Yaşam

Yine dene, yine yenil...

28 Haziran 2010 03:00

T24 - Apple'ın bugün sektörde bir numara olmasının, Apple camiasında hiç sevilmeyen Bill Gates ile ortaklık adımı atan Apple'ın patronu Steve Jobs'ın eseri olduğunu belirten Radikal yazarı Serdar Kuzuoğlu, Microsoft'un, Gates'ın başkanlığı bırakmasının ardından istikrarlı bir şekilde kan kaybettiğini yazdı. Kuzuoğlu, Apple henüz bir tabela şirketi olarak gözükse de Türkiye'de de tapılanmasının sürdüğünü ifade etti.

Radikal gazetesi yazarlarından M. Serdar Kuzuoğlu'nun "Yine dene, yine yenil..." başlığı ile kaleme aldığı (28 Haziran 2010) yazısı şöyle:


Yine dene, yine yenil...


Sene 1997...
Microsoft ile rekabette aldığı yaralarla tökezleyen Apple, yüzde 3,2 pazar payına gerilemiş.
1985 yılında İcra Kurulu Başkanı John Sculley ile düştüğü anlaşmazlık sebebiyle kurduğu ve sahip olduğu şirketten uzaklaştırılan Steve Jobs 97’de yine kurul kararıyla yeniden başa geçmiş. Dev bir maddi açmaza giren firma, hem müşteri algısını hem de pazar payını kaybetmektedir. Buna karşılık Microsoft, Apple arayüzünden bariz aşırmalarla ortaya çıkan Windows 95 sistemiyle altın çağını yaşamaktadır.
Doğal olarak Microsoft’un kurucusu Bill Gates, Apple camiasında tam bir nefret ikonu haline gelmiştir. Büyük beklentiyle kurduğu şirkete görkemli bir dönüş yapan Jobs ise eski güzel günlere dönmenin ne denli zor olduğunun farkındadır.
Firmanın yeniliklerinin tanıtıldığı geleneksel Macworld Expo etkinliğinde Jobs o yıl gerilimli bir halde ‘Anlamlı iş ortakları’ yazılı dev perdenin önünde sahneyi arşınlamaktadır. Apple’ın bir ekosistem içinde olduğundan; yıkıcı ilişkilerin faydasızlığından dem vurur. Sonunda bu yeni stratejideki en önemli ortağı açıklar: Microsoft! Birkaç cılız alkış ve derin bir yuhlamayla karşılaşan bu kararın ardından salon buz kesmiştir. Jobs’un
olayın makul gerekçelere oturtma çabası yine kahkalarla kesilir.
Steve Jobs tarihi tekerrür ettirmek yerine anlaşmazlıkları her iki taraf için de faydalı bir yapıya oturtmayı hedeflemiştir. Yeni kararlara göre her iki firma elinde bulundurduğu ve 5 yıl içinde alacağı bütün patentleri ortak kullanacaktır. En önemlisi Microsoft Apple platformu için Office yazılım setini 5 yıl boyunca yayınlamayı garanti ediyordu. Bunun karşılığında Apple ise standart web tarayıcısı olarak Microsoft’un Internet Explorer’ını seçecekti. En yoğun yuhalama bu karardan sonra duyulur. Zira o dönem Microsoft bu tarayıcı yüzünden tekelcilikle suçlanmaktadır.
Hayatında ilk ve belki de son kez yüzlerce kişi önünde yuhalanan, dalga geçilen Jobs esas bombayı en son adımda açıklar. Microsoft, batmanın eşiğindeki Apple’a 150 milyon dolar yatırım yapmış; daha doğrusu borç vermiştir. Bugünkü hisse değerinden oranlarsak borcun miktarı 2 milyar doları geçmektedir.
Jobs’un ‘sürpriz konuk’ anonsuyla perdede uydu bağlantısıyla gergin ve ürkek ifadeli Bill Gates belirir. İzleyiciler artık ne tepki vereceğini şaşırmıştır. Kimi güler, kimi yuhalar, kimi alkışlar...
Microsoft’un o dönemin ardından nasıl bir yol izlediğini az çok hepimiz biliyoruz. İnternet Explorer ve Hotmail girişimiyle internetten iştahlı lokmalar yuttu, Windows serüveni 95 sürümünün ardından 98, XP, 2000, Vista, 7 ile çalışmaya devam etti. Xbox ile oyun, Zune ile mobil eğlence, Windows Mobile ile mobil iletişim dünyasında şansını denedi. Gates 2000 yılında yazılıma odaklanacağını söyleyerek yerini şirketi kurduğu arkadaşlarından Steve Ballmer’a bıraktı. Ardından 2006’da emekliye ayrılacağını, kendini hayır işlerine vereceğini açıkladı ve 2008’de bunu hayata geçirdi. Veliaht Ballmer Bill Gates’in son ‘hediyesi’ Vista depreminin yaralarını kısa sürede sarıp Windows 7 ile takdir toplasa da rakamsal olarak şirketi Bill Gates‘in bıraktığı noktadan bir adım ileri taşıyamadı.
Ama aynı zaman diliminde çoğunun dikkatinden kaçan Apple çok daha başarılı bir çizgiye sahip oldu. 97’den itibaren disket sürücüyü ortadan kaldıran şeker benzeri tarasımıyla masaüstü için iMac, dizüstü için iBook serisini, Mac Os X adlı yeni UNIX tabanlı işletim sistemini geliştirir. Dünyada teknoloji satışı konseptini değiştirecek Apple mağazalarını açar. iPod’u geliştirerek piyasaya sürer. Aynı anda o dönem internetin ilk yasal müzik satış sistemi olan bugünse dijital ürün satışının açık ara lideri haline gelen iTunes’u açar. İşlemcilerini Intel tabanlı hale getirir ve artık Mac bilgisayarlarda Windows çalıştırmanın da kapısı aralanır. iPhone ile cep telefonu sektörünü, iPad ile tablet bilgisayar kavramını yeniden yazar. Ürün konseptleri, tasarımları, pazarlama taktikleri ve satış rakamlarıyla hiçbir tökezleme ya da duraklama yaşamadan yoluna devam eder. Microsoft ile rekabet her geçen gün biraz daha artar.
2010’a gelince Apple 227 milyar dolara ulaşan pazar değeriyle Microsoft’u geride bırakıp lider koltuğuna oturur. 1989’dan beri hiç olmayan bir şey gerçekleşmiştir. Apple sadece geçtiğimiz yıl 5,7 milyar dolar kar etmiş, kasasındaki nakti 47 milyar dolara dayamıştır.
Bugün 1000 doların üstünde satılan bilgisayarların yüzde 80’inden fazlası Apple. 300 dolar ve altı ucuz seri de hızla fiyat ve performans gerekçesiyle Linux tabanlı alternatiflere yöneliyor. Microsoft istikarlı bir kan kaybı içinde ve bunun için bir planı da yok.bizi en ilgilendiren tarafındaysa Apple bu yıl resmen Türkiye’de de kuruldu. Şu an bir tabela şirketinden ibaretse de yapılanması sürüyor. Bize yansımaları nasıl olacak dersiniz? Bilişim sektöründe büyük konuşmamak gerektiğini anlamışızdır sanırım.