Türkiye ile Yunanistan arasında Kardak kayalıkları ile ilgili son günlerde gündeme getirilen gerginliklerden sonra Yunan kamouyunda tepkilere neden oldu. Yunanistan kamuoyunda “Kendi halkına karşı bile amansızca davranan bir yönetimden ve Erdoğan’dan her şey beklenebilir, hatta sıcak bir çatışma bile mümkün” yorumlarının yapıldığı belirtiliyor.
Evrensel'den Seyit Aldoğan'ın haberine göre, Afrin operasyonu, AB ve ABD ile sorunlar yaşanması, Yunanistan kamuoyunda “Kendi halkına karşı bile amansızca davranan bir yönetimden ve Erdoğan’dan her şey beklenebilir, hatta sıcak bir çatışma bile mümkün” tedirginliğine yol açmış bulunuyor.
Türkiye medyasının tersine Yunanistan medyası, bugün açısından, savaştan yana bir tutum içinde değil.
Marjinal ve faşist olarak nitelendirilebilecek örgütlenmelerin söylemleri ise taban bulmuyor. Diğer yandan, yakın tarihindeki savaşlardan çok çekmiş ve yıkımını yaşamış olan Yunanistan halkı içinde güçlü bir savaş karşıtlığı bulunuyor. Barış örgütleri ve savaşa karşı hareketler de ciddi birer muhalefet durumunda.
"Çatışmaların faturası Ege'nin iki halkına çıkar"
Yunanistan Meclisi içinde bulunan Nazi Altın Şafak Partisi dışındaki diğer muhalefet partileri, Syriza hükümetini Türk-Yunan ilişkileri konusunda yeterli adımlar atmamakla suçluyor ve uluslararası planda Türkiye tarafının tutumunu anlatmakta yetersiz kalındığını, hükümetin bu konudaki yeteneksizliğinin ortaya çıktığını söylüyorlar.
Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ise Türkiye yönetiminin yayılmacı politikalarının ABD-NATO planlarının dışında görülmemesi gerektiğini belirtiyor ve olası çatışmaların faturasının Ege’nin her iki yakasındaki halklara kesileceğine dikkat çekiyor.
"ANEL, Altın Şafak'la yarışıyor"
Başbakan Aleksis Çipras ve Syriza Hükümeti ise Avrupa Birliği (AB) hükümetleri nezdinde sorunu gündeme getirerek, Yunanistan sınırlarının AB sınırları olduğunu ve ihlal edilmesi durumunda AB’nin sınırlarının ihlal edilmiş anlamına geleceğine işaret ediyor.
Çipras Hükümeti’nin küçük ortağı olan milliyetçi ANEL (Bağımsız Yunanlar Partisi) ise kitle tabanını kaybettikçe milliyetçi söylemlere daha çok ağırlık veriyor.
ANEL Lideri Panos Kammenos’un açıklamaları hükümet politikalarıyla tam olara örtüşmüyor. Hükümet açıklamaları, gerginliğin tonunu düşürmeye yönelik bir içerik taşırken aynı zamanda Savunma Bakanı da olan Kammenos tersi yönde hareket ediyor. Hatta Altın Şafak’la yarışan bir tutum gösteriyor.
Kardak gerilimi Yunan basınında
Türkiye-Yunanistan ilişkileri medyanın gündeminden düşmüyor. Türkiye tarafının açıklamaları “tahrik” sayılıyor ve medya buna yönelik manşetlere ağırlık veriyor.
Cumartesi gün Etnos Gazetesi, Başbakan Aleksis Çipras’ın açıklamalarını manşetten vererek Çipras’ın “Yunanistan’ın egemenlik haklarını tartışma konusu yapmayız” sözlerine dikkat çekti. Elefteros Tipos Gazetesi, Yunanistan Genelkurmay Başkanının “Sınırı aşarşanız gerekli cevabı veririz” dediğini ön plana çıkardı.
Gazete ve internet ortamında yapılan bir çok analizde ise gerginliğin tehlikeli noktalara doğru çıktığı yorumları yapılıyor ve paralel olarak Türkiye’de darbe girişiminden sonra ortaya çıkan duruma ve devlet baskılarına dikkat çekiliyor.
Haftalık Prin Gazetesi ise “Sol, milliyetçiliğe de NATO’ya da karşıdır” manşetini kullandı.
Kriz nasıl başladı?
İLK gerginlik 12 Şubat Pazartesi gecesi Kardak bölgesine girmeye çalışan Yunanistan botunun ona engel olan Türkiye botuyla çarpışmasıyla ortaya çıktı. Ertesi gün öğlen saatlerinde ise Türkiye’ye ait botların Yunanistan’ın Leros, Kilimli ve İstanköy’den (Kos) gelen 4 Yunan botunun Kardak’a gelmesini engellemesiyle tırmandı. Yunan medyası daha sonra çarpışmanın video kayıtlarını yayınladı. Videoda Türk Sahil Güvenlik botunun, Kardak açıklarındaki Yunanistan botuna kasten çarptığı anlaşılıyor. Yunanistan, görüntüleri AB ve NATO’yla da paylaştı.
İlk günden bu yana yapılan karşılıklı açıklamalar ise şunlar:
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı: İnsan hayatını riske atan bu tür tehlikeli olaylar, Türkiye’nin son günlerde giderek artan biçimde gösterdiği provokatif davranışın sonucudur
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy: Maalesef, Yunan tarafı bu açıklamasıyla, hem alışık olduğumuz üzere kendi kamuoyunu yanıltmakta hem de gerçekleri her zaman olduğu gibi çarpıtmaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sanılmasın ki Kıbrıs açıklarındaki doğalgaz arama ve Ege’deki kayalıklarla ilgili fırsatçı girişimler dikkatimizden kaçıyor. Kıbrıs'ta ve Ege'de haddini aşanları yanlış hesap yapmamaları konusunda buradan ikaz ediyoruz Bizim için Afrin neyse Ege’deki Kıbrıs’taki haklarımız da odur.
Yunanistan Başbakanı Çipras: Mesajımız şimdi yarın ve her zaman açık. Yunanistan toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarına yöneltilen meydan okumaları kabul etmeyecek ve hoş görmeyecek. Yunanistan oyun oynayan bir ülke değil
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocyas: Türkiye kırmızı çizgiyi aştı. Benzer bir olayda Yunan tarafının artık barışçı davranış sergilemeyecek. Saldırganlık eylemi olursa karşılık verilecektir. Türkiye asabi bir ülke haline geldi. Türkiye iyi bilmelidir ki, Yunanistan ne Suriye ne de Irak'tır.