Türkiye'de ölüm cezasının kaldırılması
Ölüm cezası, 22.05.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5170 sayılı Kanunla, Anayasa m.15/2, 17/4, 38/10 ve 87’de değişiklik yapıldı ve Türk Hukuku’ndan çıkarıldı. Bu yeni hükümlere göre; mahkemeler ölüm cezası kararı veremez, savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü haller dahil olmak üzere ölüm cezası kararı verilemez ve infaz edilemez, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) de mahkemelerce kesinleşmiş ölüm cezası kararlarının yerine getirilmesine karar veremez.
Ölüm, yani idam cezasının bir yaptırım türü olarak Türk Hukuku’nda uygulanamayacağına dair Anayasa değişikliğinin dayanağı, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 6 ve 13. ek protokolleridir.
Şu an ölüm cezası yasağı, Avrupa Konseyi üyeliğinin bir şartı haline getirildi.
Herkesin yaşam hakkı yasa ile korunur
Esas itibariyle İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin “Yaşam hakkı” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında ölüm cezasına yer verilir. Bu hükme göre; “Herkesin yaşam hakkı yasa ile korunur. Yasanın ölüm cezası ile cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen bu cezanın infazı hariç, hiç kimsenin yaşamına kasten son verilemez”.
İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 2. maddesinin 2. fıkrasında ise; meşru savunma, yakalama, gözaltında ve tutuklu bulunanın kaçmasını önleme, ayaklanma veya isyanın hukuka uygun olarak bastırılması sırasında mutlak zorunlu olanı aşmayacak bir güç kullanımı ile ölümün meydana gelmesini de hukuka aykırı saymamıştır.
İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 2. maddesinin 2. fıkrasında mahkeme kararı ile ölüm cezasına hükmedileceği ifade edilse de, önce bu sözleşmenin eki olarak yürürlüğe giren 6. protokol ile savaş zamanında ölüm cezası hariç ölüm cezası kaldırıldı ve ardından yürürlüğe giren 13. protokolle de ölüm cezası her durumda kaldırıldı.
|