Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Karaman'da Ensar Vakfı ve KAİMDER’e bağlı yurtlarda 10 çocuğun tecavüze uğramasıyla ilgili CHP lider Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu’nu hedef alarak “Aile Bakanı Ensar Vakfı’nın önüne yatmıştır” sözlerinin tartışma yaratmasına “Önüne yatmak meselesine dönersek… Bin senelik imbikten süzülmüş deyimlerimizi duyduğunda aklına hep cinsellik geliyorsa, aklından hiç çıkmıyorsa, mahkemeye değil, Haydar Dümen’e gitmen gerekir!” yorumunu yaptı.
Özdil’in bugün (9 Nisan 2016) yayımlanan “Önüne yatmak” başlıklı yazısı şöyle:
- Kavga etmeyeyim diyorum ama hep üste çıkmak istiyor.
- Olsun, alttan al biraz.
*
“Önüne yatmak” müstehcense, “alttan almak” pornodur.
Sen niyeti bozduysan, “diz çöktürmek” bile kama sutra pozisyonudur.
*
Arkayı sağlama almak
Dibine vurmak
Baldırı çıplak
Başı dik durmak
Başkaldırmak
Takım taklavat
Göğüs germek
Dudak ısırtmak
Dudak tiryakisi olmak
Zevkten dört köşe olmak
Nereye çekersen oraya gider…
“Dilini yutmak” var mesela, Fransız öpücüğü yaparken dikkatli olmak lazım.
Veya, çok seviyorum “içime sokasım geliyor” filan… Tövbe tövbe.
*
“Önüne yatmak” ahlaksız bir deyimse, dünyanın en elastiki lisanı Türkçeyle ahlaklı cümle kurabilmek mümkün değildir.
*
Kadınbudu köfte
Dilberdudağı
Hanımgöbeği
Sütlü Nuriye
Vezirparmağı
Koç yumurtası
Kol böreği
Domalan mantarı
Oturtma
Senin aklın fikrin hep orandaysa, yemek bile yiyemezsin Türkiye’de, abdestin bozulur.
*
“Çükündür” diye turşu var birader.
Pancardan yapılıyor.
*
- En sevdiğiniz meze nedir?
- Çükündür.
- Afiyet şeker olsun.
*
- Oruçluyken en çok canınızı çektiren, iftar sofranızın olmazsa olmazı nedir?
- Çükündür.
- Allah kabul etsin.
*
Ve aslına bakarsanız, tarikatçı Ensar Vakfı’nın yurdunda yaşananlar tam olarak budur.
Muhafazakar ayaklarıyla toplum hayatını baskılarsan, izole edersen, yasaklarsan, saklarsan gizlersen, çocuğa da musallat olurlar, annelerinin diz kapaklarından da tahrik olurlar, heykele de bıyık burarlar, eşeğe de sulanırlar.
*
Ergenlik dönemindeki çocukları, yaşıtlarıyla sağlıklı arkadaşlıklar, sağlıklı iletişim kurabilecekleri, şeffaf, gözlemlenebilir, denetlenebilir, laik eğitim kurumlarından koparıp, istismara açık, perdeleri sıkı sıkıya kapalı kuytu odalara doldurmak, kelimenin tam manasıyla, sapıklara “yataklık etmek”tir.
*
Önüne yatmak meselesine dönersek… Bin senelik imbikten süzülmüş deyimlerimizi duyduğunda aklına hep cinsellik geliyorsa, aklından hiç çıkmıyorsa, mahkemeye değil, Haydar Dümen’e gitmen gerekir!
