Yeni yıla sayılı günler kala Koronavirüs salgınını gerekçe gösteren devletin ev kutlamalarına müdahale edileceği sinyali vermesi birçok tartışma ve soruyu da beraberinde getirdi. Hukukçular, merak edilen soruları yanıtladı.
Yeni yıla sayılı günler kala devam eden Koronavirüs salgını nedeniyle kutlamalara ilişkin uyarılar art arda geliyor. İktidar ise, kamu gücüyle bazı kutlamalara müdahale edilebileceğini açıkladı.
Geçen hafta Erdoğan, yılbaşı kutlamalarına ilişkin, "Bir defa bu tür partiler, otellerde-villalarda olsun... Tüm güvenlik güçlerimiz her türlü tedbiri alacak. Bunlara müsaade etmemiz mümkün değil. İstihbaratımız nerede bu tür şeyler olduğunu tespit ederse oralara gerekli operasyonu yapar" dedi.
Erdoğan’ın “İstihbaratımız nerede bu tür şeyler olduğunu tespit ederse oralara gerekli operasyonu yapar” şeklindeki sözlerinin ardından, bazı valiler ve devlet yetkililerince de yılbaşı kutlamalarına ilişkin benzer açıklamalar yapıldı.
Peki güvenlik güçlerinin ev kutlamalarına müdahale etme yetkisi var mı? Polis, koronavirüs salgını bahanesiyle evinize girebilir mi? Haklarınız neler?
Independent Türkçe’den Ali Kemal Erdem, merak edilen bazı soruları hukukçulara sordu.
"Ölçüsüz ve hukuk dışı"
Avukat Mehmet Zengin'e göre ev partisi, doğrudan hukuki karşılığı olan bir ifade değil, insanların özel yaşam alanındaki keyfi tasarruflarını yansıtıyor.
Bu alana müdahale edilmesinin özel hayata yönelik bir müdahale anlamını taşıdığını belirtin Zengin, konuyla ilgili istihbarat çalışmalarından bahsedilmesini son derece abartılı olduğunu dile getirerek, "İstihbarat birimlerimiz, yüksek meşguliyetlerini bir kenara bırakıp kimin kiminle nerede parti yaptığıyla mı ilgilenecek? Takibatın, ev partisi düzeyine düşürülmesi, bu yöndeki uygulamalar, ölçüsüz ve hukuk dışı olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
"Müdahale mümkün değil"
"Ev partilerine hukuken müdahale mümkün değil" diyen Avukat Bahar Topsakal da, şunları söylüyor:
Şunu ifade etmem gerekir ki, tabiri caizse 'ev partileri' bakımından genelge ile bir düzenleme yapıldığını söylemek aslında mümkün değil. Kaldı ki her Türk vatandaşının Anayasa ile teminat altına alınmış yerleşme ve seyahat hürriyeti var. Ve bu hürriyet ancak ilgili maddede yazılan özel sınırlama sebeplerine bağlı olarak kısıtlanabilir. Sokağa çıkma yasağı ve bu yasağa ilişkin tartışmanın dışında söylüyorum; vatandaşların bu hürriyetlerine, arkadaş gruplarıyla yapılacak 'ev partilerine' hukuken müdahale etmek mümkün değildir.
Topsakal'a göre, polisin temel hak ve hürriyetlerin kullanılması bakımından ihlal teşkil edecek şekilde yılbaşında evlere baskın yapması, kapıların açılmaması halinde kapıyı kırıp içeri girmesi, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nde tartışılmaması gereken bir durum olup; vatandaşın kapısının kırılarak evine girilmesi halinde "mala zarar verme", "konut dokunulmazlığının ihlali" ve "özel hayatın gizliğini ihlal" gibi suçların oluşabileceği konusunda da tereddüt yok.
"Polis eve giremez"
Avukat Yiğit Gökçehan Koçoğlu ise, “Emniyet mensuplarının, bir kişinin evine nasıl girebileceği kanunlarla belirlidir. Genelgeyi gerekçe göstererek eve girilmesi hukuken mümkün değildir” ifadelerini kullanıyor.
OdaTv de benzer soruları avukatlar Serkan Günel ve Kazım Yiğit Akalın’a sordu.
Avukat Günel, “Her şeyden önce idarenin düzenleyici işlemlerinden olan genelgelerle suç ve ceza yaratılamaz, bu Anayasal bir kuraldır” derken, Avukat Akalın ise, “Genelge gerekçe gösterilerek konutta arama yapılması mümkün değildir” dedi.