Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) CHP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş'ın, Ankara seçimlerine ilişkin başvurusunu reddetmesi yeni bir hukuksal tartışmayı gündeme getirdi.
Bugün düzenlediği basın toplantısında YSK'yı istifaya davet eden Yavaş, taleplerinin reddedilmesi durumunda Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapacaklarını ifade etmişti. BBC Türkçe'den Sinan Onuş'un haberine göre, YSK'nın kararlarının kesinliği sorgulanamıyor ama Yavaş'ın, AYM'ye kişisel mağduriyetinin kabul edilmesi istemiyle başvuru yapması bekleniyor.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, yaptıkları açıklamalarda böyle bir sürecin hukuksal olarak mümkün olmadığını söylüyor.
'Seçimlerin iptaline ilişkin karar veremez'
YSK kararlarına karşı AYM'ye ya da AİHM'e başvuru yapılabilir mi ve çıkan sonuçlar YSK'yı bağlar mı?
Eski Adalet Bakanı ve seçim hukuku uzmanı Prof. Hikmet Sami Türk, "YSK'nın kararlarına karşı başvurulacak bir mercii yok. Dolayısıyla bu kararlara karşı AYM'ye başvurulması, kararın iptal etmesi söz konusu değil" diyor.
Ancak Türk, seçim işlemleri nedeniyle bir kimsenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamındaki haklarının ihlali nedeniyle AYM'ye bireysel başvuru olanağı olduğunu da ekliyor.
Türk, AYM'nin mağduriyetin giderilmesi için tazminat benzeri kararının olabileceğini ama seçimin iptali ya da yenilenmesi gibi bir karar verme yetkisi olmadığını belirtiyor.
"Hak ihlali çıkarsa bu sıkıntıya neden olmaz mı?"' şeklindeki soruyu Hikmet Sami Türk, AYM'nin Twitter kararını anımsatarak yanıtlıyor.
"Bizim sistemimizde seçimle ilgili tüm iddiaların YSK'ca karara bağlanması öngörülüyor" diyen Türk, "Anayasa Mahkemesi kendisini bütün mahkemelerin yerine koymak durumunda değil. Böyle bir uygulama yaygınlaşırsa sonunda AYM görevini yapamaz ve başvuruların altından kalmaz hale gelir" diye konuşuyor.
Anayasa'nın 90. maddesi ise uyuşmazlık hallerinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yolunu açık tutuyor.
Türk, AİHM'in de hak ihlalini tespit edebileceğini ama seçimlerin yenilenmesine ilişkin karar veremeyeceğini aktarıyor. Türk, "Daha önce böyle bir kararı da yetkisi de yok" diyor.
Türk, AİHM'den "hak ihlali çıkması" durumunda ise gerekli sonuçları çıkarmanın Türk mahkemeleri, YSK ve politikacılarına düşeceğini belirtiyor.
Türk hukukunun "tutucu olduğunu" ve Türkiye'de "artık hukukun olmadığını" öne süren eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden de hak ihlali çıkarsa sonucun ne olacağını "kestiremediğini" belirtiyor.
Özden, "AYM seçimi yenileyin diyemez ama hak ihlali tespit edilirse bunun sonuçlarını yerine getirmekle görevli olan yasama ve yürütmenin sonuçlarını düşünmesi lazım geliyor" diyor.
'AYM başvuruyu reddetmeli'
Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez ise CHP adayı Yavaş'ın, AYM'ye gidebileceğini belirtiyor, ama AYM'nin "bu başvuruyu inceleyip reddetmesi gerekiyor" diyor.
Hakyemez, AYM'nin başvuruyu öncelikle usul açısından reddetmesi gerektiğini ileri sürüyor ve "Anayasa'nın 79. maddesinde YSK kararlarına karşı başka bir merciye başvurulamaz hükmü var. Dolayısıyla başka bir merciinin içerisinde Anayasa Mahkemesi de var" diyor.
Hakyemez ayrıca bireysel başvuruları düzenleyen Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'un 45. maddesini anımsatıyor. Hakyemez, "Anayasa'da yargı yasakları olan konularla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuruları inceleyip ele alması mümkün değildir, diyor. Dolayısıyla denetim yasakları kapsamında olduğu için usulen bakması zor" diye konuşuyor.
Hakyemez, usul açısından sorun aşılsa bile esas açısından da bireysel başvuru hakkı kapsamının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde (AİHS) güvence altına alınan haklarla sınırlı olduğunu vurguluyor.
Hakyemez, "AİHS 1 nolu protokolünde serbest seçim hakkı düzenleniyor ancak bu hak sadece yasama organının seçimine ilişkin düzenleniyor. Mahalli idarelere ilişkin seçilme hakkı olarak düzenlenmiyor. O aşamaya gitmeden Anayasa Mahkemesi'nin usul açısından YSK'nın verdiği karara karşı başka bir merciye başvurulamayacağı gerekçesiyle bu talebi reddetmesi gerekiyor" diyor.
AYM'nin son dönemde usul açısından eleştirilse de içerik açısından "özgürlükçü kararlar verdiğini" belirten Hakyemez de Twitter kararını anımsatıyor.
"Ama burada ciddi bir sorun var. AYM tutup da kendisini adli, idari ya da seçim yargısındaki mahkemelerin yerine koyup denetim yapıp karar verirse o zaman tartışmaların merkezine oturur" diye konuşuyor.
Hakyemez, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin "hak ihlalini görmesinin" AYM'den daha zor olduğunu belirtiyor. AİHM'in AİHS protokolünü esas alacağını, bu nedenle de ihlal kararı vermeyeceğini ileri sürüyor.