Gündem

Yeni Şafak yazarı: Stokçuluk yapanlara gelirine göre ceza uygulanmalı, ‘gasp’ gibi ağır cezalık olmalı

"Para cezası öyle 500 bin TL üst sınırla olacak değil, çok daha yüksek olmalı"

14 Aralık 2021 08:56

Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk bugünkü yazısında fiyat artışlarıyla birlikte ‘stokçuluğun’  arttığını, stokçuluk yapanlara gelirine göre ceza uygulanmasını savundu. 

Fahiş fiyatlar ve dövizdeki dalgalanmalar yüzünden ekonomide zor günler geçirildiğini yazan Öztürk, “Fahiş fiyat artışlarıyla birlikte ‘stokçuluk’ da almış başını gitmiş durumda. Hükûmet, stokçularla ve fahiş fiyat artışları yapanlarla mücadeleye yönelik ‘yeni’ düzenleme için adım attı. Çünkü şu anda mevcut yasa ve yönetmelikler, bırakın stokçuluğu ve fahiş fiyat artışı yapanları cezalandırmayı neredeyse teşvik ediyor!” diye yazdı.

Stokçuluğu karşı 2020’de yapılan düzenlemenin çok yetersiz kaldığının belirten Öztürk,  Ticaret Bakanlığı’nın  “(..) fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yapanların cezaları katlanarak artırıldı. Buna göre, fahiş fiyat artışı yapanlara verilen 10 bin TL’lik ceza sınırı 100 bin TL’ye kadar çıkacak. Stokçuluk yapanlara verilen 50 bin TL’lik ceza sınırı ise 500 bin TL’ye çıkacak. Bu para cezalarını uygulama yetkisi Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’na ait olacak” açıklamasına yer vererek “Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 240’ıncı maddesi de çok geri bir yasa. ‘Belli bir mal veya hizmeti satmaktan kaçınarak kamu için acil bir ihtiyacın ortaya çıkmasına neden olan kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’ hükmünün de değişmesini bekliyoruz” görüşünü dile getirdi.

Stokçuluğa karşı cezaların caydırıcı olmadığını savunan Öztürk, “Düşünsenize, stokçuluk ve fahiş fiyat artışıyla “voleyi vuran” bir kurnaz, birkaç ay hapis cezasına ya da bir otomobilin yarı fiyatı kadar cezaya dünden razı olmaz mı?

O yüzden, 2018’den bu yana defalarca yaptığımız öneriyi bugün bir kez daha yapmak istiyoruz: ‘Cezalar caydırıcı olmalı, gelire göre ceza uygulanmalı!’” diye yazdı.

Cezaların caydırıcı nitelikte olmadığında adaletin tescil etmediğini yazan Öztürk şöyle devam etti:

"Dünyada örnekleri olan, ‘Gelire göre ceza’ uygulamasının bizde de hayata geçmesi ‘caydırıcılık’ açısından önemli değil mi?

Bu, basit hırsızlık olaylarından tutun da trafik cezalarına kadar, Kabahatler Kanunu’ndan tutun da büyük suçlara kadar böyle!

O zaman, bugünlerde fahiş fiyat artışında bulunanlarla, stokçuluk yapanlara öyle bir cezai işlem uygulanmalı ki örnek olmalı. Para cezası öyle 500 bin TL üst sınırla olacak değil, çok daha yüksek olmalı. TCK’daki 2 yıla kadar hapis cezası da ‘gasp’ gibi ağır cezalık olmalı."

Yazının tamamını okumak için tıklayın