Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin önemli ama nahoş mesajları tuhaf fabl, darbımesel ya da benzetmelerle ambalajlamaya bayılır. Putin, yüzlerce medya mensubunun katıldığı y1l sonu basın konferansında Rusya'nın içinde bulunduğu ekonomik duruma ve ekonomik gidişatı nasıl yorumladığına geniş yer ayırdı. Putin, “Geçen yıl kötü günler geçirdiğimizi sanmıştık. Ama şimdi 2014 ne iyi geçti diyoruz”, mealinde konuştu. Sözleri, bundan kötüsünün olamayacağı anlamına geliyor. Putin'in üç saat süren şovunda verdiği en dürüstçe cevap buydu. Ardından anlattıkları ‘yatıştırmaydı'.
Putin yarım saat boyunca Rusya'nın milli geliriyle ilgili rakam ve istatistikleri sıraladı. Durumlarının sanıldığı kadar kötü olmadığını anlatmaya çalıştı. İç politikayla ilgili diğer bütün konularda da aynı minval üzere konuştu. Emekli maaşlarından başsavcının karıştığı skandala ve Nemzov'un öldürülmesine kadar her başlıkta resmi makamların titizlikte incelediğini ve spekülasyonlara kulak asılmamasını söyledi. ‘İyi ki sordunuz, teşekkür ederim' tarzındaki sözleri, devlet medyasının kamuoyunu manipüle etmeye yetmeyeceği ve ülkenin kontrolden çıkacağı endişesiyle sergilenen bir ritüelden ibaretti. Derhal ve buradan müsekkin dağıtmaktan iyisi olabilir miydi?
Türkiye'ye karşı saldırgan, ABD'ye ise yumuşak
Putin'in Türkiye hakkında sorulan dört soruya verdiği yanıtlardan, Kremlin'in meşruiyetini askeri yurtseverlikten aldığını ve kendi sisteminin ‘savunma' durumunda da pek güzel işlediğini göstermek istediği anlaşılıyordu. Şimdiki Türk yönetimiyle işbirliği yapılamazdı. Perspektif görmediği şeklindeki sözleri anlaşmazlığın uzun süreceği anlamına geliyordu. Bir devlet başkanına yakışmayan ama Putin'den beklenen bir üslupla, ‘Türkiye ABD'yi belli yerinden yalamaya kalkabilir. Ama ABD'nin buna ihtiyacı olur mu, bilemem' mealindeki sözleri de herhalde uzun süre yankılanacaktır.
ABD demişken: Kremlin lideri bu kez ABD'yi eleştirirken oldukça sakıngan ifadeler kullandı. İki hafta önce Rus halkına hitaben yaptığı konuşmadan beri Washington'a karşı farklı bir dil kullandığı gözden kaçmıyor. Obama ile hemfikir olduklarını söyledi. Suriye krizine siyasi çözüm bulmak için işbirliği yapmaya hazır olduklarını belirtti. Ancak, ‘Suriye halkına zorla kabul ettirilemeyecek şeylerden' bahsetmesi, Beşar Esad'dan kolay vazgeçmeyeceğini gösteriyordu.
Vladimir Putin her zamanki tumturaklı sözlerini tüketince basın konferansı da sona erdi. Putin, tarzına sadık kalmıştı, o kadar.
