Gündem

Yıldıray Oğur: Komşularını listeleyip, öldürme planı yapmaktan bahseden dindar kadınları izlerken insanın aklına ilk olarak Bosna geliyor

13 Mayıs 2020 10:51

Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, Sevda Noyan'ın Ülke TV'de yaptığı “Bizim aile 50 kişiyi götürür, 3-5 bizim sitede de var, ben listemi yaptım” sözlerine ilişkin, "Geçen hafta bir zamanlar Aliya’nın belgesellerinin yayınlandığı muhafazakâr bir kanalda komşularını listeleyip, öldürme planı yapmaktan gülerek bahseden dindar kadınları izlerken, düşman bellediklerini, eşleri ve çocuklarıyla tehdit eden karakterleri dinlerken insanın aklına ister istemez ilk olarak Bosna geliyor, bir sabah kalktıklarında Sırp komşuları tarafından öldürülen Boşnaklar geliyor." yorumunu yaptı. 

Oğur, "İnsan, Tarihe Tanıklığım’ı yeniden okuyunca, Türkiye’yi Aliya’yı 'Bilge Kral' olarak gören insanların yönettiğine, bu kitabın Türkiye’de 23 baskı yaptığına inanası gelmiyor.  Onun fikirlerini ve hayatıyla ortaya koyduklarını anlamak ve ondan ders çıkarmak bir tarafa bugün Türkiye’de Aliya’nın komünist Yugoslavya’da yaşadığı hukuksuzlukların benzerleri her gün birilerine yaşatılıyor. 40 sayfalık kitapçıklar yüzünden bile değil, köşe yazıları hatta birkaç cümlelik tweetleri yüzünden insanlar hapiste yatıyor. Devleti yıkmaya çalışmakla suçlanıyor. Dışarıdaki ailelerine pasaport verilmiyor. Ama yeniden Tarihe Tanıklığım’ı açıp bakmaya neden olan artık rutinleşen bu uygulamalar olmadı." ifadesini kullandı. 

Oğur, "Haydi bu sözlerin sahiplerini yok sayalım, marjinal sapmalar olduklarını düşünelim. Böyle bir şeyin bu ülkede yaşanmasını pek mümkün görmeyelim.  Ama Bosna’yı bilen, Aliya’yı dilinden düşürmeyen büyük bir kalabalık da bu sözlere sessiz kalarak ulvi bir dava, haklı bir sebep için bunların yapılabilir olduğunu zımnen onayladı. Halbuki bu sözler, ilk olarak Bosna’da olan bitenleri bilenleri, Aliya’yı sevenleri yerinden zıplatması gerekirdi.   Evet, Aliya’yı anlamak zor, onun gibi yapabilmek kolay değil. Onun yapmayın dediği hataları yapmak, ona reva görülen, kınadığımız muameleleri başkalarına reva görmek de mümkün. Ama en azından onun düşmanlarına benzemek bu kadar kolay olmamalı. Gerçekten arkanızdaki kütüphanelerde duran o kitapları okuduğunuza emin misiniz?" görüşünü savundu. 

Yazının devamı için tıklayın