T24 - Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden 28 madencinin 3'ünün kimliği henüz belirlenemedi. Bu arada cenazeleri ailelerine teslim edilen işçilerden Serkan Yılmaz, Hasan Ersin ve Veli Akyüz son yolculuklarına uğurlandı.
Enerji Bakanı Yıldız: 28 maden işçisini cesedine ulaşıldı
Gelik’te başlayan endişeli bekleyiş yaklaşık 65 saatin ardından Karadon’daki kuyuda acıyla noktalandı; 30 madenciden 28’inin cesetlerine ulaşıldı. Kurtarma ekiplerinin gördüğü manzara korkunçtu. Madendekilerden yalnızca ikisi maskesine ulaşabilmişti...
Aileler, ambulanslar, polisler, canlı yayın araçları ve yüzleri kömür karası madenciler... Herkes bir mucize bekliyor, Gelik’teki 75. Cumhuriyet Kuyusu’nun önünde. Yerin 540 metre altında ise durum hâlâ belirsiz. Bakışlar sabitleniyor artık, yorgun bedenler uykuya dalıyor.
Gece güne dönerken birden hareketlenmeye başlıyor ortalık. Haberler 2.5 kilometre uzaktan, patlamanın gerçekleştiği Karadon Kuyusu’ndan geliyor. İşçilere ulaşıldığı söyleniyor. Ve yorgun bedenler son bir hamleyle koşuşturmaya başlıyor bir başka kuyuya. Ağızda sürekli tekrarlanan bir dua. Yalvarışlar ve yakarışlar Allah’a.
Ancak yerin altından mucize değil kötü haberlerler geliyor. Kuyunun önüne gelen anneler, babalar yerlere yığılıyor. Feryatlar metrelerce uzakta. Kimi ‘Böyle mi gelecektin yukarıya’ diye ağlıyor, kiminden acı bir ‘Babam’ sesi yükseliyor.
En metanetli olan bile yığılıyor yakınlarının kollarına. Gelik’te başlayan endişeli bekleyiş yaklaşık 65 saatin ardından Karadon’daki kuyuda acıyla noktalanıyor.
Zaten azalmış olan umutlar biterken, yürekleri dağlayan feryatlar yükseliyor. Günlerdir beklenen mucize gerçekleşmiyor, 30 madenciden 28’inin cesetlerine ulaşılıyor.
Hava basılarak gaz temizlendi
Bir yanda tarifsiz acı yaşanırken, diğer yanda da arkadaşlarına ulaşmak için canlarını ortaya koyan arama kurtarma ekiplerinin büyük gayreti dikkat çekiyor. Milliyet’in ulaştığı ayrıntılar, 540 metrede mahsur kalan madencilere ulaşmaya çalışan tahliye ekiplerinin fedakârlığını da ortaya koyuyor. Metrelerce aşağıdaki can pazarının detayları şöyle:
Günlerdir içerde gaz ve toz bulutu vardı. O yüzden ekipler, kurtarma asansörüyle inemediler. Gelik’teki ocaktan kuyuya hava basılarak, önce gaz ve toz bulutu temizlendi. Daha sonra madencilere ulaşmak için operasyona geçildi. Ancak kurtarma asansörünün demir halatlarının, patlamanın etkisiyle birbirine dolandığı anlaşıldı ve yukarıdan yapılan germelerle düzleştirilmeye çalışıldı. Bunun ardından zor da olsa 510’uncu metreye kadar inildi.
Burada sağa sola çarpmaya başlayan asansörün ilerleme imkânı olmadı. Bunun üzerine ekipler literatürde olmayan bir yöntemi denedi. Sağa sola sürtünen asansörü manuel olarak kullanabilmek için kabinin üstüne iki tane kurtarma görevlisi yerleştirildi. Bu kişiler nerede sıkışma ve çarpma olduğunu telsizle asansöre komuta eden yukarıdaki ekibe bildirdi. Asansör ilerletilmeye çalışıldı. Ancak yol o kadar güçtü ki, dakikada ancak 9 metre ilerlenebildi.
Madencilerin olduğu 540 metreye varıldığında asansörden inmek isteyen biri kabindeki, ikisi kabinin üstündeki üç tahlisiye görevlisi platform olmadığını gördü. Görevliler bunun üzerine asansörün kapısını keserek 3 metrelik ilkel bir köprü yaptı. Bu köprünün üzerinden de platforma geçildi. Ama içerde hiçbir madencinin sağ olmadığı görüldü.
Ölenlerin büyük çoğunluğu arın (kazı noktası) bölgesinde metan gazına yakalandı. Patlamaya yakın olan işçiler ise, basıncın etkisiyle parçalanarak hayatlarını kaybetti. Ekipleri en çok üzen şey ise patlama sonrası bazı işçilerin tahliye anansörüne yönelmelerine rağmen gaz nedeniyle zehirlenip düşmeleriydi. Sadece 2 işçi gaz maskesini takabilmiş, ancak onlar da hayatta kalmayı başaramamıştı.
Zonguldak’taki grizu faciasında yaşamını yitiren işçilerin 25’inin cenazesi hastane morgunda yapılan işlemlerin ardından ailelerine teslim edildi.
Morgda kalan 3 cenazenin yüzlerinin yanma ve parçalanma sonucu tanınmayacak durumda olduğu, bu nedenle kimliklerinin DNA testiyle belirleneceği öğrenildi.
Her cenazede ayrı bir dram
- İki çocuk babası Hasan Akbaba, Çatalağzı beldesindeki Körpeoğlu Camii’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından toprağa verildi. Akbaba’nın cenazesine katılan Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, tabutunu da omuzladı Akbaba’nın... 7 yaşında bir kızı ve 6 yaşında oğlu bulunan Akbaba’nın tabutunun üzerine ceketi atılmıştı.
- Madenden çıkarılan İsmail Fidan için Muslu beldesinde düzenlenen törene Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer de katıldı. Fidan’ın 3 aylık hamile olduğu öğrenilen eşi Nermin Fidan ve 2.5 yaşındaki oğlu Murat Fidan tören boyunca gözyaşı döktü.
- 26 yaşındaki Sabri Özdal’ın cenazesi Bartın merkeze bağlı Karahüseyinli köyündeki evine getirildiğinde, annesi Sabira ile babası Nevzat Özdal fenalaştı. 2 yaşındaki Talha olan bitenden habersiz, ama hissederek babasının tabutu başından ayrılmadı. Cenaze köy camiine götürülürken eşi Aysun Özdal, “Yüzünü göremedim. Bari tabutunu ellememe izin verin” diye ağladı. Cenaze ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazı sonrası köy mezarlığında toprağa verildi.