Gündem

Yeniçağ yazarı Demirağ'a saldırı davası: Dosya Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi

"Ben herhalde kendi kendimi dövdüm"

15 Ekim 2021 13:10

Yeniçağ Gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ'a saldırmakla suçlanan altı kişinin yargılandığı Ankara 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, dava dosyasının ağır ceza mahkemesine sevk edilmesine karar verildi. Demirağ, sanıkların savunmalarını dinledikten sonra, “Ben herhalde kendi kendimi dövdüm.” dedi.

Yeniçağ Gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ'a yönelik 11 Mayıs 2019'da yapılan saldırıya ilişkin, “silahla kasten yaralama, tehdit ve hakaret” suçlamalarıyla; Adem Yavuz, Ali Adanur, Emrah Yavuz, Furkan Çelik, Necmettin İnan ve Orhan Çoban’ın, ayrı ayrı, 20 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması, bugün Ankara 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Davayı; CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, İyi Parti Ankara Milletvekili Şenol Sunat, İyi Parti Ankara Milletvekili Ayhan Altıntaş, gazeteci Müyesser Yıldız da takip etti.

Sanıklar 22 avukatla geldi

Sanıkları savunmak için 22 avukat davaya müdahil olmak istedi. Hâkim, avukatların vekaletleri olup olmadığını sordu. Bazı avukatların vekaletinin olmadığı görüldü. Bir sanık avukatı, hâkime; “Niye zorluk çıkarıyorsunuz. Milletvekilleri takip ediyor da biz niye takip edemiyoruz.” dedi. Hâkim ise salonun küçük olduğunu söyleyerek, vekaleti olmayan avukatların duruşmayı, cübbelerini çıkarıp izlemelerine izin verdi.

Sanık Emrah Yavuz soruşturma aşamasında verdiği ifadesinin doğru olduğunu belirterek, “Ben olaya iştirak etmedim. Diğer sanıklarla birlikte de olay yerinden ayrılmadım.” dedi.

Demirağ’ın avukatı Erhan Tokatlı, sanık Yavuz’a soru sorarken sanık avukatlarından Muhammed Mustafa Kestir, müdahale ederek; “Uzun tutmazsanız, soruyu alabilirsek. Bizim de işimiz var. Başka duruşmalar var.” dedi. Hâkim, sanık avukatı Kestir’i müdahale etmemesi konusunda uyardı. Tokatlı’nın “Daha önceden adres bilgileri sana verilmiş miydi?” sorusuna Yavuz, “Bende adres yoktu. Keşif yapmak amacıyla bir yere gitmedim.” dedi.

“İtiş kakış oldu”

Sanık Orhan Çoban, Demirağ ile itiş kakış yaşadıklarını aktararak; “Bize trafikte selektör yaptı. Araçtan indiğinde ben de araçtan indim. Hakaret etti. İtiş kakış oldu. Yere düştü. Sonra ben arabama döndüm. Sadece ikimizin arasında oldu. Diğer arkadaşlar müdahale etmedi. Elimde bıçak yoktu. Furkan Çelik’in elinde sopa vardı ama müdahale etmedi.” ifadesini kullandı. 

Avukat Tokatlı, sanık Çoban’a; “Sürücüye neden tepki göstermiyorsun da yolcuya gösteriyorsun?” diye sordu. Çoban, “Ben arabamdan indim. Ön tarafından dolandım. O geldi, ona müdahale ettim.” dedi. Duruşma savcısı, sanık avukatlarının sanıkları ifadelerinde yönlendirdiğini söyledi.

Sanık Furkan Çelik ise elindeki sopa ile Demirağ’a vurmadığını ve bir şey olmasından “korktuğu” için araçta bulunan sopayı elini aldığını ifade etti. Hâkimin, “E nasıl yaralandı?” sorusuna “Bilmiyorum. Orhan ile aralarında itiş, kakış yaşandı.” yanıtını verdi.

Sanık Adem Yavuz, elinde bıçak ve sopa olmadığını belirterek, “Furkan dışında kimsenin elinde sopa yoktu. Furkan sopa ile indi ama vurmadı.” dedi. Hâkim “Peki nasıl yaralandı?” diye sordu. Sanık Yavuz, “İtiş kakışta yere düştü. Bu sırada yaralanmış olabilir.” diye olay sırasında Demirağ’a vurmadığını yineledi.

“Yere düştü, yaralanmış olabilir”

Sanık Necmettin İnan, “Olay sırasında mağdur yere düştü. Bu yüzden yaralanmış olabilir.” diye Demirağ’a vurmadığını söyledi. Sanık Ali Adanur, “Biz gittiğimizde beyfendi yerde yatıyordu. Görmedim zaten. Nasıl yaralandığını bulmuyorum.” diye konuştu.

“Ben herhalde kendi kendimi dövdüm”

Gazeteci Demirağ sanıkların yalan söylediğini vurgulayarak, “Ben herhalde kendi kendimi dövdüm. Her şey ortadayken bu kadar yalana tahammülüm yok. ‘Meydanı boş mu buldun’ dediler. Bir tanesi küfretti, biri ‘Öldürün’ dedi. Trafikte herhangi bir şey yaşanmadı. Beni evime gazeteci arkadaşım Murat Ağırel bıraktı. Muhtemel ki takip ettiler.” diye konuştu.

Sanık avukatı duruşma salonundan çıkarıldı

Sanık avukatlarından Muhammed Mustafa Kestir, “İşimiz gücümüz var.” diye hâkimin sözünü kesti. Hâkim, Kestir’in dışarı çıkarılması için “Alın bunu.” dedi.

Hâkim, duruşmada Kestir’i uyarması ve salondan çıkarmasını, duruşma tutanağına; “Avukat Kestir’in duruşma salonu dışına davet edildiği ve ilgili avukatın duruşma salonu dışına çıkartıldı.” ifadeleri ile aktardı. Avukat Kestir duruşma salonunu terk etti.

“Öldürmeye teşebbüs niteliğinde"

Demirağ’ın avukatı Tokatlı, müvekkilinin vücudundaki yaralanmaların gözetilerek, sanıkların Öldürme kastıyla hareket ettiklerini bildirdi. Tokatlı, “Öldürme teşebbüsünden yargılanması gerektiği kanaatindeyiz. Bu nedenle görevsizlik verilmesini talep ediyoruz.” diyerek, davanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini istedi.

“Biz kimseyi öldürecek adam değiliz”

Hâkim, sanıklara Tokatlı’nın talebini sordu. Sanık Orhan Çoban, “Biz kimseye öldürme teşebbüsünde bulunmadık.” diyerek, talebin reddine karar verilmesini istedi. Sanıklardan biri “Biz kimseyi öldürecek adam değiliz.” dedi.

Duruşma savcısı görevsizlik talebinin reddini istedi. Hâkim, avukat Tokatlı’nın görevsizlik talebini kabul ederek, dosyanın ağır cezaya gönderilmesine karar verdi. (ANKA)