Yaşam

YGS'ye girecek öğrecilere tavsiyeler

Sonuncusu 1998’de yapılan iki aşamalı üniversite giriş sınavının şampiyonları, öğrencilere yarınki sınavda işlerine yarayacak önerilerde bulundu. İşte öne

10 Nisan 2010 03:00

T24 - Sonuncusu 1998’de yapılan iki aşamalı üniversite giriş sınavının şampiyonları, öğrencilere yarınki sınavda işlerine yarayacak önerilerde bulundu. İşte önemli ipuçları...

Yarın Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS) yapılacak. Üniversiteye girmek için heyecanla bekleyen gençler çift sınavlı sistem dolayısıyla gerginler. Üniversiteye yerleştirme ayağını oluşturan Lisansa Geçiş Sınavı (LGS) ise 12 Haziran tarihinde yapılacak. En son 1998’de uygulanan çift aşamalı üniversiteye giriş sınavı şampiyonları yarını heyecanla bekleyen gençlere sınav tüyolarını verdiler. İşte VATAN’a konuşan şampiyonlardan hem üniversite adayları hem de ailelere önemli tüyolar:


“İkinci sınavda telafisi var”

* 1998’de toplam üç alanda (Türkçe-Sosyal, Türkçe-Matematik ve Sosyal puan türleri) birinci olan, ASELSAN Mali İşler Grup Başkanlığı uzmanlarından Mesut Karaman (29):

“İki aşamalı sistem tek aşamalıya göre avantajlı. Öğrenci tek bir sınava bağlı kalmıyor ve ilk sınavı kötü geçmiş bir aday ikinci sınavda durumunu düzeltip, hedeflediği bölümü kazanabilir. İki sınavlı sistemde adaylar üniversiteye giriş için tek bir sınava bağlı kalmadıklarından dikkatlerini dağıtacak aşırı heyecan ve konsantrasyon bozukluğu gibi faktörler de azalıyor. Sınava girecek aday hangi bölümden girerse girsin diğer bölümün sorularını da çözüp diğer adayların önüne geçmeyi düşünmeli. Çünkü birinci sınavdan elde edilen faktörler ikinci sınava da yansıyor. Ayrıca son sınava doğru adayların kendilerini bütünüyle okul ve arkadaş ortamından izole etmeden, arkadaşlarıyla birlikte zaman geçirmesi de moral gelişimi açısından iyi olur kanısındayım. İki sınavlı bir sistem olduğu için adayların kendilerini sınav öncesi çok zorlamamaları ve sınavdan bir önceki gece ezber ya da test gibi çalışmalar yapmamalarını öneririm.”


‘Aileler bahçede beklemesin’

* 1998’de toplam iki alanda (Fen ve Matematik puan türünde) Türkiye genelinde ilk üçe giren, Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Mehmet Gönen (29):

“Öncelikle ailelerin dışarıda beklemesi, öğrencileri ’Ya sorulara iyi cevap veremezsen dışarı çıktığımda yüzlerine nasıl bakarım’psikolojisine sokabilir. Dolayısıyla aileler çocuklarına güvensin ve okul bahçesinde beklemesinler derim. Sınav esnasında öğrencinin kendini en iyi hissettiği branştan sorulara başlayıp, zayıf olduğu alanları sonraya bırakması, bir soru üzerinde uzun süre takılıp kalmaması ve bütün soruların öğrencilerin çözmesi için sorulduğunun bilinmesi adayları rahatlatır . Adayların İlk sınavda en dikkat etmeleri gereken konu önceden denemelerde sorularını hangi sıra ile çözüyorlarsa o sırada çözmeleridir. Yeni bir sıralamayı ilk defa sınavda denemekten kaçınmaları gerekir. Kendilerini hangi testte en başarılı görüyorlarsa ondan başlayıp moral kazanmaları iyi olur.”


Bu da taktik öneriler

Çikolata şeker yemeyin

* Uzman Diyetisyen Şengül Sangu Talak:

“Adaylar bugüne kadar bilmedikleri, yemedikleri herhangi bir şeyi tüketmesinler. Dışarı çıktıklarında da ilk defa gördükleri ve tadı hakkında bilgi sahibi olmadıkları ürünlerden uzak dursunlar. Akşam yemeğinde çok yağlı olmayan, daha rahat tüketilebilen özellikle et, tavuk ve balık yemeyi tercih edebilirler. Kurubaklagil ve ezogelin çorbasını da tercih etmesinler. İçecek konusunda da gazlı içecekleri tüketmemeleri gerekiyor. Bugün güne iyi bir kahvaltı ile başlasınlar. Kahvaltıda peynir, pekmez, süt ve ekmek kesinlikle yemeliler. Sınav sırasında ise bulundurmaları gereken ilk önemli şey su. Çikolata ve şeker kan şekerine etki ettiği için hızla adaptasyonu düşürür, uyuşukluk ve yorgunluk getirir. O yüzden ara öğünlerinde en önemli tercihimiz suyun yanında süt ve küçük bir sandviç tüketmeleridir. Sınav günü mutlaka kahvaltı yapılarak sınava gidilmeli. Kahvaltıda poğaça, simit, kahvaltı gevreği yiyebilirler.”


‘25 dakikada bir dinlenin’

* Çapa TF Psikiyatri Ana Bilim Dalı eski Başkanı Prof. Dr. Özcan Köknel:

“Öğrenciler artı sınavı düşünmesin ve sakin olsunlar. Sınav kaygısı aslında bir motivasyondur ve sınav öncesi bunun bir kaygıya dönüşmesi doğal. Adaylar bu sınavı daha önce girdikleri herhangi bir sınav olarak düşünsünler ve sınavı omuzlarındaki ayrı bir yük olarak nitelemesinler. Haziran’da yapılacak LGS’yi şimdiden düşünüp kaygılanmanın anlamı yok. Adaylar arkadaşlarıyla sınav hakkında konuşmasınlar. Sohbet edip rahatlasınlar. Sınav bir yarışma ve bu yarışmada mağlup da olabileceklerini unutmasınlar. Sınav esnasında asla cevaplanan bir soru hakkında kuşkuya düşmesinler. Dikkat gençlerde 25 dakikadan sonra dağılır. Dolayısıyla her 25 dakikada bir kafalarını soru kitapçığından kaldırıp zihinlerini boşaltsınlar.”