Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Referandumda yüzde 50'yi geçemezsek ve başarısız olursak iç savaşa hazırlanın" sözleri sonrası tepki toplayan ve istifa eden AKP Manisa İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem'e yönelik olarak "Biz bu kötü kalpli karakteri Menemen'den tanıyoruz" dedi. Özdil, "Biz bu kötü kalpli karakteri demokrasi tarihimizden tanıyoruz. Umarım ona da, yukardaki yobazların sonu tanıdık geliyordur" görüşünü dile getirdi.
Yılmaz Özdil'in "İç savaş filan" başlığıyla yayımlanan (17 Şubat 2017) yazısı şöyle:
Aklındaki baklayı ağzından kaçıran Akp yöneticisi, milleti milletle tehdit etmiş, “evet çıkmazsa iç savaşa hazırlanın” filan demiş. *
Biz bu kötü kalpli karakteri Menemen'den tanıyoruz...
*
Sarıklı cübbeli müritleriyle Manisa'dan Menemen'e gelip, camide sabah namazı kılan ahaliyi “din elden gidiyor, imanımızı kurtarmaya geldik, ne duruyorsunuz” diye kışkırtan, minareden havaya ateş açarak galeyana getiren, cahili cühelayı peşine takıp, yeşil bayrakla hükümet konağına yürüyen, kendisine katılmayanlara tehditler savuran, bu bayrak altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceğini söyleyen, hükümet meydanında zikir çeken, tabancayla yaraladıkları Kubilay'ı cami avlusunda yüzüstü yere yatırıp, testere ağızlı bağ bıçağıyla kafasını kesen, saçlarından tutarak taşa vuran, sırığın ucuna takıp dolaştıran, “cumhuriyet bitmiştir, işte kafirlerin sonu” diye haykıran Derviş Mehmet'in sevinç çığlıklarından tanıyoruz.
*
Biz bu kötü kalpli karakteri Sivas'tan tanıyoruz... *
Camilerde el altından bildiri dağıtıp, “müslümanlara küfür ediyorlar, dinimizle alay ediyorlar, susacak mısınız?” diyerek tahrik eden, kültür şenliği için şehre gelen aydınlarımızı “kılık değiştirmiş şeytan” diye hedef göstererek, ahaliyi sokağa döken, hükümet konağını taşlayan, “cumhuriyet Sivas'ta kuruldu, Sivas'ta yıkılacak, laiklere ölüm” sloganlarıyla Madımak Oteli'ne yürüyen, “yakın ulan yakın” diye bağırıp, zemin kattaki perdeleri tutuşturan, varlığıyla onur duyduğumuz insanlar diri diri yanarken “işte cehennem ateşi” diye kahkaha atan gözü dönmüş güruhun sevinç çığlıklarından tanıyoruz.
*
Biz bu kötü kalpli karakteri, sadece Cumhuriyet döneminden değil, Cumhuriyet öncesinden de, 31 Mart vakasından da tanıyoruz... *
Meşrutiyet'i hazmedemeyen yobazların “din elden gidiyor” yalanından, günümüzün yandaş medyası gibi bedava dağıtılan Volkan gazetesinden, o kindar gazetenin ektiği nifak tohumlarından, “şeriat isteriz” sloganlarıyla Ayasofya meydanından yürüyüşe geçip, yeşil bayraklarıyla Meclis‐i Mebusan'ı basan tarikatçılardan, kendilerine katılmayanları “dinsiz” ilan eden, milleti birbirine kırdıran, sarıklı İngiliz casusu Derviş Vahdeti'nin sevinç çığlıklarından tanıyoruz.
*
Hukuk tanımayan...
Kendisi gibi düşünmeyenlere yaşam hakkı tanımayan'dır o.
*
Biz bu kötü kalpli karakteri demokrasi tarihimizden tanıyoruz. Umarım ona da, yukardaki yobazların sonu tanıdık geliyordur!
