Yeni Şafak gazetesinin eğitim yazarı Turgay Polat, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) dolayısıyla yüz yüze eğitim yapılmayan okulların açılması durumunda eğitimi terk edecek öğrenci sayısında artış olabileceğini söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı’na seslenerek okullar açıldığında “her şey yolunda gitmiş” gibi davranmanın fayda getirmeyeceğini belirten Polat, "Hemen işe koyulup bu dönemin etkilerini bir iki haftalık -mış gibi yapılacak telafi programı ile halledemeyeceklerini bilerek ciddi bir çalışma yürütmeleridir" önerisinde bulundu.
Polat, bugünkü köşe yazısında “Bu pandemi bittiğinde okullar açıldığında yani tamamen normal eğitime döndüğümüzde neler olabilir bu konuda umarım bakanlık çalışıyordur” dedi ve şunları yazdı:
Bu oluşabilecek etkileri görmek adına eğitimimizin en büyük sorunlarının başında gelen devamlılık ve sürdürülebilirlik rakamlarına bakmakta fayda var.
Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) verilerine göre; Türkiye, Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında okulu erken terk alanında ilk sırada yer alıyor. Eğitimini yarıda bırakanların sayısı bölgelere göre farklılık arz ediyor. Türkiye’nin okul terki oranı 2018 yılı raporlarına göre yüzde 33 yani her üç öğrenciden biri eğitimini yarıda bırakıyor. Bu oran Marmara bölgesinde yüzde 28 iken Güneydoğu Anadolu bölgesinde yüzde 48’lere ulaşıyor. Yani Güneydoğu Anadolu bölgesinde okula başlayan her iki öğrenciden birisi okulu tamamlamıyor. Bu oran normal yüz yüze, eğitime erişimin tam olduğu zamanlara ait. Peki pandemi sürecinde 1 yılı aşkın süre okula gidemeyen, uzaktan öğretimi alamayan veya yeterince alamayan öğrencilerin okullar başladığında önlem alınmazsa sizce okul terk oranları yüzde 33’ten yüzde kaça çıkar? Ben size söyleyeyim eğer biz bu dönemi eğitimi yap(-mış) gibi sayarsak, okullar açıldığında bu tür öğrencilerin eksiklerini giderecek onları okullara tekrar uyum sağlatacak önlemleri bugünden çalışmazsak bu oranının yüzde 50’yi geçeceğinden korkuyorum. Benim korkum bugünlerde okulların açılıp açılmamasından daha çok bizim bu açılmaya hazır olmamamızdır. Hazırlığımızı buna göre yapmamız gerekiyor.
"Sahte notlarla doldurduğu karneler bu çocukları başarılı saymamıza yetmeyecek"
“Öncelikle pandemi öncesinde akademik başarısı düşük olan, bu dönemde uzaktan öğretime erişemeyen öğrencileri tespit etmemiz lazım. Bunları tespit edip okullar açıldığında bu öğrencilere özel okulda tutundurma çalışmaları yapmamız gerekecektir. Aksi takdirde okulların sahte notlarla doldurduğu karneler bu çocukları başarılı saymamıza yetmeyecektir” görüşünü ifade eden Polat, önerilerini şöyle sıraladı:
"Bu açıdan MEB’e tavsiyem; bu dönemi her şey yolunda gitmiş gibi, okullar açıldığında hiçbir şey olmamış gibi kaldığımız yerden devam etmemeleridir. Hemen işe koyulup bu dönemin etkilerini bir iki haftalık -mış gibi yapılacak telafi programı ile halledemeyeceklerini bilerek ciddi bir çalışma yürütmeleridir. Aksi halde ortaya çıkacak etkiler çok vahim olabilir."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.