Bölgede incelemelerde bulunduktan sonra konuşan Birpınar, yaşananları çevre felaketi olarak nitelendirerek, “Burası bir çevre felaketi olarak görülüyor. Gölün yok olması hiç istenmeyen bir durum. Doğal yapının bozulması başka etkileri de beraberinde getiriyor. Burada bir define arama hikâyesi var. Define aramak için bir yönetmelik var, buradan izinler alınıyor. Hazine iddia edilerek, burada bir arama yapılıyor. Bu yapılırken de gölün doğal yapısı bozuluyor. Gölün suyu da tahliye ediliyor. Sonrasında ise gölün restore edilme süreci başlıyor. Biz gölün küçük ve büyüklüğüne bakmıyoruz, restore edilerek tekrar eski hale getirilmesi ve bu tip olayların tekrar yaşanılmaması için ne yapılması gerektiği üzerine duruyoruz” dedi.
"Gölün yeraltında mı yoksa yüzeysel mi beslendiğini çok kısa bir süre içerisinde tespit edilecek"
Define kazısı izinlerinde her ne olursa olsun ÇED raporu isteyeceklerini kaydeden Birpınar, şöyle konuştu:
“SİT alanında olsun veya olmasın, Türkiye'nin herhangi bir yerinde define aranacaksa mutlaka ÇED raporu alınmasını talep edecekler. Dağın tepesinde olsa, gölün içerisinde de olsa bu tip bir faaliyet öncesinde mutlaka ÇED raporu isteyeceğiz. Bunun yanında üniversite raporu da istenecek. Bilimsel bir rapor olmadan bu tip aramalara müsaade etmeyeceğiz. Burası SİT alanı değildi. Türkiye´de yüzde 9,7 alanında SİT alanı var. 2023 hedeflerimiz arasında ise bunu yüzde 17´ye çıkartmak istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da konuya çok hassas. Burayı SİT alanı yapılması için Sayın Bakanım da ilan etmişti. Biz bu bölgede Santa Harabeleri olan SİT alanını genişleterek, bu alanı da içine alacağız. Toplam 2 bin hektarlık SİT alanı bölgesi olacak. Bu bölgeyi de SİT alanı ilan edip, bu tarz olayların tekrar yaşanılmasının önüne geçmeye çalışacağız. Gölü eski haline getirmek için üniversitemizden yararlanarak, bir rapor hazırlanmasını isteyeceğiz. Gölün yeraltında mı yoksa yüzeysel mi beslendiğini çok kısa bir süre içerisinde tespit edilecek. Dipsiz Gölü, tekrar eski haline getireceğiz. Keşke bunlar yaşanmasaydı. Bundan sonra süreci yakında takip edeceğiz.”
Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu izniyle kazı yapılmıştı
Gümüşhane merkeze 50 kilometre uzaklıkta, deniz seviyesinden 2140 metre yükseklikte olan, manzarasıyla ilgi çeken Taşköprü Yaylası’ndaki kaynağı ve akarı olmayan Dipsiz Göl’de ‘define’ söylentisi üzerine ismi açıklanmayan 2 kişi, kazı için başvuruda bulundu. Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün olumlu görüşleri üzerine Gümüşhane Müze Müdürlüğü’nce ilgili kişilere define arama ruhsatı verildi. Gümüşhane Valiliği ile Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün onayı ile 6 Kasım’da jandarma yetkililerinin eşlik ettiği kazıda, suyu tahliye edilen göl alanı, iş makineleri ile kazıldı. Jandarmalar, kazı alanına kimsenin yaklaşmasına izin vermedi. Kaynağı ve akarı olmayan, Buzul Çağı’ndan kalma, 12 bin yıllık krater Dipsiz Göl’de tamamlanan kazı çalışmalarının ardından ekipler, alandan ayrıldı. Gümüşhane Valiliği, göl alanının eski haline getirildiğini açıkladı ancak Dipsiz Göl alanının toprakla doldurularak, kapatıldığı görüldü. Su kalmayan göl, taş ve toprak yığını haline döndü.
Soruşturma başlatıldı
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dipsiz Göl’de gerçekleştirilen kazı çalışmalarının, gölün kurumasına neden olduğunu ve ilgililerin, haklarında başlatılan soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırıldığını duyurdu.
Yasal izinle yapılan kazı çalışması sırasında toprak doldurulup, yok edilen Dipsiz Göl’ün eski haline dönüştürülmesi için başlatılan göl tabanının hazır hale getirilme çalışmaları da tamamlandı. Suya dayanıklı kireçli, killi toprak dökülüp, iş makinesi ve silindir eşliğinde tabanı hazırlanan gölün, su takviyesi yapılmadan, bölgede beklenen yağışların ardından eriyecek karla doğal haline dönmesi beklenecek. Gölün doğal haline gelmemesi halinde ise yapılacak incelemeler sonucu yaklaşık 2 metrelik derinliğe sahip alana, tankerlerle su takviye edilip, edilmeyeceğine karar verilecek.