Oyuncu Yeşim Ceren Bozoğlu, "Set işçiliğinden bugüne kadar içimde hep serseri bir ruh var. Bugün ev yansın yine ben çıkar geçimimi sağlarım. Çok da parasız kaldım. Ekmek arası patatesle 6-8 ay geçirdim" dedi.
Bozoğlu Hürriyet'ten Ferit Ömeroğlu'na konuştu. Bozoğlu hayatla ilgili en büyük gücünün güçsüz olduğunu ve dayak yemeyi kabul etmesi olduğunu söyledi. Beş kuruş parasız olduğu zamanları da gördüğünü anlatan Bozoğlu, “Maddiyat konusunda rızkı bulamayacağımı düşünmedim. Aslan burcuyum. Borçlu olmaktan hazzetmem” dedi. Röportajın bir kısmı şu şekilde:
“Hayatta neden var olmalıyız?” sorusu benim temel motivasyonlarımdan… Ne kadar deneyim o kadar kardayım olarak bakıyorum. Zaman algısının değişmesiyle birlikte hiçbirimizin tek hayat, tek ilişki, tek bir karakter yaşamadığımızı düşünüyorum. Hepimiz kendimizi yeniden keşfedip yeniden inşa ediyoruz. Bunu bilinçli olarak yapan var, bilinçsizce suya kapılan var. Bunun hayattaki en eğlenceli oyun olduğunu düşünüyorum.
90 yaşımda da inşallah bambaşka bir Yeşim Ceren Bozoğlu olarak başka bir hikaye anlatıyor olurum.
Ölmüyorsan devam ediyorsun. Ölmüyorsan bir daha deniyorsun. Asla vazgeçmemek için de bir aşk gerekiyor. O tutku ve aşk varsa yaptığın şey ne olursa olsun… Sadece cinsler arasındaki aşktan bahsetmiyorum. O his varsa kırılsan da dayak da yesen bir daha deniyorsun.
Hayatla ilgili en büyük gücüm güçsüz olduğumu kabul etmek. Dayak yemeği de kabul ediyorum. Her zaman kazanamayacağımı da biliyorum. Çok iyi bir öğrenciyim. Hiç karşı tarafa suç atamadım.
Çok yüksek refah düzeyi de gördüm, beş kuruş parasız olduğum zamanı da gördüm. Maddiyat konusunda rızkı bulamayacağımı düşünmedim. Aslan burcuyum. Borçlu olmaktan haz etmem.
Şefkat fakiri olmaktan dolayı kaygıya ve korkuya kapıldığım oldu. Almayı hiç bilmiyordum. Vermekten yana hiç sıkıntım yoktu.
Set işçiliğinden bugüne kadar içimde hep serseri bir ruh var. Bugün ev yansın yine ben çıkar geçimimi sağlarım. Çok da parasız kaldım. Ekmek arası patatesle 6-8 ay geçirdim.
Oynadığım şeye dönüşüyorum. Hep kendimle özdeşim kurmaya çalışıyorum. Aktör olarak beni etkileyen performanslarda da kendi ruhunu soymayan ve kendi acısına veya kendi sevgisine temas etmeyen aktörle bağ kurmuyorum.
Kendini sabote etmekten vazgeçmenin fiziksel kısmıyla ilgili kararlar aldım. Şekeri hayatımdan çıkardım. Bisiklet üzerinde yaşamaya başladım. Başka bir insan olmaya karar verdim çünkü… Büyüyünce Ajda Pekkan olacağım diyorum. Bakalım kısmet…"
