15 Temmuz’da yapılan başarısız darbe girişiminin ardından yasadışı yollarla Yunanistan'a geçip sığınma talebinde bulunan ikisi teknisyen altısı pilot sekiz Türk askerinin davası, dün Türkiye sınırına yakın balıkçı kasabası Dedeağaç'ta görülmüştü. Bugün ise askerlerin herhangi bir sebep belirtilmeden Dedeağaç'tan Atina'ya nakledildiği haberi geldi.
Associated Press'in savunma tarafına dayandırdığı haberine göre böyle bir naklin, askerlerin adli yardım almalarını zora sokmasından ve bunun da adil bir savunmayı önlemesinden endişe ediliyor. Nakil edilmeselerdi askerler 27 temmuzda sığınma taleplerinin görüşülmesi için Dedeağaç'ta mülakata alınacaklardı.
Binbaşı Gencay Büyük, Binbaşı Ahmet Güzel, Yüzbaşı Abdullah Yetik, Yüzbaşı Feridun Çoban, Yüzbaşı Süleyman Özkaynakçı, Yüzbaşı Uğur Uçan, Başçavuş Bilal Kurugül ve Başçavuş Mesut Fırat, Yunanistan'a yasadışı yollarla girmek suçundan dün Dedeağaç Suçüstü Mahkemesi'nde iki ay hapis cezasına çarptırıldılar. Yunan hava sahasını ihlal suçundan ise beraat ettiler. Tutuklanan askerlerin cezaları üç yıl içinde uygulanmak üzere tecil edildi.
Savunma avukatlarından Ilia Marinaki, sorularımıza e-posta ile verdiği yanıtta müvekkillerinin yaşanan acil durumdan dolayı kendilerine atfedilen yasadışı yollardan giriş gibi bir suçu işlediklerini belirtti.
Subaylar, alınan ifadelerinde darbede yer aldıkları suçlamasını reddedip, sadece emirleri uyguladıklarını ve yaralı asker ve sivilleri hastaneye taşırlarken ateş altında kaldıkları için Yunanistan'a kaçak geçtiklerini ifade ettiler.
Associated Press'in haberine göre askerler, avukatları tarafından dün okunan ortak savunmalarında şöyle dedi:
"Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı Yunan hükümetine özür dileriz. Ancak başka seçeneğimiz olmadığı için bu şekilde davranmak zorundaydık. Türk Silahlı Kuvvetleri ordusuna onuruyla hizmet eden, demokrasiye ve insan haklarına bağlı askerler olarak darbe girişimiye hiçbir ilgimiz yoktur."
Darbe gecesi suikastten kılpayı kurtulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, olayın hemen ardından yaptığı konuşmalardan birinde meydanları dolduran kalabalıkların "İdamı geri istiyoruz" haykırışlarına karşılık kayıtsız kalmadığını belirtmiş ve "Hükümet idam cezasıyla ilgili talepleri muhalefetle görüşecek. Kararı geciktirmeyeceğiz" demişti.
Hükümetin, Yunan hükümetinden kaçan askerlerin bir an önce iade edilmesini istediği biliniyor.
Öte yandan, dünkü olağanüstü hal ilanının ardından hükümetin idam cezasını geri getirmesinin tartışmaya açılması, askerlerin sığınma talebini güçlendiren bir unsur olarak görülüyor. Avukat Marinaki, "Dönerlerse idam edilme riskleri var" şeklinde konuştu.
Marinaki, "Normal şartlarda sığınma talebinin karara bağlanması bir yılı bulur. Ama bu davada diplomatik ilişkilerin önemi göz önüne alındığında işler daha hızlı ilerleyecektir" dedi.
Şu an nerede görüşüleceği kesinlik kazanmayan askerlerin sığınma başvurusu mülakatlarının 2 ağustosta bitirilmesi öngörülüyordu.
Yunanistan için "fırsat penceresi"
Yunan günlük gazetesi Ekathimerini'de dün Alexis Papachelas imzasıyla yayımlanan bir yazıda, Türkiye'deki bu çalkantılı dönemin, Yunanistan için bir fırsat olduğu ifadesine yer verildi.
Yazıda, "Büyük bir bilinmeze doğru sürüklenen bir ülkenin sınır komşusu olan Yunanistan, batı için güvenlik ve istikrarın son kalesi konumundadır" denildi.