Halkların Demokratik Partisinin (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın tutuklu yargılandığı ana davanın 17'nci duruşması, Ankara 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yüksekdağ'ın sağlık sorunları nedeniyle katılmadığı duruşmada avukatlar hazır bulundu. Yüksekdağ hakkında 6-8 Ekim Kobanê eylemleri gerekçesiyle tutuklama kararı verilen dava dosyasının “kısıtlama” kararı gerekçesiyle gönderilmediği belirtildi.
Duruşmaya, HDP milletvekilleri Mehmet Rüştü Tiryaki ve Kemal Peköz ile Parti Meclisi (PM) üyesi Nazmi Gür ile katıldı.
7 ayrı fezlekenin birleştirilmesinden oluşan 92 sayfalık dosya kapsamında, Yüksekdağ hakkında 30 yıldan 83 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Dosyada, Yüksekdağ’ın Demokratik Toplum Kongresi (DTK) içerisindeki faaliyetleri ve kimi siyasi faaliyetleri yer alıyor. Yüksekdağ hakkında 6-8 Ekim Kobanê eylemleri gerekçesiyle tutuklama kararı verilen dava dosyasının “kısıtlama” kararı gerekçesiyle gönderilmediği belirtildi.
Dava dosyasına gelen belgelerin okunması ardından söz alan Yüksekdağ’ın avukatı Hatice Ezgi Güngördü, “Müvekkilimizin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında tutuklu bulunduğu dosyanın mahkeme heyetinin talebine rağmen gönderilmemesi kabul edilemez. Mahkemeye dosyayı göndermek zorundadır. Burada savcılık suç işlemektedir. Mahkeme heyetinin görevinin gasbı söz konusudur” diyerek tepki gösterdi.
"Savcılık, dosyayı hâkimden kaçırıyor"
Savcılığın hâkimden dosyayı kaçıramayacağını söyleyen Güngördü, “Suç işlenmektedir. Tutanağa geçirilmesi gerekir. Müvekkilim zaten sizin mahkemede süren dava dosyasında aynı gerekçelerle yargılanıyor. İlerleyen aşamalarda sizde göreceksiniz ki benzer fezlekeler dosyanızda mevcut ve aynı fiilden iki kere yargılanamaz durumu ortaya çıkacaktır. En azından siz iki dosya arasında nasıl bir ilişki olduğunu incelemeniz gerekir” dedi.
Güngördü, müvekkilinin dosya kapsamında uzun süredir tutuklu bulunduğunu ve tutuklamanın siyasi bir karar olduğunu sözlerine ekledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş davalarında verdiği kararları mahkemeye sunduklarını ifade eden Güngördü, müvekkilinin tahliyesini talep etti.
"Suç duyurusu yapılsın"
Avukat Kenan Maçoğlu da ana dava dosyasıyla birleştirilen Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava dosyasına dair müvekkili Yüksekdağ’ın savunma yapmadığını ve bir celse sonra savunma yapacağını söyledi. Maçoğlu, dosya kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Yüksekdağ hakkındaki soruşturmanın kısıtlılık kararıyla gönderilmemesine ilişkin, “Soruşturma dosyasının getirilmesi gerekir. Kısıtlama kararından dolayı soruşturma dosyasının müşteki, şüpheli ve müdafilerinin göremeyeceği yer alıyor ve bunun düzenlemesi de Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) 153’te yer alıyor. Dosya size gönderilmedi. Siz alıp, bize inceletmezseniz. CMK 153 kapsamında gönderilmesi ve gönderilmediği takdirde suç duyurusu yapılmalıdır” şeklinde konuştu.
Avukat Can Tombul ise Yüksekdağ’ın tahliyesini talep ettiklerini söyledi.
"Soruşturma dosyası istensin"
İddia makamı da avukatların dosyanın incelenmesi talebinin yerinde olduğu, soruşturma dosyasının mahkeme heyeti tarafından incelenmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan talep edilmesini ve Yükssekdağ’ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
"Biz de arafta kalıyoruz"
Mahkeme heyeti, ana davada tamamlanamayan savunmadan dolayı dosyada bir karar veremediklerini, sürekli birleşen dosyaların gelmesinden yakındı. Birleşen dosyalara ilişkin mahkeme başkanının “Biz de sürekli arafta kalıyoruz” ifadesine avukatlar, “Belli olmaz bir sonraki duruşmaya kadar birkaç dosya daha birleşebilir” yanıtı verdi.
Mahkeme heyeti, kısıtlama kararı gerekçesiyle gönderilmeyen soruşturma dosyasına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na CMK 153’ü de esas alarak yeniden müzekkere yazılmasına ve Yüksekdağ’ın tutukluluk halinin devam etmesine karar verdi.
Duruşmayı 21 Mayıs’a erteleyen mahkeme, esasa ilişkin savunmaların tamamlanmasını talep etti. (MA)