Referandum sonuçlarının ayrıntılı analizini yapan iktidar, kamuoyu yoklamaları ile 48,6’lık kitlenin “neden hayır verdiği” sorusunun cevabını arıyor. ‘Hayır’ın yüksek çıktığı şehirlerde köklü değişimler olabilir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin referandumda çıkan evet-hayır oylarını ayrıntılı bir şekilde değerlendirmeye alan AKP’de, 2019 seçimlerine kadar geçecek süreçte teşkilatlardan, milletvekillerine ve bakanlara kadar tüm yönetim kademesinde değişime gidilmesi bekleniyor. Teşkilatlar, anket şirketleri ve siyaset bilimcilerinden gelecek “referandum analizi raporları” bu değişimde büyük rol oynayacak.
Türkiye gazetesinden Yücel Kayaoğlu'nun haberine göre AKP’de geçen hafta içinde üst üste yapılan “referandum sonuçlarını değerlendirme” toplantılarında, evet ve hayır oranları detaylı bir şekilde masaya yatırıldı. Bakanlar Kurulu, MYK, MKYK ve il başkanları toplantılarında özellikle hayır oylarının beklenenden yüksek çıkmasının nedenleri tartışıldı.
'Hayır' raporlarına Erdoğan da bakacak
Hayır verenlerle ilgili hazırlanacak rapor, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da sunulacak. Raporlarda yer alacak tespitler, referandumda hayır sonucu çıkan illerdeki, belediye başkanları, milletvekilleri ve hatta bakanlarla ilgili değişimde de büyük rol oynayacak.
"Özgürlükçü, yenilikçi, reformist"
AKP kurmayları “Biz 2019’a kadar geçecek süreçteki zamanı çok iyi değerlendireceğiz. AKP, tıpkı 2002’deki çalışma prensibi doğrultusunda özgürlükçü, yenilikçi, reformist bir şekilde 2019’a yürüyecek. Yüzde 51.4’lük oranın 2019 seçimlerinde risk oluşturmaması için seçmenin tercihlerine göre pozisyon alacağız” değerlendirmesi yaptı.
Kürt seçmene 'demokratik hak' güvencesi
AKP’deki toplantılarda Kürt seçmenlerin referandumdaki tavrı da masaya yatırıldı. Bölgeden gelen desteğin çok önemli olduğuna dikkat çekilen değerlendirmelerde şu görüşlere yer verildi: Zaten PKK-HDP’nin oyları hormonlu. Doğal sınırlarına doğru gidiyor artık. Etkin terörle mücadele ile de bu gidiş kolaylaşıyor. Bölgede halkın üzerindeki baskı kalkınca da oy artışı oldu. Geçmişteki uygulamaların olmayacağını görmeli. Yani yeniden bir yıkım olmamalı. Demokratik hakların güvencesinin Erdoğan olacağına inanmalılar.