Yakalanması da altı ay önceki firarı kadar heyecan uyandırıcıydı. ‘El Chapo' (kısa) kanallizzasyondan kaçmaya çalışırken yakayı ele verdi. 2015 yılının temmuz ayında profesyonelce kazılmış tüneli kullanarak, son derece sıkı korunan Almoloya cezaevinden kaçmıştı.
Köstebekliğe meyilli ‘kısa' adamın hayatı Hollywood'un arayıp da bulamayacağı serüvenlerle dolu. Senaryoyu da kendisi yazacaktı. Polis Joaquin Guzman'ın izini, onun hakkında otobiyografik film çevirmek isteyen Hollywood yıldızlarıyla buluşması sayesinde buldu.
Uyuşturucunun pençesindeki ülke
Guzman'ın kendini beğenmişliğinin kurbanı olduğunu gösteren yakalanışı sırasındaki komik olaylar Meksika'nın dramatik durumunu unutturmamalı. Meksika uyuşturucu kartelleri tarafından rehin alınmış bir ülke oldu.
Meksika Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto Guzman'ın yakalanmasını, “hukuk devletinin başarısı ve cezasızlığı ortadan kaldırma yolunda atılmış bir adım” olarak nitelendirdi. Nieto'ya göre, devletin kurumlarına güvenilebileceği bir kez daha kanıtlanmış oluyordu.
Guzman'ın yakalanmasının olumlu bir gelişme olduğu gerçekten inkar edilemez. Guzman uluslararası uyuşturucu ticaretinin en önemli ismidir. ABD de onun peşinde ve iadesini istiyor.
Ancak Guzman'ın yakalanması ne uyuşturucu ticaretini frenleyecek ne de insan kaçırmaları ve şiddeti azaltacaktır. Nihayetinde “El Chapo” da anlaşılması mümkün olmayan suç ve rüşvet örgüsündeki tek bir ilmiktir.
Cezasızlık bitmeli
Meksika yönetimi samimi olarak devlet kurumlarına güvenilmesini istiyorsa cezasızlıkla mücadelede ilerleme kaydetmelidir. Buna da, 2014 yılının haziran ayında Tlatlaya, 2014 eylülünde Ayotzinapa ve 2015 yılının ocak ayında da Apatzingan'da vuku bulan katliam ve aydınlatılamayan kaçırma olaylarından başlamalıdır.
Bu olaylardan başlanmalıdır, çünkü adı geçen ve en çok tanınan son olaylar, Meksika'da işlenen çok sayıdaki insanlık suçlarından dolayı kimsenin ya da küçük suçluların cezalandırıldığı nice ağır suça örnek teşkil etmektedir. Bu olayların ardındaki gerçeğin kararlılıkla ortaya çıkarılması olumlu bir başlangıç olacaktır.
Guzman'ın yakalanması, Meksika hükümetinin itibar kaybını telafi edip, kanla yazılan uyuşturucu öyküsünün sona ermesinden başka bir şey beklemeyen halkın güvenini yeniden kazanma yolunda attığı ilk adımdan başkası olamaz. Başarılı olamadığı takdirde ‘görevin tamamlandığını' iddia edemeyecektir.
