Gündem

Yeni Şafak yazarından hükümete: Söylemeye diliniz mi varmıyor; adalara çıkarma yapan kim?

28 Eylül 2022 10:12

Yeni Şafak yazarı Nedret Ersanel, Türkiye ve Yunanistan arasında adaların silahlandırılması üzerine yaşanan gerilime değinerek “Ankara’nın ‘şaka yapmıyoruz’ açıklamasını Atina umursamamış. Maalesef sebebi, Türkiye ne kadar sert/ciddi olursa olsun sözlerinin muhatabı yalnız Atina’dır. Oysa ABD (de) olmalıdır! ‘Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla' burada artık çalışmaz…” değerlendirmesinde bulundu.

 Ersanel, yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 9 Haziran’daki  “Yunanistan’ı adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye davet ediyorum, şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum. Yunanistan’ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması, aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz” ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in ABD’ye yönelik 21 Eylül’deki “Ülkemizin toprak bütünlüğü tehdit edilirse elimizdeki tüm imkânları kullanırız. Bu bir blöf değildir” açıklamalarını hatırlattı.

 Ersanel,  Putin’in ‘blöf yapmıyorum’ açıklamasıyla ilgili daha önce yaptığı “Moskova’nın, blöf/nükleer/seferberlik/referandum/ilhak serisinin gerçek amacı, ‘vekaleten savaşı’ aradan çıkarmaktır!

Nükleerin vekâleti olmaz. Asaleten vurur. Muhatabı müvekkildir. Nereyi vurursanız vurun, hedef ABD olur” değerlendirmesini hatırlatarak “Kiev, Washington’un vekili ise, taşeron Atina’nın işvereni kim?” sorusunu sordu.

Ersanel şöyle devam etti: "Sırlı soru değil bu; Amerika’nın Yunanistan’ın arkasında bulunduğunu biliyoruz ve Atina’nın kendi başına bu adımları atması zaten mümkün değil.

Bizim İHA’ların Ege’de, 18 ve 21 Eylül’de yakaladığı görüntüler, Yunan çıkarma gemilerinin ‘Gayri Askeri Statüdeki Adalar’dan Midilli ve Sisam’a zırhlı araçlar sevk ettiğini gösteriyor. Yaşanan, kısa süre önce Yunan Savunma Bakanı’nın Meis adasında Türk kıyılarını işaret ederek, 'Ne diyorsunuz? Denize atlayıp karşıya yüzerek gidip geleyim mi? Sadece 2 mil. Bakalım ne olacak' dediği, Sayın Akar’ın da, 'Aferin, son zamanlardaki hareketlerine bakınca yüzmeyi unuttuklarını sanmıştık. İşlerine yarayacak' mealindeki sözleriyle karşılanan gerilimin uzantısıdır…

Anlıyoruz ki, Ankara’nın ‘şaka yapmıyoruz’ açıklamasını Atina umursamamış. Maalesef sebebi, Türkiye ne kadar sert/ciddi olursa olsun sözlerinin muhatabı yalnız Atina’dır. Oysa ABD (de) olmalıdır! ‘Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” burada artık çalışmaz…”

Midilli ve Sisam adaları ile Dedeağaç’a yığılan silahların ABD tarafından Yunanistan’a hibe edilenler silahlar olduğunu yazan Ersanel, şöyle devam etti: "Söylemeye dilimiz mi varmıyor? Adaya çıkarma yapan kim? ‘İki NATO üyesi’ arasında gelişen bu krize, savaş uçaklarımıza kilitlenmekten, ‘sahil güvenlik botlarıyla’ balıkçı gemilerini ‘sınırlarımıza kadar’ kovalamaya, nihayet adalara zırhlılar göndermeye kadar iten sürece Washington’un sessizliği de sürüyor. E, artık anlayacaksın işte…

Kardak krizinde örneği görüldüğü üzere, ABD’nin olası bir çatışma/savaş riskini önlemek için araya gireceğinden eskisi kadar emin miyiz?

Yazının tamamını okumak için tıklayın