanlarına şikayette bulundu. Davacı da cesaretini toplayarak MCC çalışanlarına şikayette bulundu ve tacizi bildirdi.
-10 Mart’ta, MCC çalışanları şikayetleri incelerken Zarrab başka bir bölüme taşındı.
Dava belgelerinin İngilizce orijinallerine buradan ulaşabilirsiniz.