Dünya
Deutsche Welle

Yunanistan dipsiz bir kuyu mu?

Yunanistan nereye doğru gidiyor? Şimdi birçokları bu soruyu yöneltiyor. Zira son dönemlerde Yunanistan’ın olumlu ekonomik gidişatında duraksama olduğuna dikkat çekiliyor.

01 Mart 2015 18:10


Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varufakis, Handelsblatt gazetesine açıklamasında, "Büyümeye geri dönebilir ve miktarını yükseltmeden borçlarımızın bir kısmını akıllıca yapılandırmayı başarabilirsek, borç sorunu çözülebilir" dedi. Ancak eğer yeni hükümetin planlandığı yeni iyimser reformlar ve önlemlerle devlet bütçesine önemli ölçüde maddi katkı sağlanamayacak olursa, hesapların tutmayacağı ve Atina’nın yeniden sıcak paraya ihtiyaç duyacağına dikkat çekiliyor. Siyasi gözlemciler, Yunanistan’a kredi yardımları sorununun çözülmediğine, sadece yaz aylarına ertelendiğine dikkat çekiyorlar.

Ekonomi uzmanlarına göre Yunanistan'ın kasaları şimdiden boş

Ekonomi uzmanlarının söylediklerine bakılacak olursa, Yunanistan’ın devlet bütçesinde daha şimdiden kasaların oldukça boş olduğu ortaya çıkıyor. Yunan hükümetinin, Uluslararası Para Fonu’nun daha önceleri verdiği kredileri ve diğer borç ertelenmelerini karşılamak üzere Mart ayı sonuna kadar 6 milyar 800 milyon euro hacminde bir para kaynağı sağlaması gerekiyor. Ocak ayında vergi gelirlerinin beklentilerin bir milyar altında kalması ve ekonomik büyümenin 2014’ün son üç aylık diliminde yüzde 0,4 oranında azalması sonucunda Yunanistan’ın girdi hanesindeki durumun zayıf göründüğü belirtiliyor. Yeni hükümetin kaotik bir biçimde start almasının da konjonktürde düşüşe neden olduğu söyleniyor. 62 yaşındaki Atinalı işsiz bir seçmen şunları kaydediyor: “Seçimlerden önce daha farklı konuşuyorlardı. Şimdi ise eski politikaları devam ettiriyorlar. Hiçbir şey değişmeyecek anlaşılan. Buralarda durumun düzelmesi daha uzun sürecek. Ama yine de durumun eskisinden biraz daha iyiye gideceğini ummak da fayda var.”

'Yunanistan'a üçücü yardım paketine ihtiyaç olabilir'

Yeni hükümet Avrupa Merkez Bankası’nın ülkeye verilecek olan geçiş dönemi kredileri için Yunan devlet hisse senetlerini -daha önceleri olduğu gibi- teminat olarak kabul edeceğini ümit ediyor. Zira AB’nin süresi uzatılan yardım paketinden gelecek olan mali yardımlar daha zaman alacak. Brüksel ve Uluslararası Para Fonu’ndan gelecek 7 milyar 200 milyonluk dilimin ise Nisan-Mayıs ayları içinde Yunanistan’a ulaşması bekleniyor. Bununla Tsipras hükümetinin ancak ve ancak açılan delikleri kapatabileceği belirtiliyor. Alman Sosyal Demokrat Parti’nin Federal Meclis’deki bütçe uzmanlarından Carsten Schneider, Yunanistan’ın daha yaz aylarında üçüncü bir yardım paketine ihtiyacı olacağını söylüyor. Bunun da 30-40 milyar euroluk bir meblağ tutacağı tahmin ediliyor. Yardımların devamının kaçınılmaz olduğu vurgulanırken, yeni Yunan hükümetinin sadece siyasi ortaklarının değil, malî piyasaların güvenini de sarstığı vurgulanıyor. Bu durumda kreditörlerin bu ülkeye yüksek faiz uygulamasının gündeme geleceği ve Yunanistan’ın para piyasalarına dönüşünün ya çok pahalıya mal olacağı, ya da dönüşünün hiç mümkün olmayacağı görüşü savunuluyor. Muhafazakar milletvekili Notis Mitarakis ortaya çıkan yeni durumu hükümet açısından şöyle değerlendiriyor:

“Öyle görünüyor ki, Yunanistan eski yardım programına tamamen geri dönmüş durumda, ancak şimdi adını farklı koyuyorlar. Önemli olan, Yunanistan’ın reformları hayata geçirmesi, yatırımcıyı ülkeye çekmesi. Zira yaşam standartları ancak bu sayede iyileştirilebilir.”

Ekonomi uzmanları Yunanistan’da her şeyin aslında Şubat ayındaki vergi gelirlerine bağlı olduğuna işaret ediyorlar. Eğer bunlar yılın başındaki gibi, beklentilerin altında kalacak olursa, devlet kasalarının bu gelirlerden önümüzdeki dönemlerde de mahrum kalacağını belirtiyorlar. Ancak bu açığın bile, Yunanistan’ın yüzde 15’lik devlet borcunun göze alındığı eski dönemlerden daha iyi olduğuna dikkat çekiliyor.

'Yunanistan’ın Rusya ya da Çin’in kucağına düşmesini kimse arzu etmez'

Uzmanlar, Yunanistan’ın yaz aylarında Euro Grubu’ndan çıkartılmasının gündeme gelmeyeceğine, Avrupalıların yardımlara devam etmesinin daha olası olduğuna vurgu yapıyor. Zira kimsenin AB üyesi Yunanistan’ın Rusya ya da Çin’in kucağına düşmesini arzu etmeyeceği görüşü savunuluyor. Nitekim Almanya Maliye Bakanı Schäuble de Yunanistan krizi bağlamında Avrupa’nın birlik ve bütünlüğünün önemini şu sözlerle bir kez daha vurguladı : “Biz bir Avrupa topluluğuyuz. Bu 21. yüzyıl içinde -herkesten önce de biz Almanlar- eğer Avrupa’nın birliği/bütünlüğü konusunda başarılı olunursa, ancak o zaman iyi bir geleceğe sahip oluruz.”

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle