Zimbabve'de askerler ısrarla müdahalenin bir darbe olmadığını söylüyor. Bunun ardında büyük olasılıkla ülkenin simgesi Robert Gabriel Mugabe'nin fazlaca sert muamele görmesi halinde, kamuoyundaki mevcut atmosferin tersine dönebileceği endişesi yatıyor. Mugabe'nin durumuna ilişkin telaşlı açıklamalar da bu duruma işaret ediyor. Zira 93 yaşındaki Mugabe görünüşte hâlâ Devlet Başkanı. Ama evinde göz hapsinde tutulan ve ülkesinin kontrolünü elinde bulunduramayan bir devlet başkanını nasıl tanımlamalı? "Aciz" ya da "iktidardan indirilmiş" şeklinde belki. Daha ailesinin kaderinin ne olacağına ilişkin bir uzlaşmaya varması ve istifasını vermesi gerekiyor.
Gerisini tartışmak uluslararası hukuk uzmanlarına kalmış. 37 yıllık Mugabe dönemi sona erdi. Böylece Mugabe'nin halefi olarak belirlediği, kendisinden 41 yaş küçük eşi Grace Mugabe'yi adım adım iktidar koltuğuna taşıma girişimini kapsayan darbe de noktalanmış oluyor.
İnsafsız bir eş
Burada asıl mevzu Grace Mugabe; ruhen ve fiziken yaşlanmış, nam-ı diğer "Ol Bob"; Robert Mugabe değil. Zira Mugabe'yi kamuoyu önünde en son görenler kendisinin değil ülkeyi, herhangi bir şeyi yönetip yönetemeyeceği konusunda şüpheye düşmüş olabilir. Mugabe'nin sekreteriyken ikinci eşi olan bu insafsız kadın; Mugabe etiketini kendisini ön plana çıkarmak için kullandı. Buna uzun süre kimse sesini çıkarmaya teşebbüs etmedi. Muhalifler iktidar çevresinden acımasızca uzaklaştırıldı. Mugabe bu duruma karşı çıkmadığı gibi ilerleyen yaşının da verdiği bir sabit fikirlilikle sadece eşine güvendi. Grace Mugabe'ye ancak nüfuz sahibi Emmerson Mnangagwa karşı çıkabildi. Mugabe'nin yılardır dava arkadaşı, bağımsızlık savaşçısı, eski savunma bakanı ve eski devlet başkanı yardımcısı ve müsteşar olan bu isimle Grace Mugabe sert kayaya çarptı. Grace Mugabe Zimbabve'nin bağımsızlığını ilan ettiği 1980'de henüz 15 yaşındaydı ve bunun dışında da bir özelliği yoktu.
Grace Mugabe, Zimbabve'de en sevilmeyen isimler arasında yer alıyor. Servet ve nüfuzunu ısrarla artıran bu kadın, sarf ettiği zehir zemberek açıklamalarıyla giderek daha fazla düşman edindi. Destekçileri arasında kendi ceplerini doldurma telaşındakilerle kimi kemikleşmiş Leninistler vardı. Ancak hiçbirinin evdeki hesabı çarşıya uymadı.
Tek seçenek: Asker
Bu durumda en iyi opsiyon asker. Zira tek opsiyon da onlar. Askerin birlik içinde hareket ettiğini de gözlemlemek mümkün. Zimbabve ordusu hâli hazırda ülkedeki sıtma ve kolera salgınlarıyla mücadelede sergiledikleri sıkı disiplin ve organizasyonla da ün salmış bir ordu. Buna karşın Mugabe ile gücünü yitiren polislerin sefil hâli, evlere şenlik.
Zimbabve bir askeri devlet. Emekli askerler yarı kamu teşebbüslerini yönetirken, madencilik gelirlerinin büyük bölümü ordunun kasasını dolduruyor. Kurtuluş savaşı gazileri her yerde. Bunlar arasında bağımsızlık mücadelesinin ilk yıllarında -1980'li yılların başında- ülkedeki Ndebele azınlık grubuna karşı soykırım benzeri katliamlar yapmış Hava Kuvvetleri Generali Perence Shiri gibi isimler de var.
Kısacası darbecilerin yegane çabası istikrar için. Hatta muhalif politikacılardan eski Maliye Bakanı Tendai Biti bile kansız darbeyi onayladığını söylüyor.
Ekonomik canlanma ve demokrasiyi bekleyiş
Ancak mevcut durum göz önünde bulundurulsa bile bunu iyi bir devlet darbesi olarak tanımlayamayız. İktidarı henüz eline geçirmiş, geçici isimlerin, çöküşün eşiğindeki Zimbabve'yi yeniden canlandırmayı başaracakları hayaline kimse kapılmalı. Güney Afrika'da sürgün hayatını seçen ve öncesinde yeni süper güç Çin'in de onayını almış olduğu tahmin edilen, darbenin muhtemel azmettiricisi Mnangagwa, miadını doldurmuş bir politikacı. Şu an henüz muhalefetin sözü geçmiyor. Zira muhalefet, iktidar partisi Zanu-PF'in içinde bulunduğu bölünmüşlükten daha da kötü bir durumda. Asker bu durumda düzenli bir geçiş döneminin başarıyla sonuçlanmasını sağlayabilir. Zimbabve'de 15 yıldır gerçekleşmemiş bağımsız seçimlerleyse son nokta konabilir.
Claus Stäcker
© Deutsche Welle Türkçe