Sorumluluk nedir bilmeyen bir başbakanın koltuğunu boşaltması için Bükreş'teki bir diskotekte çıkan yangında onlarca kişinin ölmesi mi gerekiyordu? Binlerce kişi saygınlığını tamamen kaybetmiş bir başbakanın suratına ayna tutmak için sokaklara mı dökülmeliydi? Cevabı basit: Yiyici siyasi rejimlerde iktidarda kalma tutkusu siyasi ve ahlaki sorumluluğu unutturur da, ondan.
Ama şimdi durum değişecek. Şimdi Romanya'da genç kuşakların kemikleşmiş yerleşik düzene başkaldırdığı bir kadife devrime tanık oluyoruz. Bu düzen Çavuşesku rejimi yıkıldıktan sonra komünistlerle, korku saçan gizli servis Securitate'nin birlikte kurdukları bir düzendi. Yolsuzluklar, adam kayırmalar ve siyasi bağımlılıklar bugüne kadar Romanya'yı pençesine almıştı.
Cuma günü Bükreş'teki bir gece kulübünde cereyan eden trajedi bir anda siyasi hüvviyet kazandı. Victor Ponta ve bakanlarının istifası toplumu yenileme ve ağır darbe alan hukuk devletine saygınlık kazandırma arayışının ilk aşaması sayılmalıdır.
İstifa etmekte geç kaldı
Ponta'nın çoktan başbakanlıktan ayrılmış olması gerekirdi. Doktora tezinin intihalden ibaret olduğu ortaya çıkmış ve yolsuzluktan hakkında dava açılmıştı. 2012 yılında göreve başladıktan hemen sonra en çetin karşıtı olan Devlet Başkanı Traian Basescu'nun ayağını kaydırıp yargıyı kendine bağlamak için hukuk ilkelerini çiğnemişti. Neyse ki bu girişiminde başarılı olamamış ama başbakanlıkta kalmıştı.
Sokaklara dökülen iyi eğitim almış genç kuşakların sorumluluk alma zamanı nihayet geldi. Liberal muhafazakar devlet başkanı Klaus Iohannis gençlerden gelen taleplere sadece kulak kabartmakla yetinmemelidir. Ülkeyi temkinli adımlarla hukuk devleti yapma politikası, mütereddit ve çekimser kaldığı gerekçesiyle eleştirilmekteydi. Ancak Ponta'ya görevden çekilmesi için yaptığı çağrılar boşa gitmedi. Devlet başkanının anayasadan aldığı yetkiyle muhalefet etmesi Ponta hükümetinin üzerindeki baskının artmasını sağlamıştı. İktidardaki sosyal demokrat ve ilerici partiler koalisyonu anlaşılan onun rolünü küçümsemişti. Yoksa istifanın hemen ardından yeni bir hükümet kuracaklarını duyurmazlardı.
Bu gibi siyasi satranç hamleleri artık son bulmalıdır. On yıllardır rüzgarın yönüne göre yelken açan, fütursuzca saf değiştiren ve siyasi partiler arasında mekik dokuyan politikacılar ülkesi Romanya'nın bataklıktan kurtulması için acilen reformlara el atması gerekiyor. Geçen yılın kasım ayındaki başkanlık seçiminde Rumenler reformlara ne kadar susadıklarını göstermişlerdi. Halk, çoktandır toplumun silkinip kendine dönmesini bekliyor. Acı tarafı , siyasi devrime 32 can alan bir trajediynin öncülük etmiş olmasıydı.
