Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yönelik "Türkiye'yi Amerikan çıkarları doğrultusunda Ortadoğu lağımına sokarlarken, emperyalist maşası profesörleri 'otorite' ayağıyla parlatan, tescilli nüfuz casuslarını 'strateji uzmanı' diye topluma sunan, Şimdi çıkıp, aynı topluma, o akademisyenlerin aslında fetocu olduğunu anlatan gazetecilerin, ordinaryüs karaktersiz olması lazım" dedi. Özdil, "Asrın liderimizin kafasına nihayet dank ettiğine göre, sarı basın kartı dağıtan Basın Yayın Enformasyon Dairesi'nin adını, Basın Yayın Karaktersizlik Dairesi olarak değiştirmesi lazım" ifadesini kullandı.
Yılmaz Özdil'in "Asrın liderimiz bu defa haklı…" başlığıyla yayımlanan (12 Ağustos 2016) yazısı şöyle:
Asrın liderimizin önünde el pençe divan duran, yalakalık yapan, suratına sırıtan, saygıda kusur etmeyen gazeteci komşusu, fetocu çıktı… Asrın liderimiz “bunların hepsi karaktersiz” dedi.
*
Asrın liderimizi sevmem ama, bu defa haklı.
*
Kumpas davaları sırasında ekrana habire fetocuları çıkarıp, hapisteki subaylara darbeci, terörist, fuhuşçu, casus diye iftira attıran… Şimdi hiç utanmadan, hapisteki subayları ekrana çıkarıp, fetocuların ne kadar iftiracı olduğunu anlattıran gazetecilerin, hakikaten süzme karaktersiz olması lazım.
*
Fetocu savcıların, fetocu polislerin sızdırdığı iftiraları, sanki resmi belgeymiş gibi, sanki kesin kanıtmış gibi, henüz dava bile açılmamışken, henüz iddianame bile yazılmamışken, toplumu manüple etmek için şakır şakır haber yapan… Şimdi yüzleri bile kızarmadan, o savcıların, o polislerin fetoculuktan tutuklandığını, fetocu oldukları için yurtdışına kaçtıklarını haber yapan gazetecilerin, haysiyetsizlik seviyesinde karaktersiz olması lazım.
*
Sahte hahamı kanaat önderiymiş gibi cilalayan, sahte cephanelik kazılarını sanki arkeolojik kazıymış gibi canlı yayınlayan, varlığıyla onur duyduğumuz insanların evlerine yapılan sahte delil baskınlarını henüz evler basılmadan duyuran, sahte suikastleri gerçekmiş gibi köpürten… Şimdi ise, sahte maskeler takıp, hayret ediyormuş gibi davranan gazetecilerin, karaktersiz sıfatını bile iltifat saymaları lazım.
*
feto'nun elini öpmeye pensilvanya'ya gidip, adeta madalyaymış gibi, gururla herkese göstermek için, feto'nun taktığı kol saatiyle ekrana çıkan anchormanlerin…
23 Nisan'ı yoketmek için icat edilen Türkçe olimpiyatlarını pohpohlayan, Ugandalı çocuklara canlı yayında gesi bağlarında dolanıyorum'u söyleten televizyoncuların…
fetoculardan esemes almak için, yarışma programlarına fetocu yarışmacı monte eden programcıların…
fetocular reyting sistemini ele geçirince, fetocuları yönetici yapıp, reklam pastasındaki payını arttıran tv kanalı sahiplerinin…
12 Eylül 1980'de Kenan Evren'e methiyeler düzüp, evinde partiler verip, 12 Eylül 2010'da “Kenan Evren yargılanmalı” diyen; cemaat gazetesinde yazarken “hocaefendi örnek alınmalı” deyip, akp yandaşı gazeteye geçince “darbeci çete lideri” diyen, duayen başyazarların…
Tırışkadan teyyare kitaplar yazıp, fetocular tarafından toplu toplu satın alınarak çok satanlar listesine giren, bu maddi-manevi menfaat karşılığında feto'nun borazanlığını yapan gazeteci yazarların…
bavulcu'ya yılın gazetecisi ödülü veren gazeteci cemiyetlerinin…
*
Türkiye'yi Amerikan çıkarları doğrultusunda Ortadoğu lağımına sokarlarken, emperyalist maşası profesörleri “otorite” ayağıyla parlatan, tescilli nüfuz casuslarını “strateji uzmanı” diye topluma sunan… Şimdi çıkıp, aynı topluma, o akademisyenlerin aslında fetocu olduğunu anlatan gazetecilerin, ordinaryüs karaktersiz olması lazım.
*
Asrın liderimizin kafasına nihayet dank ettiğine göre…
Sarı basın kartı dağıtan Basın Yayın Enformasyon Dairesi'nin adını, Basın Yayın Karaktersizlik Dairesi olarak değiştirmesi lazım.