Gündem

Erdoğan "Arınç'ın KHK sözlerini aramızda değerlendireceğiz" demişti; Yüksek İstişare Kurulu'nun açıklamasında 'FETÖ ile mücadele' vurgusu

Bülent Arınç "KHK bir faciadır" demişti

05 Kasım 2019 18:41

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu'nun (YİK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleştirdiği toplantının ardından yapılan açıklamada "Yüksek İstişare Kurulu toplantısında 15 Temmuz hain darbe girişiminin faili FETÖ'ye karşı yürütülen kararlı mücadeleden asla taviz verilmeyeceğinin üzerinde hassasiyetle durulmuştur" denildi. Açıklamanın kurulun üyeleri arasında bulunan eski Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın KHK'ları 'facia' olarak niteleyen sözlerinin ardından yapılması dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arınç'ın sözlerine ilişkin  "Bugün zaten bir toplantımız var, bunu da kendi aramızda değerlendireceğiz" demişti.

TIKLAYIN - Bahçeli’den Bülent Arınç’a: “KHK faciadır” değerlendirmesi 15 Temmuz şehitlerine hadsizliktir

TIKLAYIN - Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın'dan, Arınç'a KHK yanıtı: 'Faciadır' dediğinizde, 15 Temmuz faciasını gölgeleyen bir tutum gibi algılanır

"Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya YİK üyeleri İsmail Kahraman, Köksal Toptan, Bülent Arınç, Yıldırım Akbulut, Cemil Çiçek ve Mehmet Ali Şahin'in yanı sıra İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı ile Erdoğan'ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan katıldı. Toplantı yaklaşık 3 saat sürdü.

Toplantının ardından açıklama yapan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Yüksek İstişare Kurulu toplantısında 15 Temmuz hain darbe girişiminin faili FETÖ'ye karşı yürütülen kararlı mücadeleden asla taviz verilmeyeceğinin üzerinde hassasiyetle durulmuştur" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu toplantısı bugün Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilmiştir.

Toplantıda, Barış Pınarı Harekatı’nın bölgesel ve uluslararası yansımalarının yanı sıra Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele konuları ele alınmıştır.

Sayın Cumhurbaşkanımız, Barış Pınarı Harekatı ile ilgili olarak Yüksek İstişare Kurulu üyelerini bilgilendirmiş, harekatın hazırlık aşamasından bugüne kadarki seyrini bütün boyutlarıyla resmetmiştir.

Türkiye’nin Suriye’de haklı bir mücadele yürüttüğünü belirten Sayın Cumhurbaşkanımız, son üç yılda Suriye’de gerçekleştirilen üç önemli harekatın da esas amacının başta PKK-YPG ve DEAŞ olmak üzere terör örgütleriyle mücadele olduğunu vurgulamıştır.

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeleri, mülteci meselesinin yükünü çeken, terör örgütlerine katılmak üzere bölgeye akın edenlerin önünde adeta duvar ören Türkiye’nin hak etmediği ithamlarla karşı karşıya kaldığını belirtmiş, ülkemizin uluslararası alanda maruz kaldığı ağır baskıların Barış Pınarı Harekatıyla daha da arttığına işaret etmiştir.

Bu bağlamda Türkiye’nin haklı mücadelesini uluslararası kamuoyuna anlatmak ve daha önce eşi benzeri görülmemiş derecede şiddetli bir biçimde ülkemiz aleyhinde sürdürülen kara propaganda faaliyetleri ile mücadele etmek amacıyla stratejik iletişim kanalları, yumuşak güç unsurları ve parlamenter diplomasi araçlarının nasıl daha iyi kullanılabileceği hususu bütün boyutlarıyla müzakere edilmiştir.

Kurulda ayrıca 15 Temmuz hain darbe girişiminin faili FETÖ’ye karşı yürütülen kararlı mücadeleden asla taviz verilmeyeceğinin üzerinde hassasiyetle durulmuş, şehit ve gazilerimiz minnetle anılmış, bu alçak terör örgütüyle mücadeleyi zaafiyete uğratma potansiyeli taşıyan tutum ve davranışlara asla izin verilmeyeceği güçlü bir biçimde vurgulanmıştır."

Arınç ne demişti?

Gazeteci Kemal Öztürk’ün sorularını cevaplayan Bülent Arınç, “KHK bir faciadır. Katıldığım televizyon programlarında KHK'ya dikkat çekmek için Yüksek İstişare Kurulu (YİK) maaşımın yarısını öğrencilere burs olarak, yarısını da KHK mağdurlarına vereceğimi söylemiştim. Çok eleştirildim fakat ben sadece KHK faciasına dikkat çekmek istedim” demişti.

Arınç, '“Bu felaketi yaşayan insanlara acıyorum ve onlara merhamet ediyorum ve onlardan özür diliyorum. Evime temizlik yapmaya gelen, daire başkanlığından ihraç edilen bir kadını gördükçe, eşi polis ihraç edilmiş başka bir kadını gördükçe ben yerin dibine geçiyorum. Kırıkkale’den yumurta getirip kapı kapı dolaştıran bir genel müdür yardımcısı gördükçe ben felaket görüyorum. Bir benzinliğe gittiğim zaman bir Danıştay üyesinin pompa tuttuğunu gördüğümde acı duyuyorum” sözlerini kaydetmişti. Arınç sözlerinin devamında şunları söylemişti:

 “Burada şu yapılabilirdi; ben sizi ‘gri liste’ye aldım. Ne olduğunuzu da çok bilmiyorum. Sizinle çalışmak istemiyorum. Fakat bu güne kadarki bütün yasal haklarınızı size geri veriyorum. Siz kamuda çalışmayın, gidin nerede çalışıyorsanız çalışın. Fakat böyle ihraç edilince insanlar yurt dışına çıkamıyor. Özel sektörde de iş bulamıyor, ‘vay terörist sen mi geldin' deniyor. Pazarda limon satamıyor, ‘terörist gelmiş’ diyor tezgahı başına geçiriyorlar. Sonunda OHAL süresince yargı yoluna da gidemiyor.”