Zulfikar Abbany
Makineler insanlaşmıyor, biz makineleşiyoruz dışında 2019 yılında yapay zeka alanında yaşanabilecek gelişmeler konusunda söyleyebileceğim, hatta söylemek isteyeceğim az şey var.
Bu durumun yapay zeka ile çalışan akıllı ev asistanları ile yakından ilgisi var.
Noel öncesinde Amazon echo dot'un reklamlarını görmüş olabilirsiniz.
Almanya'daki reklamda "Alexa, Noel ışıklarını aç" deniyor. İngilizce reklamda ise bana göre yaş sınırlaması getirilmesi gereken bir ifade olan "Alexa, Noel'i yak" deniyor.
Ama bu açık bir mesaj: Akıllı bir asistan var ve onunla böyle konuşabiliyorsunuz.
Bu bir reklam ve çok daha fazlası.
Bilgisayarlar için hayatı kolaylaştıracak şekilde düşünmek için eğitiliyoruz. Bulanık mantığı unutun. Yapay zeka ikili sayı sisteminde işliyor. "Hı"lara ve "Vah"lara ve zamanınızı çalmaya yer yok. Basit, açık emirler gerekiyor.
Gelecekte bu reklamları, birer subliminal komut olarak görmeye çalışın. Işıkların yanmasını beklerken, yapay zeka alanında yeniden programlanıyoruz ve eğitiliyoruz.
Ayrıca beklentilerimizi yeniden gözden geçirmemiz isteniyor.
Amazon fanatiği de olsanız, Google'ı, Apple'ı, Samsung'u, Baidu'yu, Microsoft'u ya da DingDong'u da tercih etseniz, bu cihazlar çok azımızın öngörebileceği bir finale bizi hazırlıyor.
İnsanlar için kötü, makinalar için harika
Kasım ayında Alman hükümeti yapay zeka stratejisi hakkında bir metin yayınladı. Bir numaralı hedef, Almanya'da üretilen yapay zekayı 2019'da uluslararası bir marka haline getirmek.
Bu hamlenin, kendisini inovasyonun kalesi olarak gören bir ülkeden gelmesi komik gelebilir.
Almanya adeta yapay zeka konusunda uykusundan yeni uyanıyor. AB'de kalamayacak kadar ahmak olan doğduğum ülke Birleşik Krallık bu stratejiyi yaklaşık iki yıl önce hazırladı.
Ancak hükümette çok az kişi yapay zekayı ya da bilgisayarla öğrenme konusunu gerçekten anlıyor. Politikacıların anladığı tek şey, konuşmalarında "bağlanırlık", "akıllı" şeyler ve bilim, teknoloji, mühendislik ve matematiğe değinmek.
Geriye kalanlarımız da ağır cehalet içinde kişisel tatmin odaklı, influencer takıntılı, dijital caka satmaktan ibaret bir hayat içerisinde yuvarlanıp gidiyor.
Google Glass, sokaktaki bir yabancıda gördüğümüz mor ayakkabıyı nereden aldığımızı söylerken neden yapay zekadaki şeytan umrumuzda olsun ki?
Muhtemelen Google, "kişisel" görüş alanımız olarak algıladığımız noktaya istediği ayakkabıyı çıkaracak teknolojiye sahiptir. Gördüğümüz kişinin gerçek mi hologram mı olduğunu kim bilebilir. Ancak biz onları gerçek sanacağız çünkü çok dikkatli bakmayacağız ve tavsiye "KİŞİSEL" olduğu için o ayakkabıları satın alacağız.
Yapay zekadan sonra hayat?
Dünya parmağımızın ucunda olsun istiyorduk, şimdi ışıkları açmak için düğmeye basmak bile istemiyoruz. Bu nedenle akıllı asistana başvuruyoruz. Yakında belki de onu bile yapmaya üşeneceğiz.
Warwick Üniversitesi'nden bilim insanları sentetik biyoloji alanına eğiliyor. Ateşböceğinin genleri ile kendisini aydınlatan Noel ağaçları üretmek istiyorlar. Ateşböcekleri biyoluminesans olarak adlandırılan kimyasal reaksiyon ile vücutlarını aydınlatabiliyor.
Bilim insanları bunundan yol çıkarak sentetik DNA üretmek istiyor. Bunu ağaçlarla buluşturup, doğanın doğal mekanizmasının geri kalanını yapmasına izin verecek. Karanlık olduğunda ağaçlar otomatik olarak ışık saçacak. Ya da plan bu. Bir düşünün: Ağzını bile açmanıza gerek kalmayacak.
Yapay insan zekası çağı
Otomobillerde, daha fazla yapay zeka ile karşılaşma ihtimalimiz yüksek. Sadece otomasyon ve sürücüsüz araçlar açısından değil, akıllı asistanlar konusunda da bu böyle. Oyunun büyük bir bölümü, sizin ve benim gibi sıradan insanların makineler yoluyla iletişim kurmasını sağlamak. Bize trafik bilgisi ile güzergah planlaması gibi basit şeyler hakkında ne beklememiz gerektiğini anlatmak.
2019'un sonuna kadar bunun gerçekleştiğini görmeyebiliriz. Ancak, Amazon ve Google'dan gelen işaretler var. Yani, kazanma şansı yüksek bir iddia olduğunu söyleyebiliriz.
Akıllı asistanlarla iletişim için araçları harika bir ortam olarak görüyorlar. Bu araç kullanırken dil öğrenme dersleri dinlemek gibi ikili düşünmeye benziyor.
Ve gerçekten amaç bu. Doğru ya da yanlış, yapay zekanın insanlar kadar iyi olacağı yönünde uzun süredir varolan fikirleri geride bırakıyoruz.
Her şey değişti. Artık konu insanların bilgisayarlar kadar kötü olması. Bunu online aramalarımızı yaparken görüyoruz. Artık tam cümleler kurmak yerine kilit kelimeler yazıyoruz.
Bu tembellik mi? Verimlilik mi? Yoksa bilgisayar dostu olmak mı?
Her ne ise… 2019'da insan zekâsı, bir çeşit yapay insan zekasına dönüşmeyi sürdürecek desek olur.
© Deutsche Welle Türkçe